Bugün 10 Kasım, Atatürk Kimdir ve Nedir, Bunu Çocuklarımıza Anlatmak Zorundasınız...

Önce bir dünya haritası alıp, kâğıt ya da küre, çocuklarımıza Türkiye’nin dünyadaki yerini gösteriniz

(resim 1):


Sonra anlatınız, deyiniz ki “Hazreti Adem yani ilk insan” bu topraklarda doğdu… Dinler, “Musevilik(Yahudilik) Hıristiyanlık ve bizim yani insanlık aleminin son dini olan Müslümanlık” bu topraklarda doğdu, deyiniz… Medeniyet ya da uygarlık, insanlık uygarlığı bu topraklarda doğdu, büyüdü, gelişti, diyerek anlatınız; “Hititler, Etiler, Medler, Persler, Lidyalılar, Frigyalılar, Urartular, Akadlar, Babil, Sümerler, Romalılar, Bizanslılar”… Aklınıza gelen tüm uygarlıkları, antik uygarlıkları sayınız ama sonunda deyiniz ki, “BİZ TÜRKLER”… İşte Biz Türkler, bu Anadolu’nun son sahibi, bu uygarlıkların son mirasçısıyız…
Derken Anadolu’ya güçlü Türkler, silahlı Türkler, Orduları olan Türkler, biz Türkler nasıl gelmiş, onu anlatınız

( resim 2):


Söyleyiniz, açıkça söyleyiniz çocuklarımıza, deyiniz ki “biz Anadolu’ya Türk Orduları ile girmeden önce bu toprakların hakimi Bizans vardı, Rum İmparatorluğu vardı, biz Türkler de vardı ama güç onlardaydı” deyiniz… Savaştık ve onları yendik, “Dünyada çok savaş oldu, çok toprak el değiştirdi, bakın ABD’ye”, deyiniz. Kızılderelileri nasıl yok edip ABD’yi nasıl kurduğunu anlatınız ve gururla ekleyiniz ki “biz, ok atan Kızıldereli’ye top atmadık, biz İmparatorlarla savaştık ve yendik” diyerek açıkça anlatınız şanlı tarihimizi… Çocuklarımız anlasın, anlasın ki “güçlü olduğumuzda isteseydik, biz de ABD gibi soykırım yapardık ama yapmadık”, bunu anlasın ve bugün yaşadığımız sorunlara bir anlam versin…
Oradan Osmanlı’nın nasıl üç kıtaya yayılmış olduğunu bir anlatın, anlatın ki çocuğumuz tarihinin gücünü görsün

( resim 3)…


Sonra girin Anadolu’ya ve Anadolu’da küçük küçük kurulan Türk Beyliklerini anlatın… Anadolu’ya girmeden önce de, İran’da Büyük Selçuklu Devleti’ni nasıl kurmuş olduğumuzu anlatın… Yani bugünkü İran’la akraba olduğumuzu ve İran’da en az 25 milyon Türk’ün yaşamakta olduğunu ve yönetimde olduğunu anlatın… Sonra çıkın Körfez’e, Afrika’ya, Balkanlara, Viyana kapılarına kadar gelin… Resim ve haritalar açık, ortada, siz de açık açık anlatın…
İkinci Viyana kuşatmasından alın, yenildiğimizi anlatıp 1699 Karlofça Anlaşmasına gelin…
Kazanılmış, can pahasına kazanılmış ilk toprak nasıl kaybedildi, onu anlatın

( resim 4)…




Sonra nasıl çekildiğimizi, Afrika, Fas, Tunus, Cezayir ve Libya, ardından Mısır, Sina Çölleri, Yemen Elleri, Filistin ve Gazze, Balkan ve Kafkas, nasıl çekildiğimizi, nasıl Anadolu’ya geri çekildiğimizi açıkça anlatın, anlatın ki çocuklarımız önce tarihimizi bilsin, tarihimizi bilmeyenin de Atatürk’ü anlamayacağını iyi bilsin.
Eğer ki buraya kadar geldiyseniz, Çanakkale’ye çıkın

(resim 5)…



Çanakkale, Çanakkale bu satırlarla anlatılamaz, öyleyse alın çocuklarımızı götürün Çanakkale’ye, Çanakkale nedir, adına şiirler, destanlar yazılmış olan Çanakkale nedir, öğrensin ama görerek öğrensin…
Çanakkale’yi geçemeyen düşmanın nasıl bir taktik izlediğini, kuvvetlerini Çanakkale’den çekip nasıl güneyden Anadolu’ya, Anadolu’daki anne ve babalarına yani bizlere saldırdığını anlatın

( resim 6)



Çanakkale geçilmeyince, Filistin, Kudüs, Gazze geçilmeyince, Basra’da Kut’ül Ammare geçilmeyince, bu düşmanların “nasıl bizi bir ateşkes oyununa sürüklediğini” ve ateşkes sonrası da “nasıl bizi işgal ettiğini” açık açık anlatın. Ve Kurtuluş Savaşı… Dünya tarihinde böylesi bir kurtuluş savaşı olmadığını çocuklarımıza anlatın ama önce yukarıdaki haritayı alın, gösterin, ateşkes yapmamıza rağmen nasıl kuşatılmış olduğumuzu bir gösterin… Nasıl işgale uğradığımızı, tıpkı ABD’nin Kızılderelilere yaptığı gibi nasıl katledilmek üzere olduğumuzu açıkça anlatın… Bu Bizans’ın gücü yetmeyince, nasıl Doğu’da “Kürdistan ve Ermenistan” diye tampon yönetimler kurup bizi kuşatmaya çalıştığını açık açık çocuklarımıza anlatın ki, bugün yaşananlara bir anlam versin çocuklarımız…

( resim 7):





Sakarya’yı anlatın, Dumlupınar’ı anlatın ve gelin ailece Kocatepe’ye… Çocuklarımız Kocatepe’yi görmeli ve atası olan Mehmetçiğin “nasıl bir çift çarık ve çorapla bu Yunan’ı yendiğini” kavramalı, anlamalı, hissetmeli… Nasıl bir Kurtuluş Savaşı verdiğimiz.ş ve dünyada bunun bir başak bir örneği olmadığı söyleyin, açık söyleyin ki çocuklarımız atalarıyla gurur duydun, tarihiyle durur duysun… Bodrum’a tatile gideceğimize Çanakkale’ye gidin, Kuşadası’na gideceğimize Sakarya’ya gidin, Kocatepe’ye gidin, gidin ki çocuklarımız Atatürk kimdir ve nedir, iyi anlasın

( resim 8)…



Eğer tüm bu dediklerimi yaptıysanız işimiz kolay, çünkü çocuk da olsa bu çocuk, bugünün büyüklerinin anlamadığı değerleri anlayarak, Atatürk kimdir ve nedir, siz sormadan cevap verecektir… En azından çocuğumuz 1071 Malazgirt, 26 Ağustos ile 1922 Kocatepe’nin 26 Ağustos’u arasındaki bağı anlayacaktır… Büyükler anlamasa da, çocuklarımız Mustafa Kemal Atatürk’ün, çöken Osmanlı içinden, Türk Ordusu ve Türk Milleti’ne liderlik yaparak, ANADOLU’YU VATAN YAPTIĞINI, bu vatan içinde Türk Milleti, Türk Bayrağı, Türk Ordusu’nu yarattığını da anlayacak ve kavrayacaktır, güvenin onlara…
Şimdi siz bana soracaksınız, Atatürk kimdir, diye, nedir, diye… İlla ki bana sorarsanız bunu, benim anladığım, Atatürk demek; namus ve şeref demektir. Atatürk demek; bağımsızlık ve özgürlük demektir, vatan demektir, ulus demektir… Atatürk demek; Türk demektir, en büyük Türk, onun için adı ATATÜRK!
İşte resmi, işte anlamı, işte kimliği

( resim 9):




Bugün 10 Kasım. Çocuklarımıza sorun artık Atatürk kimdir, diye… İnanın onlar bizden daha iyi bilecektir ve cevap verecektir size; 10 Kasım nedir, Atatürk nedir, Atatürk kimdir

( resim 10):

Bugün 10 Kasım, Anıtkabir bir semboldür, çünkü bu büyük ülküyü, tarihi, sevgiyi, değeri bir Anıtkabir’e sığdıramazsınız, çünkü Atatürk biziz, hepimiz…

Bizim Atatürk olduğumuzu, çocuklarımızın Atatürk olduğunu anlamak, anlatmak ve göstermek için dosta ve düşmana, her 10 Kasım’da Anıtkabir’e gideriz biz… Gidemesek de Türk Bayrağı’nı selamlarız, saygı duruşuna geçeriz biz… Çünkü Türk Bayrağı demek; Atatürk demektir bizim için…
O halde alalım çocuklarımızı, anlatalım Atatürk Ülküsü’nü ve gidelim Anıtkabir’e, selam duralım bizi yaşatan bu KUTSAL ÜLKÜ’ye… Gidemiyorsanız eğer, o halde selam duralım çoluk ve çocuğumuzla TÜRK BAYRAĞI’na, hem bugün, hem yarın, dünya durdukça…
ATATÜRK DEMEK; ÜLKÜ DEMEKTİR, TÜRK ÜLKÜSÜ…
NE MUTLU TÜRK’ÜM DİYENE!

Erdal SARIZEYBEK

Yorum Gönder

0Yorumlar
Yorum Gönder (0)