Sevgili okurlarım, Mustafa Balbay’ın “Silivri Toplama Kampı ZULÜMHANE” adlı kitabını yeni bitirdim.
Gözlerim yaşlı…
Yüreğim yaralı…
Vicdanım isyan içinde…
Utanıyorum!
***
Kitapta kimler yok ki:
Prof. Mehmet Haberal…
Prof. Mustafa Yurtkuran…
Prof. Fatih Hilmioğlu…
Prof. Ferit Bernay…
Prof. Erol Manisalı…
Tuncay Özkan…
Doğu Perinçek…
Mustafa Özbek…
Artık aramızda olmayan:
Prof. Türkan Saylan…
İlhan Selçuk…
Ve daha pek çok kişi.
***
Balbay sadece bir kitap yazmamış…
Bir destan kaleme almış!
Bir gazetecinin…
Bir babanın…
Bir kocanın…
Bir evladın…
Bir tutuklunun…
2010 Türkiyesi’nde bir aydının…
Yalnızlığın…
Sevginin…
Özlemin…
Mazlumiyetin…
Savunmanın…
Dik duruşun…
İsyanın…
Destanı bu!
***
Tarih, AKP iktidarını nasıl yargılayacak?..
Hakkında ne hüküm verecek?
Balbay’ın “Zulümhane” anıları…
Mehmet Haberal’ın “Suçum Ne?” adlı savunması…
Hanefi Avcı’nın “Haliç’te Yaşayan Simonlar”ı…
Tarihin asla unutmayacağı belgeler olacak!
***
Balbay’ın aslında bir edebiyat yapıtı niteliği taşıyan “Zulümhane Destanı”nda hem belgesel bölümler hem de duygusal metinler var…
“Sevdiğinize Koşarken Hiç Cama Çarptınız mı” bölümünü okuyun…
Sizin de gözleriniz yaşaracak…
Sizin de yüreğiniz yaralanacak…
Sizin de vicdanınız isyan edecek…
Siz de utanacaksınız!
***
Yirmi birinci yüzyıl Türkiyesi’ni tanımak istiyorsanız…
Yargı bağımsızlığına son veren son referandumda “hayır” oyu veren yüzde 42’yi anlamak istiyorsanız…
Kamuoyu yoklamalarına filan bakmanıza gerek yok…
Mustafa Balbay’ın anılarını, Mehmet Haberal’ın savunmasını, Hanefi Avcı’nın kitabını okuyunuz.
***
Zulüm nedir…
Mazlum kimdir…
Zalim kimdir…
Bu kavramların soyuttan somuta dönüştüğünü bu kitaplarda göreceksiniz!
Hayırlı pazarlar.
Emre Kongar
Cumhuriyet
