Davutoğlu İşgalcilerle kol kola!


ABD’nin projesiyle Suriye’ye adeta savaş açan AKP iktidarı, mütareke sonrasında Türkiye’yi paylaşan İngiltere, Fransa ve İtalya ile birlikte hareket ediyor.
İsyancıları övdü
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Fransız Bakan Juppe’den sonra ağırladığı İtalyan Dışişleri Bakanı Giulio Terzi ile Suriye’deki isyancılara övgüler yağdırdı.

İşgal güçleriyle iş birliğine girdiler
1. Dünya Savaşı’nın ardından Türkiye’yi aralarında paylaşan İngiltere, Fransa ve İtalya, Suriye’yi parçalamak için AKP iktidarıyla ortak çalışma yürütüyor.
AKP, Mondros ve Sevr antlaşmalarıyla Türk topraklarını paylaşanlarla Suriye için iş birliği içine girdi. Önce Fransa Dışişleri Bakanı Alain Juppe Türkiye’ye geldi. Ardından Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu İngiltere’ye gitti. Son olarak da dün İtalya Dışişleri Bakanı Giulio Terzi, Ankara’ya geldi. Bütün bu siyasi trafikte gündemin ana maddesini Suriye’ye müdahale oluşturdu. Bütün açıklamararda Suriye Devlet Başkanı hedef alınırken, isyancılara övgüler yağdırıldı. Açıklamalarda, isyancıların Suriye’yi parçalama çabasına tam destek verildiği kaydedildi. İtalyan bakan Giulio Terzi ile ortak basın toplantısı düzenleyen Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Suriye için zamanın tükendiğini söyledi. Türkiye’nin Suriye konusunda iş birliği yaptığı İngiltere, Fransa ve İtalya Birinci Dünya Savaşı’nın ardından ülkemizi Mondros ve Sevr anlaşmalarıyla aralarında pay etmişlerdi. İşte o tarihte imzalanan o anlaşmalar:

Mondros Mütarekesi
(30 Ekim 1918) Çanakkale ve İstanbul Boğazlarının açılması, Karadeniz’e serbestçe geçişin temini ve Çanakkale ve Karadeniz istihkamlarının İtilaf Devletleri (İngiltere, Fransa, İtalya) tarafından işgali sağlanacaktır. İtilaf Devletlerinin bütün esirleri ile Ermeni esirleri kayıtsız şartsız İstanbul’da teslim olunacaktır. Toros Tünelleri, İtilaf Devletleri tarafından işgal olunacaktır. İran içlerinde ve Kafkasya’da bulunan Osmanlı kuvvetleri, işgal ettikleri yerlerden geri çekilecekler. Bütün demiryolları, İtilaf Devletleri’nin zabıtası tarafından kontrol altına alınacaktır. Hicaz, Asir, Yemen, Suriye ve Irak’taki kuvvetler en yakın İtilaf Devletleri’nin kumandanlarına teslim olunacaktır. Trablus ve Bingazi’deki Osmanlı subayları en yakın İtalyan garnizonuna teslim olacaktır. Trablus ve Bingazi’de Osmanlı işgali altında bulunan limanlar İtalyanlara teslim olunacaktır.

Sevr Antlaşması
(10 Ağustos 1920) Rumeli sınırımız İstanbul vilayeti olarak tayin olunuyordu. Batı Anadolu (İzmir ve civarı) Yunanlılara veriliyordu. Güney sınırı ise Mardin, Urfa, Gaziantep, Amanos Dağları ve Osmaniye’nin kuzeyinden geçmekte ve bu sınırın güneyini Fransa’ya bırakıldı. Doğuda Bayazıt, Van, Muş, Bitlis ve Erzincan’ı içine alan bir Ermenistan; Irak ve Suriye arasında ise bir Kürdistan kurulacaktı. Bunun dışında, Türkiye’ye bırakılan topraklar nüfus mıntıkalarına ayrılmakta; İtalyanlar Antalya ve Konya, Fransızlar Adana, Sivas ve Malatya bölgesi üzerinde, İngilizler de Irak’ın kuzey kısmında nüfuz bölgeleri tesis ediyorlardı. İstanbul’da ise hükümet ve padişah oturacak fakat, İstanbul milletlerarası bir şehir olacak, Boğazlar’da ordusu, donanması, bütçesi ve organize kuruluşları ile bir komisyon bulunacaktı. Türklere bırakılan bölge, hakimiyet hakkı en ağır şekilde sınırlanmış, Ankara ve Kastamonu vilâyetleri ve dolayları idi. Sevr’e göre, memleket dahilinde bulunan azınlıklar Türklerden daha fazla haklara sahip oluyor, vergi vermeyerek, askeri hizmet yapmayarak imtiyazlı (ayrıcalıklı) bir durumda bulunuyordu. Türk tabiyetinden çıkanlar birçok yükümlülüklerden kurtuluyorlar, yeniden hiç kimsenin Türk tabiyetine de girmesine müsade edilmiyordu.


Yeniçağ
Tags

Yorum Gönder

0Yorumlar
Yorum Gönder (0)