Buldular garibi çullanıyorlar


Türk bayrağının yakılmasını fırsat bilip Suriye lideri Esad’a efelenen Erdoğan ve Gül, Türk askerinin başına çuval geçiren ABD’ye ses çıkaramamıştı!
Yine yanlış yaptın Esad!
Çuval rezaleti nedeniyle ABD’ye karşılık vermek bir yana, tepki gösterilmesini isteyenlere kızan Başbakan Erdoğan ve Cumhurbaşkanı Gül, Suriye’de Türk bayrağına yönelik saldırıyı fırsat bilerek Esad’a yönelik çok sert açıklamalar yaptı. Suçluların bulunmasını sert bir dille isteyen Erdoğan, Beşşar Esad’ı “şiddeti, yabancı elçiliklere yöneltmek”le suçladı.
Gül: Tepkimiz farklı olur!
CumhurbaŞkanI’’nın üslubu da Erdoğan’ı aratmadı. Macar Cumhurbaşkanı’nı konuk eden Gül, “Olayları şiddetle kınadık. Gerekli tedbirleri almazlar ve olaylar tekrarlanırsa tepkimiz daha farklı olacak!” açıklaması yaptı. Esad’a son tehdit, Enerji Bakanı Yıldız’dan geldi: Oraya elektrik veriyoruz. Seyir sürerse kararımızı gözden geçiririz.

Peki çuval lekesi ne olacak!
ABD, 4 Temmuz 2003’te Irak’ın kuzeyindeki Süleymaniye’de 11 askerimizi esir alıp başlarına çuval geçirmişti. Operasyon için resmi tatil (ABD) seçilmiş ve küçük düşürücü muameleye tabi tutulan askerlerimiz 60 saat gözaltında tutulmuştu.

Aralarından su sızmıyordu
ABD yapımı “Arap Baharı” öncesine kadar Suriye lideri ile yakın dost olan, ailece görüşen, vizeleri kaldırıp ‘Şamgen’ esprileri yapan Başbakan Erdoğan, Arap Birliği’nin bile sırt çevirdiği Esad’ı hedef tahtasına oturttu.

ABD’ye sessiz kalanlar Esad’a şahin kesildi!..
Çuval rezaleti nedeniyle ABD’ye tek bir kelime dahi edemeyen Abdullah Gül ve Erdoğan, Türk bayrağına yapılan alçakça saldırıyı fırsat bilip Esad’a yüklendi.
Başbakan Tayyip Erdoğan, Türk temsilciliklerine ve bayrağımıza yapılan alçak saldırı nedeniyle Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad’a ağır eleştiriler yöneltti. Erdoğan, “Esad yönetimine açık açık ifade ediyorum, tarih boyunca yüzlerce yıldır ay yıldızlı bayrağa uzanan her el cevabını almıştır, bundan sonra da alacaktır” dedi. AKP grup toplantısında konuşan Erdoğan, Suriye’nin Arap Ligi’nden çıkarılmasının, Şam yönetiminin güven vermeyen tavrından kaynaklandığını ifade ederek “Geri adım atmak yerine şiddetin boyunutu yabancı temsilciliklere yöneltme yanlışına düştüler” dedi.

‘Yalnız adam’a yüklendi
Irak’ın Süleymaniye kentinde Türk askerinin başına çuval geçirilmesi olayında ABD’ye nota verilmesini isteyenlere “Ne notası, müzik notası mı” diye karşılık veren Başbakan Erdoğan, Suriye’de çapulcu grubun bayrağımıza yaptığı alçak saldırının üzerinden soydaşlarının bile tek başına bıraktığı eski dostu Beşşar Esad’a yüklendi. Erdoğan şöyle konuştu:

Nota verdik
“Türkiye’nin Şam, Halep ve Lazkiye’deki temsilcilikleri bu saldırılarda hedef alındı. Bu saldırıları şiddetle kınadık. Suriye’ye bir nota tebliğ ettik. Bizi asıl üzen nokta, bazı kendini bilmezler tarafından Türkiye bayrağına yönelik yapılan saldırılardır. Esed yönetimine açık açık ifade ediyorum, tarih boyunca yüzlerce yıldır ay yıldızlı bayrağa uzanan her el cevabını almıştır, bundan sonra da alacaktır. Ay yıldızlı Türk bayrağı Türkiye için ne kadar aziz ve kutsal ise Suriye’nin kardeş halkı içinde en az o kadar aziz ve kutsaldır. Bu şu anda Suriye yönetimi için bir anlam ifade etmeyebilir. Gerçek manada Türkiye’yi kardeş bilen halk yönetimle aynı şeyleri paylaşmıyor. Muhalif kesim de ellerinde Türk bayrağıyla meydanlarda dolaşıyor. Hatta barışın ve kardeşliğin sembolü olduğunu bilecek Suriye halkıdır.”

Bir avuç kendini bilmez
Türk bayrağına yönelik çirkin saldırının Suriye’deki bir avuç kendini bilmezin, alçağın kışkırtmalar sonucu ortaya koyduğu eylem olarak yorumlayan Erdoğan, yabancı elçilikleri korumanın her ülkenin onuru ve namusu olduğunu ifade ederek şöyle devam etti: “Bunlar üzerinden mesaj vermek acziyettir. Esad yönetiminden, Türkiye elçiliklerine özür dilemenin ötesinde sorumluların bulunmasını bekliyoruz. Cezaevinde binlerce siyasi suçlu tutan sen Beşar, Türk bayrağına saldıranları bulup gereken cezayı vermek durumundasın. Senden, kendi halkına da saygı duymanı istiyor ve bunu özellikle istiyoruz.”

Çuval rezaletinde susmuşlardı
4 Temmuz 2003’te Irak’ın kuzeyindeki Süleymaniye kentinde karargâh kurmuş bulunan 11 Türk Silahlı Kuvvetleri mensubu ve Türkmen mihmandarları Irak’taki işgalci ABD askerleri tarafından ve yanlarında peşmergelerin de bulunduğu ortamda yapılan baskın sonunda elleri kolları bağlanmış ve başlarına çuval geçirilmişti. Askerlerimiz 60 saat süresince alıkonulmuşlardı. Dönemin Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök, Mehmetçik’e yapılan bu hakarete sessiz kalmayı tercih etmişti. Başbakan Tayyip Erdoğan, dönemin Dışişleri Bakanı Abdullah Gül ve AKP hükümeti de ABD yönetimine gerekli tepkiyi göstermeye yanaşmamıştı Çuval krizinin sürdüğü saatlerde açıklamalarda bulunan Başbakan Erdoğan, ABD’ye protesto notası verilip verilmediği sorusu üzerine ilginç bir benzetme yapmıştı: “Nota dediğiniz konu müzik notası değildir. Aklınıza esince nota verilmez.”

Cumhurbaşkanı Gül Şam’ı tehdit etti
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Suriye’deki Türk varlığına karşı gösterilen saldırıları kabul etmenin mümkün olmadığını belirterek, “Şiddetle bunları zaten kınadık. Bu konuda eğer gerekli tedbirleri almazlarsa şüphesiz ki bunlar tekrarlanırsa tepkimiz daha farklı olacaktır” dedi. Macaristan Cumhurbaşkanı Pal Schmitt’i ağırlayan Gül, Çankaya Köşkü’ndeki ortak basın toplantısında Suriye konusuna da değindi. Gül, bir gazetecinin, “Suriye’de yeni hedef Türk diplomatik temsilcilikleri oldu. Türkiye kısmi tahliye işlemlerini de yaptı. Türkiye’nin yakın dönemde Suriye’ye dönük yeni önlemler alacağı, sınırda tampon bir bölge de oluşturulacağı konuşuluyor. Siz bu saldırıları nasıl değerlendirdiniz? Türkiye bundan böyle önümüzdeki süreçte Esad yönetimine karşı neler yapacaktır” sorusu üzerine, Türkiye’nin son yıllarda en büyük dış politika yatırımını Suriye’ye yaptığını ifade etti. Gül, şöyle konuştu:

Tepkimiz farklı olacak
“Suriye’nin güçlü olması, Suriye halkının mutlu olması ve Suriye ile dostluğumuzun samimiyetini göstermek için bunları yaptı. Bütün bu yakınlığı gösterirken de dış baskılara rağmen Suriye ile yakınlaştı. Bu yakınlaşması sayesinde Suriye’nin demokratik değişimini, ilerlemesini sağlamayı amaçladı. Ama ne yazık ki Suriye yönetimi, halkın beklentileri doğrultusunda köklü adımlar atma ve değişimler yapma yerine halka karşı baskı ve şiddet kullanmayı tercih etti. Bugün olanların hiçbiri sürpriz değil. Çünkü siz de takip ettiniz, biz olacakları ve işlerin nereye kadar gideceğini çok açık bir şekilde söyleyip gerekenin yapılmasını hep hatırlattık. Maalesef Suriye bugün çıkmaz bir sokağın içine girmiştir. Arap Birliğinin son aldığı karar da gayet açık ortadadır ki Türkiye olarak da destekledik biliyorsunuz. Tabii ki Suriye’deki gerek vatandaşlarımız, gerek oradaki varlığımız büyükelçimiz, diplomatlarımız, diplomatik misyonlarımız bunlara karşı gösterilen saldırıları kabul etmek mümkün değil. Şiddetle bunları zaten kınadık. Bu konuda eğer gerekli tedbirleri almazlarsa şüphesiz ki bunlar tekrarlanırsa tepkimiz daha farklı olacaktır.”

Yeniçağ
Tags

Yorum Gönder

0Yorumlar
Yorum Gönder (0)