Ayıplı bakan ayıplı müdürü teşhir edecek!

Ayıplı duble yollar!

Ayıplı sel sulları!

Ayıplı yoğurtlar!

Ayıplı müdürler!

Ayıplı bakanımız!

Dört ayıplı süreç bir araya geldi. Ben de bugün size “bu 4 ayıplı buluşmayı” yazayım diye düşündüm.

Önce bir soru sorayım.

Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, “ayıplı bir bakan” sayılabilir mi? YÖK, onun ayıplı bir eylem yaptığına karar vermişti. Çünkü kendi gibi bir işletme profesörü olan Prof. Dr. Tamer Koçel’in kitabından, kendi düşünmüş, kendi emek vermiş, kendi terlemiş gibi yaparak cümleleri, paragrafları, sayfaları aşırmış. Kendi yazmış gibi ismini koyup; “İşletme Yönetimi…” adıyla üniversite ders kitabı bastırmıştı. Dönemin (2005 yılı) YÖK Genel Kurul üyeleri; kendilerine gelen dosyaları inceleyerek aldıkları karar sonucunda; Prof Ömer Dinçer’i, intihalci diye üniversite öğretim mesleğinden çıkartma cezası vermişlerdi.

Şimdi o bizim yeni bakanımız.

Ayıplı sayılır mı?

Siz karar verin.

Xxx

Durun karar vermeyin.

Şunları da okuyun.

Bakan ”ayıplı değilim” diye itiraz etmiş, Ankara 1. İdare Mahkemesi’inde 2008 yılında YÖK aleyhine dava açmış, “Benim için intihalci kararı aldılar, beni üniversiteden uzaklaştırdılar. İntihalci değilim. Adalet istiyorum. Bilim ahlakı adına adımın temize çıkmasını diliyorum” diye özetleyeceğim bir arayışla adalete baş vurmuştu.

Mahkeme bilirkişi toplamış.

3 profesörü görevlendirmiş.

Profesörler raporlarını yazmış ve mahkeme de şu kararı vermişti: YÖK’ün aldığı karar, hukuka uygundur. Yani Bakanımız Ömer Dinçer intihalcidir.

İntihalin anlamı çalmaktır.

İlköğretim de 11 milyon öğrenci, okul öncesi eğitimde 1 milyon öğrenci, orta öğretimde 5 milyona yakın öğrenci olmak üzere yaklaşık 17 milyon öğrenciyi okutan 637 bin öğretmeden, okullardan, bakanlık kadrosundan, eğitimden, öğretimden ve 2011 bütçesinden 34 milyar 112 milyon TL (20 milyar dolardan fazla) pay verilerek yapılacak harcamadan sorumlu bakanımız eski bir intihalcidir.

Şimdi karar verin.

Bakanımız ayıplı sayılır mı?

Xxx

Bakanımızın 3 gün önce; “ayıplı okul müdürleri” hakkında bir açıklaması yayınlandı. Buna göre “kayıtlar sırasında velilerden para topladıkları için ayıplı duruma düşen okul müdürlerinin isimleri ve resimleri halk öğrensin diye deşifre” edilecek.

Ayıplı bakan emir verecek.

Ayıplı müdürler deşifre olacak.

Ayıplı yoğurt üretenler ise gizli tutulacak. Tarım Bakanlığı’na bağlı Gıda ve Kontrol Genel Müdürlüğü denetimleri sırasında yoğurt üreten bir çok firmanın, sütün içindeki yağı krema makinası ile alıp yerine daha ucuz bitkisel yağ koyduklarını tespit etti. Ve belgeledi.

Ayıplı yoğurdu yapanlar biliniyor.

Fakat deşifre edilmiyorlar.

Rize’yi sele boğanlar da biliniyor.

Ayıplı olarak yapılan Karadeniz Duble Yol’u, “Rize ile denizin bağlantısını” kopardığı için sel oldu. Bu “ayıplı Karadeniz Duble Yol’unu yapan müteahhitlik şirketleri onlara işi veren başbakanlar ve siyasi kadrolar da deşifre edilmiyor.

Böyle yola böyle sel.

Böyle bakana böyle müdür!

Böyle gizlemeye böyle yoğurt!

KUTU

(uyan borusu)

VİP yehi uçak

haberi kesinleşti.

Ankaralı gazetecilerden Tarık Işık, Başbakan Erdoğan’a “VİP donatımlar hariç 200 milyon dolara” yeni bir Airbus A330 uçağı alınacağı haberini yazdı. Böylece Başbakanlık’a ait ATA, ANA, DAP uçaklarına bir tane de konforlu ve lüks uçak daha ekleneceği bilgisi kesinlik kazandı. Başbakan’ın uçak sayısı 4’e çıkacak. Müjdeler olsun. Başbakan’ın uçağına aldığı amigo gazeteciler çok mutlu olacaklar.

Necati Doğru
Sözcü
Tags

Yorum Gönder

0Yorumlar
Yorum Gönder (0)