Hasan Pulur yazdı:"Deprem ve şiddet"

Yazmalıymışız? Neyi yazacağız? İnsanları göz göre göre ölüme gönderiyoruz, arkadan da ağlamak, bağırmak, çağırmak…
Van’daki ilk deprem için söylenecek söz var da, ya ikincisi…
Sağlam raporu veriliyor, o rapor ortada yok, iki gün sonra facia…
Otelin sahibi kendisini savunuyor:
“Depreme dayansın diye bir milyon lira verdim!”
Adamın ölçüsü bu…
Ya ölenler?
Onlar kaç para der?
* * *
Ya otelde kalanlar?
Oteli açık tutanlar?
“Her türlü tedbir alınmıştır!”
Kapıya iki polis dikip, içeriye kimseyi sokmamayı bile akıl etmemişler.
Bu mu her türlü tedbirin alındığı…
Binanın cephesini, ön ve arka yüzünü kaplamışlar, kaplamanın altındaki durum ne?
Belli değil!
“Tehlike yoktur!” diye rapor yazanlar, neyi görmüşler de bu raporu, varsa yazmışlardır?
* * *
Şimdi diyeceksiniz “kalmasalardı.”
Yani otele müşteri olarak girmeselerdi!
Kafa bu kafa oldukça, diyecek laf var mı?
O halde polise, bekçiye ne gerek var?
Hırsızlık serbest!
Herkes malına, mülküne, canına sahip olsun!
* * *
İlk deprem için söylenecek söz var ama, ikinci Van depremi için ne yazacaksınız, ne diyeceksiniz?
Biz buralarda çırpınırken, bu binaların yapımından kim sorumlu derken, adamlar, otele oturma izni veriyorlar.
“Eğer biz almasaydık, otelde barındırmasaydık, sokakta kalacaklardı?”
Aferin, bravo, şimdi nerdeler?
* * *
Bu işlerin temel taşları nedir, biliyor musunuz?
İkiyüzlülük!
Birkaç Vanlı devlet sorumlularını protesto ediyor, hemen polisi üzerlerine gönderiyorlar:
“Dağıtın şunları!”
Dağıtıyorlar, copla, gazla!
Hani şiddete karşıydınız,
İşitin de inanmayın!
Bir milletvekili Meclis kürsüsünden, itile kakıla indirilip neredeyse sürükleniyor.
Kamer Genç, Meclis’in en renkli milletvekili, ya onu itip kakalayarak, “Meclis Başkanı’nın kararını uygulayan” AK Partili Salim Uslu kim?
Eğer yanılmıyorsak sendikacı, DİSK’e hatta TÜRK-İŞ’e bile karşı sendikacılardan…

Hasan Pulur
Milliyet
Tags

Yorum Gönder

0Yorumlar
Yorum Gönder (0)