Batı dünyası borç krizinin içinden çıkmaya çalışırken, şimdiye dek uyguladıkları ekonomi politikaları, yani dolar ekonomisi ve dolar politikalarının da, nasıl bir şey olduğu netleşiyor.
Krizden çıkmanın yolunu, yeniden borçlanmak, yeniden borçlanmak için yeniden para (dolar ve kâğıt) basmakta buluyorlar.
Buna sömürünün kibarlaştırılmış dilinde, genişleme politikaları diyorlar. Para basmak genişleme oluyor.
Burada, ister istemez para nedir sorusunu anlamak gerekiyor.
Gerçek para, gerçek ekonominin içinde akıp, çalışanın cebine giden paradır. (Bizim gerçek olmayan ekonomi diye tanımladığımız ekonomiye, emperyalistler köpük diyorlar.)
Gerçek para sonludur. Çünkü kaynaklar sonludur. Dünya kaynaklarından elde edilenler de sonludur.
Bir ülke içinde de para sınırlıdır. Çünkü kaynaklardan elde edilenler sınırlıdır.
Amerika kime borçlanıyor, sorusu çok sorulan bir sorudur. Para basmak borçlanmak demektir. Dünya kaynakları sınırlı olduğu için, Amerika’nın bastığı paranın da sınırlı olması gerekir. Kaldı ki kendi parasını kullanan ülkeleri de hesaba katarsak, dünyada dolaşan ürün ve hizmetlerin tamamı da dolar ile alınıp satılmadığı da muhakkaktır.
Kısaca söylersek, basılan paraların karşılığı yoktur. Fazladan basılan dolarlar eninde sonunda bir yerde köpük yapacaktır. Nitekim yapmaktadır.
Krizlerde hep, bireyler yerine bankaları, bankerleri kurtarma politikaları, dolar ve Euro basarak çözülmeye çalışıldı.
Arap ülkelerinin, kriz dönemlerinde daha fazla önem kazanması, petrolün dolar ve Euro ile satılması mecburiyetinin artmasındandır.
Arap ülkeleri petrolü dolar ile satsınlar ki, bankerleri kurtarmak için basılan karşılıksız dolarlar, biraz karşılık bulsun.
Bu anlamda emperyalist ülkeler için Suudi Arabistan’ın değeri çok yüksektir.
Ülkelerin kendi paralarından ziyade, dolar kullanması, doları gerçek değerine biraz olsun yaklaştırır. Petrol fiyatlarının artığı dönemler, doların çok basıldığı dönemlerdir.
Yunanistan’ı kurtarmak için boşalan Avrupa bankalarının içi Euro ile yeniden doldurulacaktır. Yunanistan borçlarının yarısı silindiğine göre, en az 200 milyar Euro yeniden basılacak ki, Avrupa bankalarının içi dolsun. Yani para babaları para alsın, para satsın, kazanmaya devam etsin. Halk sahte paralar üzerinden sömürülsün.
Avrupa bankaları Yunanistan’a borç verirken gerçek bir ekonomiye borç vermediği için, gerçek olmayan ekonomi, gerçek ekonomiyi de çökertti. Çünkü Yunanistan’ın kaynakları ve üretimi sınırlı idi. Paranın da sınırlı olması gerekirdi.
Bir kaynağa dayanmayan para, gerçek olmayan paradır. İçinde dolaştığı ekonomiyi de hasta eder. Çünkü para, ekonominin damarlarında dolaşan kan gibidir.
Batı dünyası gerçek olmayan bu ekonomiden, gerçek olan ekonomi dünyasına, geçiş yapıp, krizden kurtulması için, gerçek olmayan dolarları dünyadan toplayıp, imha etmesi gerekir.
Amerika’nın savaş ihtiyacı buradan doğmaktadır. Ülkelerin alnına silahı dayayacak ki, onlar da dolarları alıp kullansınlar. Sömürü de yolunda gitsin.
Eğer Amerika ve Avrupa savaşları sürdüremezse, dolar ve Euro’nun değeri düşecek, gıda ve değerli madenlerin fiyatı yükselecektir.
Sırada İran’ın olması tamamen dolar nedeniyledir. İran Çin’e sattığı petrolü Çin parası Yuan ile satmaktadır. Dolar kullanmamaktadır.
Dolar kullanmadığı için İran müdahaleyi hak etmiş görünmektedir.
Amerika’nın sürekli tehditkâr durumda olması, doların değerinin daha fazla düşmesini engelleyen unsurlardandır.
Son İran tehditleri, petrol fiyatlarını yükseltmiştir. Yani dolar kullanımını artırmıştır.
Dünyanın en borçlu ülkesinin parasının, dünya parası olması, ne garip değil mi?
En değersiz para en değerli para imiş gibi duruyor. Gerçek olmayan ekonomilerde gerçek olmayan paralar dolaştığı için bu durum olmaktadır.
Bu durum, sürdürülebilir bir durum değildir. Yeni bir dünyanın sancıları da buradan neva bulmaktadır.
Bülent Esinoğlu
İLK KURŞUN
