Zana:"Ya susar beni dinlersiniz, yada mikrofonu bırakır giderim"

Leyla Zana, BDPlileri azarladı

BARIŞ ve Demokrasi Partisi'nin (BDP) kadın kongresinde Kürtçe konuşan DEP eski Milletvekili Leyla Zana konuşma yaptığı sırada kendi aralarında konuşan partili kadınları azarlayarak, "Ya susar beni dinlersiniz yada mikrofonu bırakır giderim" dedi. BDP Genel Başkan Yardımcısı Gültan Kışanak, Kürt sorununun çözümü için Abdullah Öcalan'ı adres gösterdi.

ÖCALAN LEHİNE SLOGAN ATILDI
BDP'nin 1'nci olağan kadın kongresi Diyarbakır Ziya Gökalp Kapalı Spor Salonu'nda yapıldı. Kongreye katılan partili kadınlar sık sık Abdullah Öcalan lehinde sloganları atarak, posterlerini açtı. Kongreye BDP Genel Başkan Yardımcısı Gültan Kışanak, milletvekilleri, Emine Ayna, Ayla Akat Ata, Pervin Buldan, Fatma Kurtulan, Sabahat Tuncel ve eski DEP Milletvekili Leyla Zana ile yaklaşık 3 bin BDP'li kadın katıldı. Kürtçe müzikler eşliğinde rengarenk elbileli kadınlar halay çekerken, bölgenin çeşitli kentlerinden gelen bazı kadınlar, beraberinde getirdikleri ve partilerinin de ambleminde yeralan meşe ağacı dalını, kadın milletvekillerine verdi. Bazı kadınlar, milletvekilleriyle fotoğraf çektirmek için birbiriyle yarışırken, salonda bulunan bazı kadınlar da Öcalan posteri açtı. Salonda bulunan Atatürk Posteri ve Türk Bayrağı ise balon ve salon süsleri ile kapatılmaya çalışıldı.

Kongreyi başlatan Van Milletvekili Fatma Kurtulan, TBMM'de 8 kadın milletvekili ile yüzde 40 oranında kadını temsil ettiklerini hatırlatan kısa bir konuşma yaptı. Konuşmasının ardından mücadelelerinde yaşamını yitiren kadınlar, için 1 dakikalık saygı duruşunda bulunulmasını isteyen Kurtulan, daha sonra kürsüye BDP Genel Başkan Yardımcısı Gültan Kışanak'ı davet etti.

GÜLTEN KIŞANAK KADINLARA SESLENDİ
Mücadelelerini tasfiye etmek isteyenlere karşı güçlenerek mücadele edeceklerini belirten Gültan Kışanak, "Halkın Özgürlük mücadelesini tasfiye etmek isteyenlere karşı mücadelemizi güçlendirmemiz gereken bir süreçte bu kongreyi yapıyoruz. Bugün AKP hükümetinin kendisi bir taraftan çözümden bahsederken, yaptıkları ile kendisi çözümün önünde bir engel haline gelmiştir. AKP hükümetinin zihniyeti Türkiye'nin demokratikleşmesi önünde başlı başına bir engeldir. AKP'nin zihniyeti kadın özgürlüğü önünde bir engeldir. AKP zihniyeti barış ve demokrasinin önünde bir engeldir. Bizler özgürlük mücadelemizi yeni bir Anayasa'da eşitlik talebimizle artık zafere doğru götürmek istiyoruz" dedi.

BAŞBAKAN'A ÇOCUK TEPKİSİ
Konuşması sık sık Öcalan lehine atılan sloganlarla kesilen Kışanak, Başbakan Recep Tayip Erdoğan'ın, "3 çocuk yapın" sözlerine de göndermelerde bulundu. Kışanak, "Sayın Başbakan senin ahdinde değil. Kadınların ne yapacağını tarif etme. Kadınların bedenine, kimliğine, emeğine el uzatmayın artık. Biz kadınlar nasıl yaşamak istiyorsak, istediğimiz yaşamı kurma iradesine ve gücüne sahibiz. Senin tavsiyelerine ve ırkçılığa dayanan bu önerine, Türkiye'yi güçlendirmek için yaptığın bu önerine biz kadınlar olarak sayın Başbakan buyur kendin yap diyoruz" diye konuştu.

Kürt sorunun diyalog yoluyla çözülmesi gerektiğini tekrarlayan Kışanak, çözüm adresini ise yine Abdullah Öcalan'ı gösterdi. Eylemsizliğe yanıt verilmesi çağrısında bulunan Kışanak, müzakere ile Kürt sorunun çözülebileceğine inandığını dile getirdi. Yaklaşan seçimi de değerlendiren Kışanak, seçimlerin kendileri için sadece durak olduğunu anlattı.

LEYLA ZANA KADINLARI AZARLADI
Gültan Kışanak'ın konuşmasının ardından eski DEP Milletvekili Leyla Zana, Kürtçe bir konuşma yaptı. Kadınlara Kürtçe seslenen Zana, kendi aralarında konuşarak kendisini dinlemeyen salondaki partili kadınları azarladı. Zana, "Kendi aranızda konuşmaya devam eder, beni dinlemezseniz, mikrofonu bırakır giderim, susar beni dinlerseniz konuşurum" demesinden salonda kısa süreli bir sesizlik hakim oldu. Zana, şöyle dedi:

"Yarabbi şükürler olsun bu güne geldik, bunu da gözlerimizle gördük. Hepiniz hoş geldiniz. Başı dik Kürt kadınaları, özgür kadınlar, bugün sizin düğününüz. Yüreğimden tüm samimiyetimle, büyük bir inançla hepinizi selamlıyorum. Başım gözüm üstüne geldiniz. Tüm delegasyonu, anaları selamlıyorum, hepsinin mübarek ellerinden öpüyorum. Bu analar önce çocuklarına sonra kendilerine, daha sonra örgütlerine, ve davalarının tanınmasına sahip çıktı. Sizleri yürekten kutluyor ve selamlıyorum. Sevgili kadınlar kendi aranızda konuşmaya devam ederseniz mikrofonu bırakırım. Susarsanız konuşmaya devam ederim. Sesimi duyuyorsunuz değil mi? Bazen zılgıt, bazen de alkış çalarsınız. Bazen kendi aranızda konuşursunuz ama bazen de dinlersiniz. Birbirimize sesimizi ne kadar dinletirsek topluma da sesimizi o kadar iletiriz. Topluma ne kadar sesimizi duyurursak, dünyaya da o kadar duyururuz. Bu yüzden derin derin düşünmemiz lazım. Geçmişte yaptığımız çalışmalarla nasıl bugünlere geldiysek, gelecekte de başarı için el ele vermemiz lazım. Kendi aramızda gizlice, sinsice konuşmalar yani çekememezlik ve fesatlıktan vazgeçmeliyiz. Derler ki Kürtleri dağıtan fesatlıktır. Kürtlerin evini yıkanda çekememezlik ve fesatlıktır. Buna da artık yeter. Bu rahatsızlık düşman eli ile bizim aramıza sokulmuştur. Ne çekememezlik, ne fesatlık, Kürt kadınının işi değil. Bunu kesinlikle kabul etmiyoruz"


Ensonhaber

Yorum Gönder

0Yorumlar
Yorum Gönder (0)