PKK’yı devlet kurucusu yapmak!

Anayasa nedir? Esas olarak bir devletin hangi temel üzerinde kurulduğunu gösteren kurucu iradedir. Tabii ki Anayasa’nın bütün hükümleri değişmez değildir. Ancak kurucu felsefenin değişmesi için yeni bir kurucu irade gerekir! O zaman da eski devlet tarihe karışır, yeni bir devlet kurulur.
ve AKP döneminde yapılan Anayasalar veya Anayasa değişiklikleri, devletin kurucu felsefesine dokunmamıştır.
Şimdi ise kurucu felsefeyi temsil eden başlangıç ilkeleri ve ilk dört madde değiştirilmek isteniyor.

***

Nitekim BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, “Bir kurucu meclis ruhuyla ülkenin hak ettiği gerçek halk anayasasına, sivil anayasaya kavuşacağı ve herkesin kendini eşit yurttaş hissedeceği Türkiye’yi yaratma adına parlamentoya giriyoruz” dedi.
Abdullah Gül de “Meclise geldikten sonra her siyasi parti, her siyasi çizgi ve her milletvekili, ortak geleceğimiz, sorunlarımız ve umutlarımız adına kendi tezlerini ortaya koyacaktır” diye konuştu. Gül, esnek bir Anayasa’dan bahsetti ve “Cumhuriyetimizin temel ilkelerinden taviz vermeyen bir Anayasa olmalıdır”
dedi.
“Esnek”ten kasıt, kurucu iradenin esnetilmesidir.
Her parlamento kendisini kurucu irade sayarsa, dört senede bir Anayasa’nın temel ilkelerini değiştirmek gerekebilir.
Oysa kurucu irade, sadece kurucular tarafından ortaya konulabilir. Bedeli, kanla ödenir!
Adı üzerinde; kurucu irade!
Siz bu iradeyi kabul etmiyorsanız, devleti yeniden kurmanız gerekir.
BDP, PKK terörünün silahlı kalkışmasını yeni kurucu iradenin ortağı olarak kabul ediyor ve bu irade üzerinde politika yapıyor.
Bu şartlar altında yeni bir Anayasa yapmak, PKK’yı devlet kurucusu yerine koymaktır.
Peki, Türk Milleti, kendi iradesinin parçalanmasına sessizce boyun eğecek midir? Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin, Amerikan destekli terör şantajı sonucunda Türk devleti olmaktan çıkarılmasına tepki göstermeyecek midir?
Bir milletin askerleri, savcıları, gazetecileri, yazarları, tutuklanabilir! Bunların tutuklanması ile koca bir milleti sindirmek mümkün müdür?
Milletin tek bir ferdi bile güçlü bir irade ortaya koyarsa bütün planlamalar çöpe gider..

***
Devlet Bahçeli ise “Sayın Başbakanımız siyasi partiler arasında güzel bir diyalogla anayasa değişikliği konusunda ilk adımın atıldığı bir süreçte, çok acil hareket ederek, toplantının gününü ve sonunu tayin etme gibi siyasi etikle bağdaşmayan, anayasa hazırlık ve uzlaşma komisyonlarına karşı saygısızca davranan bir ifadede bulunmuştur” dedi.

İyi de kurucu iradeyi değiştirmek istediğini defalarca açıklamış bir partiyle yeni bir anayasa konusunda ilk adımı atmak, MHP’nin işi midir?
MHP camiası, AKP ve BDP ile birlikte hazırlanacak Anayasa’nın PKK’nın özerklik, eşit ortaklık gibi taleplerini kabul etmek veya en azından meşrulaştırmak anlamına geldiğini bilmiyor mu?
Biliyorsa süre tartışması, MHP’lilere ot yoldurmak için mi yapılmaktadır?

***

Diğer taraftan HAS Parti Genel Başkanı Numan Kurtulmuş, Meclis’in yeni dönemde sivil, katılımcı, özgür ve sosyal adaletçi yeni bir anayasayı yapmak zorunda olduğunu söyledi.
“Zorunda” ne demek? Kim zorluyor Meclis’i? ABD ve PKK değil mi?
Peki TBMM, ABD ve PKK’nın taleplerini görüşme zemini midir?
MİT-PKK görüşmesinde ne diyordu koordinatör ülke temsilcisi? “İki tarafa da bir öneride bulunduk. Mini bir paket tarzında. Nevruza doğru iki tarafta da güvenin tekrar tesis edilmesi için bir öneriydi bu. Şunu vurgulamak istiyorum. Bu sadece bizim fikrimizdi. Ne Türk tarafından ne de Kürt tarafından olumlu yönde herhangi bir teklif aldık. İki tarafın değil, bizim sorumluluğumuz altında girişilen bir inisiyatiftir. Abdullah Öcalan tarafından üretilen kendi fikirleri parlamentoda yasa çıkaracakları zaman dikkate alınacaktır. Kendisinin parlamento için ürettiği öneriler dikkate alınacaktır” diyordu değil mi?
PKK’nın taleplerini, Türk Milletine, “uzlaşma anayasası” diye yutturmak girişimi
değil mi bu?

Arslan Bulut
Yeniçağ

Yorum Gönder

0Yorumlar
Yorum Gönder (0)