Altemur Kılıç yazdı:"Korkunun “bedeli” vicdansız ret!"

Uzunca bir aradan sonra, köşemde okuyucularıma kavuştuğumda, nerede kalmışsak yine oradayız. Konular, sorunlar aynı... Gafiller, hainler aynı... Fransızların dedikleri gibi “değiştikçe yine de aynı...” Kısır bir döngü bu!

***

“Kartepe” deniz otobüsü olayı ve sonrasında olanlar, PKK/BDP/ KCK arasında organik bir suç bağı olduğunu gösterdi. Ancak şu sıra gündemin en başında “bedelli askerlik” ten de öte birden ortaya çıkarılan “vicdanî ret” konusu var. Adalet Bakanı Sadullah Ergin ve Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, vicdani ret konusunda da bir çalışma yapıldığını açıkladılar. Ergin’e göre bu “devrim” de, AB kriterlerine ve AİHM kararlarına uygun olacakmış!..
Donlarımızın uçkurundan, balıkların enine boyuna kadar ve terörle mücadelede de AB kriterleri!.. Ordumuz da AB kriterlerine uyacak, AİHM hükümlerine göre hareket edecekse eyvah ki eyvah!..

***

“Devrim”, son zamanlarda Türk Ordusu’nun yıpratılması kapsamında, vatan hizmetinin “bedele” bağlanması, yani muayyen bir bedeli ödeyebileceklerin, yaşıtları vatan görevlerini yapar ve savaşırken, askerlik hizmetinden “kurtulmaları” ... Başka hiçbir ülkede uygulanmayan bu sistemin “hazineye” katkısı olacak. Fakat “bedel”, Türk milletinin geleneksel bir değerine darbedir... Nereden nerelere getirildik?!! Bizim gençliğimizde “bedelli askerlik” gayri müslimlere tanınan bır ayrıcalıktı... Bizler böyle bir “ayrıcalıktan” yararlanamadığımız için hayıflanmazdık. Aksine vatan hizmetine övünçle koşardık!
Sonra gayrimüslimler için de bedel kalktı. Bütün vatandaşlar eşitlendi. Şimdilerde ise gençler, asker kaçakları ve “bakaya” ile birlikte “bedelli askerliğin” çıkmasını heyecanla bekliyorlar. Bunun arkasına bir de “vicdani” asker kaçaklığı eklenirse iktidar için hem rant hem de oy getirisi olacak... Ya “götürüleri” ?!! Ordunun ve milletin değerlerinden “götürecekleri”?!!

***

“Bedel devrimi” nden sonra “vicdanî ret” veya vicdansız asker kaçaklığı... Bazıları “Benim vicdanım silah tutmaktan rahatsız oluyor” diyerek askerlikten kaytaracaklar... “Vicdanî ret” konusunda, askerlikten muaf tutulmak isteyenlerin vicdanî duygularını nasıl ölçecekler?.. Tansiyon aleti gibi bir şeyle mi?.. Askerlikten kaçmak isteyenleri nasıl ayıracaksınız?.. Kendi kavillerine göre mi?..
Keşke bu kaytarıcılara, bazı ülkelerde olduğu gibi “tüfek tutmak” yerine tuvalet temizleme fırçaları verilse... “Vicdanî ret” kırılmış bir tüfekle simgeleniyor... Aslında bir tuvalet fırçasıyla simgelenmesi lâzım...
Bedelli askerlik ve hemen arkasından “vicdani ret” oy malzemesi “yemi” oldu. İktidar ve CHP bu malzemeyi kullanmak için yarışıyorlar... Acıdır: MHP “vicdani redde” şiddetle karşı çıkıyor ama “bedelli askerlik” konusunda “bekleyenlere cevap vermek gerek” diyesi. BDP geri durur mu, hem bedelli askerliğe hem de “vicdanı redde” taraftar. Ama kaçmak bedelsiz olsun diyor Demirtaş!
Yeni “nizamda” bedelli askerlik konusunda belirleyici kıstas, ordunun asker sayısı ihtiyacı olacakmış!.. Bunu da tabii Genelkurmay tespit ve tayin edecek. Doğrusu da bu!.. Fakat bana öyle geliyor ki, “bedelli askerlik” ve herhalde “vicdansız ret” konusunda iktidar ile Genelkurmay arasında bir sıkıntı var. Bu da “asker sayısı” konusunda değil. Askeri cenah, bedelli askerlik sisteminin vatandaşlar arasında tefrik yaratmasından ve ordunun manevi yapısını bozmasından endişe ediyor... Ve işte asıl mesele de bu; Türk Ordusu profesyonel ordu namı altında paralı askerler mi olacak!..

Altemur Kılıç
Yeniçağ
17 Kasım 2011
Tags

Yorum Gönder

0Yorumlar
Yorum Gönder (0)