Altemur Kılıç yazdı:"BDP suçüstü yakalandı!.."

AKP Hükümetinin terörle, PKK’yla mücadelede yaptığı başlıca olumlu hareket, PKK’nın kent ayağı olan KCK’lılara karşı operasyonlar... Büşra Ersanlı ve Ragıp Zarakolu’nun tutuklanmaları...
Bunun üzerine bütün tatlı su aydınları, Kürt muhipleri, hemen “İnsan hakları, akademik özgürlük” diye feryada, feverana başladılar. Büşra gibi “değerli” bir akademisyen nasıl tutuklanırmış?!! Oysa, PKK’nın kent ayağı KCK, kentlerde teröristlere Molotofkokteyli temin eder... Büşra Ersanlı gibi “deneyimli” öğretim üyelerinin “rahle-i tedrisi” olan “akademilerde” terörizmin, bölücülüğün “ideolojisini” öğretirler. Büşra’nın Kürt hareketiyle yakın ilişkilerini yıllarca evvelden, hem de çok yakından bilirim!
Erdoğan, KCK operasyonlarını eleştiren yazarlara, “Siz KCK’nın, hakikatte ne olduğunun farkında mısınız” diye cevap verdi. Ama bazıları bal gibi farkındaydılar. Onlara göre, Kürt sorunu -PKK- barışçı çözümle bitirilmeli, fakat KCK operasyonu buna engel oluyor... Aman ne mantık, ne mantık!!!

***

PKK teröristlerinin Kartepe deniz otobüsünü kaçırmaları, KCK ile bağlantılarının ortaya çıkmasıyla BDP suçüstü yakalandı... Terörist Mensur Güzel KCK mensubu ve bölge sorumlusu. Suç ortakları da öyle; “Akademide” yetişmişler!.. Ayan beyan belli ki BDP’nin ipleri, KCK’nın, dolayısıyla PKK’nın ellerinde... Aradaki organik terör bağı inkâr edilemez. Böylelikle “barışçı çözüm” ve bu “akademik” endişeleri boş ve fos çıktı... BDP-PKK-KCK arasında organik bağlar olduğu kanıtı yetmez mi?.. BDP azılılarından ’Türk Polisi’ne tokat atmasıyla ünlü Sebahat Tuncel’in terörist Mensur Güzel’e sahip çıkması, “şehit” dediği adamın cenazesine resmi TBMM otomobiliyle gidip ağıt yakması, organik bağdan, ruh yakınlığından da öte, Tuncel ve diğer BDP’lilerin PKK’nın TBMM ayağı olduğunu da kanıtlamaz mı?..
Yetmediyse Sebahat Tuncel, birkaç ay önce Mensur Güzel’in canlı bomba ortağı ablası Şeyma Güzel’i, güvenlik kuvvetlerinin elinden resmi TBMM otosuyla kurtarmaya çalışmıştı... Kamera kayıtlarıyla sabit...

***

Hani adamın biri beş kişiyi öldürmüş, elinde tabanca bıçak, cesetlerin başında suçüstü yakalanınca da hemen “Avukat isterim” demiş. “Bu durumda avukat seni nasıl savunacak” diye sormuşlar. Adam pişkin, “Ben de bunu merak ediyorum” demiş. Deniz otobüsü olayından sonra bütün bunlar ortaya çıkınca BDP, KCK ve PKK arasında organik bağlar bulunduğu kanıtlanınca merak etmiştim. BDP’liler ve medyadaki hâmileri bunları nasıl tevil edecekler ve savunacaklar diye... Ama adamlar-kadınlar küstah ve pişkin... Neredeyse vücudunda bombalarla öldürüldü diye güvenlik kuvvetlerini suçluyorlar. Ve teröristin askerlikte gördüğü muamelelerden, zorlandığından beyninde tümör olmasına kadar onu mazur ve haklı kılıyorlar... Bütün teröristlerin beyinlerinde de “ur” var; bütün bu tümörler tedavi edilemeyecek kadar habis!..

***

BDP’lilerle PKK arasındaki organik bağ böyle ortaya çıktıktan sonra bu adamların, bu kadınların hâlâ TBMM’de kalmaları caiz mi; yasal mı?!! Ergenekon savcıları neden vazifelerini yapmazlar?!! Başbakan “BDP’liler Meclis’te kalsalar ne yazar, kalmazlarsa ne yazar” demiş. Bence kalmaları çok kötü şeyler yazar; kovulmaları ise ancak hayırlara vesile olur...
Demirtaş ve şürekâsı KCK ile ilgilerinden dolayı savcılara kendilerini ihbar etmişler... Belli ki suçüstü yakalanmaları üzerine küstahlık ve edepsizlikten başka çıkar yol yok!..

***

Bir de Aysel Tuğluk adlı bir kadın var... Sabah gazetesinde BDP- PKK- KCK arasında organik bağ olduğunu delilleriyle ortaya koyan yazı dizisi belli ki nazik bir yerlerine dokunmuş... Herhalde deniz otobüsü olayından sonra bu kanıtlanmadan evvel Radikal gazetesinde yayınlanan uzun yazısında mugalata ve safsata yapıyor... Gerçekler karşısında Erdal Şafak’ı polis muhbiri olmakla suçluyor. Küstahlığın, edepsizliğin böylesi görülmüş, duyulmuş değil!
Teröristlerin çoğu KCK tarafından temin edilen Molotofkokteyllerini bomba gibi kullanıyorlar. İkinci Dünya Savaşı’nda Kızıl Ordu’nun tanklara karşı kullandığı el yapısı, içleri benzin doldurulmuş fitilli şişeler bombadan da daha etkili... Molotofkokteyli ve havai fişek bomba olarak kullanılıyor. Bir emniyet müdürümüz haklı olarak “Molotofkokteyli de bombadır. Kullanan hemen vurulmalı” demiş. Çok haklı; ama AB kriterlerine uyar mı?!!

Altemur Kılıç
Yeniçağ
Tags

Yorum Gönder

0Yorumlar
Yorum Gönder (0)