Bugün 10 Kasım 2011…
Bundan tam 73 sene evvel Cumhuriyetimizin kurucusu Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk‘ü kaybettik.
Ata’mız için yazacak kelimeler bulmak çok zor.
Bir ay evvel Atatürk‘ün Mustafa olarak doğduğu evi Selanik’te Genel Yayın Müdürümüz Metin Yılmaz ile birlikte ziyaret ettik.
Evin içine girdiğimde, içimin ferahladığını hissettim.
Hele Atatürk’ün o yıllarda kullandığı eşyaları ve giyeceklerini gördükten sonra anladım ki, onun taşıdığı asaletin parçaları o evde yaşamış.
Bizim böyle bir liderimiz olması, Türk milletinin ŞANSI…
Zaten Türkiye için yaptığı mücadele ve devrimler bunun açık bir göstergesidir.
Atatürk yaptığı her şeyi halkının da yapmasını isterdi.
Giydiğini, içtiğini, yediğini herkesle paylaşırdı.
Onun yanından hiç ayrılmayan Ali Kılıç’ın Atatürk’le paylaştığı bir anısını sizlere aktarmak isterim.
Ali Kılıç şöyle anlatıyor:
Bir akşam, birdenbire Dolmabahçe Sarayı‘ndan kalkarak Gülhane Parkı’nda Halk Partisi’nin verdiği bir açık hava toplantısına gittiğimiz zaman, orada toplanan on binlerce insana harf devrimini müjdelemiş ve bu sırada ayağa kalkarak millete hitaben şunları söylemişti:
“Arkadaşlarım, bu elimdeki rakıyı evvelce padişahlar da, halifelerde içerlerdi. Fakat onlar saraylarındai dört duvar arasında içiyorlardı. Ben ise sevgili milletimin önünde ve onun şerefine içiyorum.”
Ardından kadehini kaldırdı.
Öylesine bir alkış tufanı koptu ki. Sarayburnu dakikalarca bu alkış tufanı ile çınlamıştı.
Şimdi belki bu anı bir çok kimsenin hoşuna gitmeyebilir.
Ama bu Atatürk‘ün ne kadar açık görüşlü bir lider olduğunu ortaya koyuyor.
Yine Falih Rıfkı Atay‘ın anılarından birini sizlerle paylaşmak istedim.
Atatürk, Cumhurbaşkanı iken bir ilçede kaymakam odasına girmişti. Kaymakam kalktı, köşede bir iskemleye büzüldü.
Atatürk:
“Siz burada devleti temsil ediyorsunuz. Yeriniz makamınızdır, benim ziyaretçi olarak yerim de sizin karşınızdır” demişti.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Rize Üniversitesi‘ni ziyaretinde rektörün el pençe divan durduğunu görünce içim sızladı.
Ne demek istediğimi siz okuyucularım çok iyi anlamışsınızdır.
Mehmet Şehirli
SÖZCÜ
