''Depremzedeler devlete dava açsın''

Avukat Aladağ depremzedelerin tazminat davası açma hakkı olduğunu söyledi

VAN Barosu avukatlarından Mustafa Aladağ, kentte 23 Ekim’de 7.2 ve 9 Kasım’da da 5.6 büyüklüğünde meydana gelen depremlerde ölen kişilerin yakınları ile yaralanan ve maddi zarar görenlerin ’belediyelere, gayrimenkul sahibine, müteaahhit, proje müellifi ve duruma göre devlet tüzel kişiliğin diğer organlarına’ maddi ve manevi tazminat dava açma hakkı olduğunu söyledi. Avukat Aladağ, "İnsanlar haklarını aramalı ki, bu kurumlar üzerinde caydırıcı bir etki yaratsın ve gerekli önlemler alınsın" dedi.
Van ve Erciş’te 23 Ekim’de meydana gelen Richter ölçeğine göre 7.2 büyüklüğündeki depremde 604 kişi ölürken, 222 kişi sağ olarak kurtarıldı. 9 Kasım’da meydana gelen 5.6 büyüklüğündeki depremde ise 40 kişi öldü, 30 kişi de enkazdan sağ çıkarıldı. Depremlerde çok sayıda vatandaş yaralanırken, çok sayıda ev ve iş yerinde de hasar oluştu.

’KOLON KESMEK, ÖLÜME SESEBİYET’

Van Barosu avukatlarından Mustafa Aladağ bina sahiplerinin, inşaatı yapan müteahhitlerin, bu inşaatlerin yapımında görev alan inşaat mühendislerinin, özellike şantiye şeflerinin ve proje müelliflerinin depremde çok açık bir sorumlulukları bulunduğunu söyledi. Yıkılan binalarda gerekli denetimde bulunmayan belediyelerin de sorumluluğu olduğuna işaret eden Aladağ şunları söyledi:

"1999 Gölcük depreminden sonra ortaya çıkan yargı kararları, bu hususları doğrulamaktadır. Söz konusu depremler dolayısıyla açılan davalara Danıştay’ın vermiş olduğu kararlarda, bir belediyenin deprem bölgesi içerisinde olması durumunda yeteri kadar denetim yapmak zorunda olduğu açıkca zikredilmiştir. Denetimi gerektiği gibi yerine getirmeyen belediyelerin, meydana gelen ölümlerde ve tüm zararlarda maddi anlamda sorumlu olduğuna dair kararlar söz konusudur. Yine meydana gelen olaylarda bina sahibi ve proje müelliflerinin cezai sorumlulukları söz konusudur. Sadece ihmalkarlık sonucu kötü bir bina inşa eden insanların, taksirle ölüme sebebiyet vermekten yargılanacakları çok açıktır. Ancak bununla yetinmeyip kolon kestiği iddası basında yer alan ve 9 kişinin öldüğü apartmanın sahibi Nezir Baş gibi kişilerin ’taksirle adam ölümüne’ sebebiyet vermek yerine, kesinlikle olası kasten cezalandırılmaları için soruşturma yapılması gereklidir. Çünkü artık bu kolon kesen kişinin ihmalinden söz edilemez. Kolon kesme eyleminin insanların ölümüne sebebiyet vereceğini açıkca bilinir."

’OTELLERDEKİ ÖLÜMLER AÇIKÇA CİNAYET’

Yine 23 Ekim’de meydana gelen depremden sonra Bayram ve Aslan Otellerinin müşteri kabulüne engel olmayan devlet ve belediye birimlerinin de aynı şekilde ’taksirle ölüme’ sebebiyet vermekten yargılanmaları gerektiğini savunan Avukat Mustafa Aladağ, şöyle devam etti:

"Söz konusu otellerde meydana gelen ölümlerde devlet hükmü şahsiyeti, açıkca tazmini olarak sorumludur. Çünkü 7.2’lik depremden sonra devletin yetkili birimlerinin toplu yaşama alanlarının sağlam olup olmadığı tesbit edilmesi önemlidir. Eğer sağlam ise bu tür yerlerin çalışmalarına izin verilir. Sağlam değilse müşteri almasına izin verilmezdi. Ama bu yapılmamıştır. 23 Ekim’de meydana gelen deprem bir ihmal olarak değerlendirilebilir, ancak 9 Kasım’da meydana gelen depremde iki otelde 40 insanın yaşamını yitirmesi açıkca bir cinayettir."

’ZARAR GÖRENLER DAVA AÇSIN’

Her iki depremde yaşamlarını yitiren insanların yakınları tarafından müteahhitler, mülk sahipleri, proje müellifleri, belediyeler ve duruma göre devlet tüzel kişiliğinin ilgili organları hakkında Asliye Hukuk Mahkemelerine tazminat davası açabileceğine dikkati çeken Avukat Mustafa Aladağ şöyle konuştu:

"Malları, ev eşyaları zarar gören, yıllarca biriktirdiği parayla ev alıp depremde bunu kaybeden kişi, binasında hiç bir hasar olmadığı halde yandaki binanın yıkılması halinde hasar gören bina sahibi, otomobiliyle seyahat ederken binanın yıkılması sonucu ölen kişinin yakınları, ya da sakat kalan kalan kişi, park halindeki otomobili yıkılan binanın altında kalan kişiler dava açabilir. Tedbirlerin alınabilmesi, özellikle belediyeler üzerinde caydırıcı olabilmesi için, zarar gören tüm insanların bu haklarını kullanması gerekir. İnsanlar haklarını arasın ki, bu kurumlar üzerinde caydırıcı bir etki yaratsın ve gerekli önlemler alınsın."

DHA
Tags

Yorum Gönder

0Yorumlar
Yorum Gönder (0)