Kılıçdaroğlu, 'Sen dün de mandacıydın bugün de taşeronsun'

CHP’nin tarihinde Türk askerinin başına çuval geçirtilirken sessiz kalmak yoktur. CHP’nin tarihinde 7 düvele kafa tutan Kuvayi Milliye vardır.
- Senin hedefin Cumhuriyeti tasfiye etmek. Sanma biz bunların farkında değiliz. Tarih, değerlerin önemini bilenler içindir. Cumhuriyet, bu milletin yeniden mayalanma projesidir.
- CHP’nin tarihinde milletin namusunu, bağımsızlığını söke söke koruma mücadelesi vardır. Sen dün de mandacıydın bugün de taşeronsun.
- Seçim meydanlarında kolay askerlik dediğimizde Başbakan karşı çıktı. “Gündemimizde yok, seçim sonrası yaparsak da referanduma götürürüz” dedi. Şimdi 30 bin TL ücreti açıkladı.
- Bedelliyi referanduma götürebilir mi? Onun için diyorum; götürmezsen senin unvanın bundan sonra palavracı Recep’tir.


“Mandacıydı taşeron oldu”
Bu sözlerle Başbakan’a yüklenen Kılıçdaroğlu, “Senin hedefin Atatürk’le hesaplaşmak. Öyle bir gözü dönmüş ki, yakın bir zamanda bu millete Ermeni soykırım iddialarını da dayatırsa şaşmayın” dedi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, gündemdeki konulara ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Kılıçdaroğlu, konuşmasında İzmir Büyükşehir Belediyesine yönelik operasyonu değerlendirdi. “Şunun altını özenle çiziyorum; eğer temiz belediye aranacak ve örnek gösterilecekse o, İzmir anakent belediyesidir” diyen Kılıçdaroğlu, “Baskıyla İzmir’i nasıl ele geçirebiliriz? Baskı kurarak İzmir’i nasıl alabiliriz?” anlayışı içinde olunduğunu savundu. Salonda bulunan kadınların “Baskılar bizi yıldıramaz” sloganı atmaları üzerine Kılıçdaroğlu, “Eğer kadınlar söylüyorsa kesinlikle bilin ki artık kimse bizi yıldıramaz” ifadesini kullandı.

Dersim tepkisi
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu Başbakan Erdoğan’ın Dersim’le ilgili sözleri üzerine çok sert mesajlar verdi. Kılıçdaroğlu, “Kendine gel Başbakan, ne zaman pusulan şaşsa CHP’nin tarihine saldırıyorsun. Senin başka işin yok mu? Sen hangi rövanşın peşindesin? Sen Mustafa Kemal’e ulaşmak ve onu eleştirmek istiyorsun. Senin düşünceni biliyorum ben. Senin hedefin Atatürk’le hesaplaşmak. Senin hedefin Cumhuriyeti tasfiye etmek. Sanma biz bunların farkında değiliz” diye konuştu. CHP lideri, “CHP’nin tarihinde Türk askerinin başına çuval geçirtilirken sessiz kalmak gibi bir olumsuzluk yoktur. CHP’nin tarihinde 7 düvele kafa tutarak bir milletin namusunu bağımsızlığını söke söke alma mücadelesi vardır” dedi.

Zıvanadan çıkıyor
Kılıçdaroğlu sözlerini şöyle sürdürdü: “Kuvayi Milliye vardır. Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir vardır. Senin tarihin ise İngiliz muhiplerine dayanıyor. Amerikan mandacılarına dayanıyor. Sen dün de mandacıydın bugün de taşeronsun.” Tarih değerlerin kıymetini bilenler içindir. Hatırlatmak isterim ki Cumhuryet bu milletin yeniden mayalanma projesidir. Bu maya tutmuştur. Hiç bir şeyden ders almıyorsanız, son yaşadığımız Van ve Erciş konusunda Türkiye’nin nasıl bütün olduğunu görün. Benim üzerimdem bölücülük yapıyor. Israrlı bir şekilde benim de bu edepsizliğe iştirak etmemi istiyor. Ben sustukça Başbakan zıvanadan çıkıyor. Evet ben Dersimli bir ailenin çocuğuyum. Bu ulusun çocuğuyum, bu ülkenin çocuğuyum. Üç evladımı bu ülke için yetiştirdim. Bu halk için çalışıyorlar. Gönüllerinde, kalplerinde, ruhlarında Kuvayi Milliye ve Mustafa Kemal var onların. Dersimliyim, şimdi de CHP’nin Genel Başkanı’yım. Yarın da Allah nasip ederse Başbakan olacağım:”

Fındık kadar beyin
Kılıçdaroğlu, “Türkiye Cumhuriyeti’nin büyüklüğü işte budur. Ama kafasında fındık kadar beyin taşıyanlar bunun değerini bilemezler. Bu ülkenin Başbakanı’nın zihin haritası Ermeni Diasporasının zihin haritasıyla aynıdır. Birlik ve beraberliği korumakla sorumlu olan Başbakan, toplumda bölünmeler yaratmaya çalışıyor. Öyle bir gözü dönmüş ki, bu Başbakan yakın bir zamanda bu millete Ermeni soykırım iddialarını da dayatırsa şaşmayın” ifadelerini kullandı.
Parası olan bastırıp kurtulacak
Kılıçdaroğlu, Başbakan Erdoğan’ın açıkladığı bedelli askerliğe tepki gösterdi. Seçim döneminde, kolay askerlik konusunu gündeme getirdiklerini, durumu iyi olanlardan para alınıp, iyi olmayanlardan bedel alınmayacağını önerdiklerini anımsatan Kılıçdaroğlu, Erdoğan’ın, bu önerilerine önce itiraz ettiklerini, sonra “Ben Tayyip Erdoğan olarak böyle bir sorumluluğun altına giremem. Parası olan var, olmayan var. Parası olan bastırıp kurtulacak, olmayan askerlik yapacak. Seçimden sonra referanduma götürürüz” açıklamasında bulunduğunu söyledi. Kılıçdaroğlu, “Şimdi açıklandı. Parası olmayan askere gidecek, parası olan bastır parayı kurtul... Garibanın çocuğu askere, varlıklının çocuğu 30 bin karşılığı al tezkere. Şimdi adam gibi adamsan, palavracı değilsen, doğru konuşuyorsan, çıkacaksın...Bu yasayı senin milletvekillerin, parlamento kabul ederse, referanduma götürelim. Millet ’evet’ derse mesele yok. ’Hayır’ diyorsa... Referanduma götürebilir mi? Onun için diyorum; götürmezsen senin unvanın bundan sonra palavracı Recep’tir” diye konuştu.

Palyaçolar bile buna gülmez
İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin’in, depremzedelerle dalga geçer gibi “Siz sarayda oturuyorsunuz, biz de mi buraya gelsek” dediğini belirten Kılıçdaroğu, “Onları çadırdan at, sen otur o zaman” dedi. Kılıçdaroğlu sözlerini şöyle sürdürdü: “Şehircilik Bakanı da Van ve Erciş’in artık en güvenli iki yer olduğunu, evlerine gitmelerini söylüyor. Bakana, ’istifa etmeyi düşünüyor musunuz?’diye soruluyor, ’Gülüyorum bunlara’diye yanıt veriyor. Palyaçolar bile buna gülmez. Bu kadar acının olduğu yerde, sorumluluk nedir bilmeyen, pişkin bir insana ne diyeceksiniz? Bu kadar sorumsuzluk, pişkinlik ancak AKP’de olur. İnsanlar enkaz altında, pek çok yerden yardım talepleri geliyor, köstebek namıyla maruf bir bakan, ’Kendi potansiyelimizi görelim’ diyor. O arama kurtarma ekiplerini, sınırda,havaalanında bekletip, o insanları perişan eden, ölüme sürükleyen bir ortamda bu bakana, ölen insanların sorumlusu sensin deme hakkımız yok mu? Bu sorumluluğu ruhunda hissedip, en azından vicdanı sorgulayıp, o koltuktan ayrılması gerekmez mi? Bunlar için gerekmez. Bunların derdi insan değil, onların derdi rant, başkaderdi yok.”
Genel Başkan Kılıçdaroğlu, kız çocuğu Öznur’un, beslenme yetersizliğinden öldüğünü ifade ederek, “Hani her taraf erzak doluydu? Acaba bu bakanın vicdanı sızlıyor mu? Bunlar kendi vicdanlarında, kendilerini sorguluyorlar mı?” diye sordu. Japonya’daki benzer bir olayda İmardan Sorumlu Bakan’ın, “Ben depremzedeler için her şeyi yapmaya hazırdım ancak felaketzedelerin kalbini kırdığım için özür dilerim” diyerek, görevini bıraktığını belirten Kılıçdaroğlu, “Bizde bırakın kalbini kırmayı, adamı ölüme sürüklüyorsunuz, enkazın altında kalıyor, siz de seyrediyorsunuz. Ama çivilenmiş gibi koltukta oturuyorsunuz. Bu siyasal yüzsüzlük ve ahlaksızlıktır” görüşünü savundu.

Yeniçağ
Tags

Yorum Gönder

0Yorumlar
Yorum Gönder (0)