Gündüz Akgül yazdı:"Yüzleşelim mi?... "


YÜZLEŞELİM Mİ?...
CHP Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün, “Dersim katliamının sorumlusu devlet ve CHP’dir. Atatürk de bu olaylardan haberdardır.” Sözleri, yıllardır büyük öndere ve devrimlerine karşı duranları bir anda ayni cephede birleştirmiş ve en ağır eleştirileriyle arkadan dolanarak ATATÜRK’Ü hedef almaya başlamışlardır.
Takke düştü kel görünmeye başladı. Hiç sağa sola kaçmaya, laf ebeliğiyle kıvırmaya gerek yoktur.
Amacınız, Dersim isyanı sonrasında meydana gelen olaylardan ötürü oradaki insanları, diğer bir deyişle Alevileri savunmak değildir.
Tek amacınız, yavaş yavaş dillendirmeye başladığınız, ATATÜRK’Ü ve onun aydınlık dönemini karalamak, mahkûm etmek ve rövanş almaktır.
Tüm tarihçiler ve araştırmacılar Dersimde bir isyan olduğunu ve bu isyan bastırılırken, harekâtta yer alanların yanlış uygulamaları sonucunda orantısız güç kullanıldığını kabul etmektedirler.
Ulusunu seven, Alevilere sempati duyan, diktatör olma olanakları varken bunu elinin tersi ile iterek çok partili parlamenter düzene geçişin alt yapısını oluşturan ATATÜRK gibi devrimci ve hümanist bir liderin, Dersim olayında katlim emrini verdiğini söylemek büyük bir iftira ve öç alma kastını taşımaktadır.
Büyük önderi hedef alanlar, ısrarla Dersim olayı nedeniyle yüzleşme talep etmektedirler.
Bir yurttaş olarak benimde yüzleşmek istediğim, çoğu yakın zamanda olmuş olaylar vardır.
-Dersim olayını bahane ederek Aleviler sahip çıktığı savında bulunanlar, Alevilerin katlı vaciptir fetvası veren Yavuz Sultan Selimin Şeyhülislamı Ebussuut Efendi ile kurtuluş savaşında, Mustafa Kemal’in isyankâr olduğunu, Yunan askerleri, padişahımız efendimizin daveti üzerine geldiğini söyleyen İskilipli Atıf Hoca’yı kutsayan ve Çorumluların bunlarla gurur duymasını söyleyenlerin bu söylemi ile yüzleşmeye var mısınız?
--Menemen’de Kubilay’ı şehit eden Derviş Mehmet’in kimin nesi olduğu konusunda yüzleşmeye var mısınız?
-Kahramanmaraş’ta, Çorum’da yüzlerce Alevi yurttaşımızı katleden vahşetle yüzleşmeye var mısınız?
-Sivas’ta 35 aydınımızı Madımak otelinde diri diri yakan, alevler yükseldikçe tekbir sesleriyle sevinç naraları atanların vahşetiyle yüzleşmeye var mısınız?
-Sivas olayı canilerinin Avukatlığını yapan ve onları cezaevinde ziyaret eden Adalet Bakanının hangi siyasi partinin Bakanı olduğu konusunda yüzleşmeye var mısınız?
- Yurt dışında yakalanan Sivas katliamı sanığını zamanında getirtmemek ve serbest bırakılmasına neden olmak, yurt içinde ise ölene kadar yakalanmayan sanığı yakalamamak ne ile açıklanabilir? Yüzleşmeye var mısınız?
-“Türkiye Cumhuriyeti'nin başlangıçta ortaya koyduğu laiklik, cumhuriyet ve milliyetçilik gibi birçok temel ilkelerin zayıfladığını ve işlevini kaybettiğini, yerini daha çok katılımcı, daha adem-i merkezi, daha Müslüman bir yapıya devretmesi zorunluluğunu ve artık bunun zamanının geldiği düşüncesini taşıyorum.” Diyen birine, büyük önderin, “Türk genci devrimlerin ve rejimin sahibi ve bekçisidir. Bütün ümidim gençliktedir.” Dediği gençlerin geleceğini teslim ederek Milli Eğitim Bakanı yapılmasının nedenleri üzerinde yüzleşmeye var mısınız?
-Yıllardır dostane ilişkiler içinde yaşadığımız tüm komşularımızla kavgalı hale gelişimizi, birinci hedefi komşumuz İran olan Kürecikteki füze kalkanı için İran’ın, “herhangi bir saldırı halinde ilk hedefimiz Malatya/Kürecikte kurulan füze kalkanıdır.” Demesinin Türkiye’nin güvenliğini tehlikeye atıp atmadığı konusunda yüzleşmeye var mısınız?
Yüzleşme gereği duyduğumuz konular bir yazıya sığmayacak kadar çok olduğundan bu kadarı ile yetiniyorum.
Emperyalizme teslim olmuş bir imparatorluğun enkazı üzerinde Türkiye Cumhuriyeti kurulurken binlerce olumlu işler yanında elbette ki bir takım sıkıntılar olmuş, istenmeyen bazı hatalar yapılmıştır. Kabuk bağlayan bu durumları kaşıyarak yaratılacak bahane ile Mustafa Kemal ATATÜRK’E dil uzatmanın iyi niyetli olmadığını söylemek zorundayım.
Eğer o büyük insan olmasaydı, bu gün laik Türkiye cumhuriyeti ve Türk ulusu olmayacak, camilerde ezan sesi duyulmayacaktı.
Kabuk bağlayan dünün olaylarını gündeme taşıyıp, bu gün yapılan olumsuz uygulamaları perdeleyerek tartışma dışına çıkarmak yanlıştır, iyi niyetli değildir.
Dünü yargılayacak olan tarihtir. Siyasi iktidarlar değildir.
Dün ile değil, yaşadığımız bu günle yüzleşmek, hem daha doğru hem de halkımız için en hayırlısıdır.
Kemalistler ve laik Cumhuriyet Sevdalıları bu yüzleşmeye hazır.
Siz, var mısınız? 27.11.2011

Gündüz AKGÜL
Emekli Cumhuriyet Savcısı
Tags

Yorum Gönder

0Yorumlar
Yorum Gönder (0)