Türk gençliği görev başında

Afet İnan tarafından varlığı kanıtlanmış Sevgili Atatürk’ün Bursa Nutku’nu bir kez daha okumak ve Atatürk’ün bize yüklediği görevi yerine getirmek, içine sokulduğumuz bugünkü lanetli süreçten çıkış yollarını bulmak ve direnme hakkımızı kullanmak zorunda olduğumuzu kavramak durumundayız.

Bugün bu görevi Türkiye Gençlik Birliği (TGB), bütün baskılara rağmen kusursuz bir şekilde, canla başla yerine getirmekte ve Cumhuriyete sahip çıkmakta, Atatürk Devrimleri’ni savunmaktadır. TGB, senin, benim, hepimizin çocukları ve bu vatanın evlatlarıdır. Onları yetiştiren biz yurtsever Atatürkçüler de TGB’ye destek olmalı, mücadelelerine omuz vermeli ve onları daha bir inançla mücadele etmeleri yönünde cesaretlendirmeliyiz.

Şimdi günümüz koşullarını, olup bitenleri, uygulamaları da gözümüzün önünden ayırmadan Atatürk’ün Bursa’da 1933 yılının Şubat ayı başlarında –benim Bursa’nın Orhaneli ilçesinin Çivili köyünden Molla lakablı din adamı Mehmet Emin Kahraman’dan 1971 yılında aldığım bilgiye göre gerici ayaklanma girişimi 3 Şubat günü oluyor, Mustafa Kemal de aşağıdaki konuşmayı 6 Şubat’ta Bursa’ya geldiğinde yapıyor- gerici bir ayaklanma girişimine sessiz kalınması nedeniyle gençlere söylediklerini bir kez daha okuyalım.

“Türk Genci, devrimlerin ve Cumhuriyetin sahibi ve bekçisidir. Bunların gereğine, doğruluğuna herkesten çok inanmıştır. Yönetim biçimini ve devrimleri benimsemiştir. Bunları güçsüz düşürecek en küçük ya da en büyük bir kıpırtı ve bir davranış duydu mu, ‘Bu ülkenin polisi vardır, jandarması vardır, ordusu vardır, adalet örgütü vardır’ demeyecektir. Elle, taşla, sopa ve silahla; nesi varsa onunla kendi eserini koruyacaktır. Polis gelecek, asıl suçluları bırakıp, suçlu diye onu yakalayacaktır. Genç, ‘Polis henüz devrim ve Cumhuriyetin polisi değildir’ diye düşünecek; ama hiçbir zaman yalvarmayacaktır. Mahkeme onu yargılayacaktır. Yine düşünecek, ‘demek adalet örgütünü de düzeltmek, yönetim biçimine göre düzenlemek gerek.’ Onu hapse atacaklar. Yasal yollarla karşı çıkışlarda bulunmakla birlikte bana, başbakana ve meclise telgraflar yağdırıp, haklı ve suçsuz olduğu için salıverilmesine çalışılmasını, kayrılmasını istemeyecek, diyecek ki, ‘Ben inanç ve kanaatimin gereğini yaptım. Araya girişimde ve eylemimde haklıyım. Eger buraya haksız olarak getirilmişsem, bu haksızlığı ortaya koyan neden ve etkenleri düzeltmek de benim görevimdir.’ İşte benim anladığım Türk Genci ve Türk Gençliği!”

Bugünkü duruma baktığımızda; siyasal iktidarı, orduyu, polisi, yargıyı analiz ettiğimizde Atatürk’ün ne büyük bir önseziye sahip olduğunu rahatlıkla görebiliyoruz.

Mustafa Kemal’in Bursa’da böyle bir konuşma yapmadığını iddia edenler, “Atatürk’ün gençleri anarşiye teşvik etmesinin hiçbir mantığı yoktur” diyorlar. Mantıktan bahsedenlerin mantıksızlığına bakar mısınız? Bu kişilere göre Cumhuriyeti yıkmaya kalkışmak anarşi olmuyor, Cumhudiyeti korumak için mücadele etmek anarşi oluyor.

Atatürk’ün Bursa Nutku ile ilgili olarak Prof.Dr. Ahmet Taner Kışlalı, “Kemalizm, Laiklik ve Demokrasi” adlı kitabında, “Tarihte bu sözleri söyleyebilen bir başka devrimci çıkmış mıdır..? Başında bulunduğu devletin bile ‘zaaf’ içine düşebileceğini düşünen, geleceğin siyasal iktidarlarından kuşkulanabilen, ama gençliğe böylesine ‘sınırsız’ bir güven besleyen, gençliği böylesine ‘son çare’ olarak gören bir başka devrimci yoktur..! Ve Atatürk, hem gelecek iktidarlar hem de gençlik konusunda yanılmamıştır” demektedir.

Türkiye, ilk Kurtuluş Savaşı’ndan 25 yıl sonra Amerikan’nın kontrolüne girmeye başlamış ve batının sümürgesi haline gelmiş, cari açığı sürekli büyümeye başlamış, bugün borçları 600 milyar dolar sınırıda dayanmış, her alanda üretimden uzaklaştırılmış, irtica tehdit olmaktan çıkarılmış, laikliğe karşı eylemlerin merkezi haline gelmiş, Cumhuriyet yıkıcısı bir örgüt tarafından yonetilmekte, Atatürk gençliğinin de bu duruma seyirci kalması istenmektedir.

Sağcısıyla solcusuyla, yurtsever ve Atatürkçü gençlerden oluşan Türkiye Gençlik Birliği (TGB), bu lanetli sürece seyirci kalmayacağını, “Atatürk gençliği görev başında”, “Ne ABD ne AB, başı dik, tam bağımsız Türkiye” sloganlarıyla ortaya koymuştur ve Cumhuriyeti yaşatmanın mücadelesini vermektedir.

Cumhuriyetin güvencesi sevgili gençler, sizlere sonsuz başarılar diliyor ve gözlerinizden öpüyorum.

SEFER ÇETİNKAYA
İLK KURŞUN

Yorum Gönder

0Yorumlar
Yorum Gönder (0)