Necati Doğru yazdı:"İşte iktidarın “gazeteciyi adice yemleme” belgesi"

Çok adice!

Çok çakalca!

Çok uyanıkça!

Çok sinsice!

Hangi kelimeyi sevdiniz, onu seçin. Seçtiğiniz kelime; yapılmakta olan “gazeteciyi yemleme” eylemine uyar.

Gazetecilik böyle yemlenirse!

Bundan tezler çıkmaz.

Anti tezler oluşmaz.

Fikirler yarışmaz.

Saydamlaşma olmaz.

İfade özgürlüğü yükselmez.

Demokrasi gelişmez.

Sadece halkı aldatırsınız.

Bütün dünya size güler.

Bu gülmece hikayesi; çoğunluk gazete patronlarının “gazetecilik dışında yaptığımız diğer işler bozulur” düşüncesiyle iktidardan korkmaya başlamalarıyla uç verdi. Ve “patronunun gözü korkutulmuş gazetelerde yazan çoğu gazetecilerin de TRT ekranları alet edilerek yemlenmeriyle” adiliğin zirvesine ulaştı.

Bu konu çokça yazıldı.

Ben de bu köşede yazdım.

Meclis’de muhalefet partisi milletvekilleri harakete geçtiler. TRT’ye dışardan “kes- yapıştır- topla üç kişi konuştur- başbakanı, cumhurbaşkanı, bakanları öv ve muhaletefete muhalefet yap programı” yapanlara ne ödeniyor diye soru önergeleri verdiler.

***

Sorulara “tam cevap” verilmedi.

Kurnazlıkla geçiştirildi.

Zamana yayıldı.

Hangi yandaş gazetecinin TRT’den toplam olarak; bir yılda, iki yılda, üç yılda, dört yılda ne aldığı bir türlü netleşmedi.

Bir örnek nihayet yetleşti.

Size yazacağım belge oldu.

Tekirdağ Milletvekili Turgut Dibek, “Hem Cumhurbaşkanı’nın baş basın danışmanlığını yapan ve hem de TRT’de Avrupa Vizyonu adlı program yapan” gazeteci Ahmet Sever, ne alıyor diye soru önergesi verdi. Bu soruya; TRT’den sorumlu devlet Bakanı Bülent Arınç, “bölüm başına 3 bin lira alıyor” dedi. TRT Genel Müdürü İbrahim Şahin, “bölüm başına 3 bin 500 lira alıyor” dedi. Cumhurbaşkanlığı Baş danışmanı Ahmet Sever’in kendisi; “Toplam 3-5 program yaptım, çok cüzi bir para aldım” dedi.

Gerçek nedir?

Kim doğru söylüyor.

Milletvekili; sorsunun cevabını alamadı; “Cumhurbaşkanı danışmanı Ahmet Sever, kaç program yaptı, her yıl toplam ne aldı, kaç yıl aldı” diye sormaya devam etti.

Sonunda cevap geldi.

2007 yılında:

20 program yaptı.

70.000 TL aldı.

2008 yılında:

18 program yaptı.

63.000 TL aldı.

2009 yılında:

28 program yaptı.

98.000 TL aldı.

2010 yılında:

10 program yaptı.

35.000 TL aldı.

***

Cumhurbaşkanı baş danışmanı; “Avrupa Vizyonu” adlı programdan öyle 3-5 tane değil 76 program yaparak TRT’den toplam 266 bin lira aldı. Bu programlar öyle; kameramanı, çekimi, kaseti, montajı, harcırahı, yol masrafı, muhabiri, sonucusu, araştırıcısının giderleri içinde “kaset-teslim” program değildi. Yapım-yayın ve muhabirlerin parası TRT’den ödeniyordu. Bu açıdan kıyaslama yapılınca Ahmet Sever’e ödenen çok yüksek bir paraydı. Hiçbir özel sektör TV kanalında; izleyicisi olmayan böyle yüksek para ödemeli bir programa sponsor bulmak mümkün değildi.

Size bir ölçü vereyim.

Kıyaslayın.

Ve acı acı düşünün:

Ekrem Ataer adlı bir müzik sanatçısı var. Viyana Müzik Akademisi mezunudur. 13 yıl TRT’de “Türkü Şöleni” adlı çok sevilen, izleyicisi yüksek olan pırlanta bir program yaptı. Şuanda dünyaca ünlü Japon müzisyen Kitaro (İpek-Yol Belgeseli’nin müziklerini yapan sanatçı) ile birlikte “Ömer Hayyam Albümünü” hazırlıyor.

***

Ekrem Ataer’e; “Cumhurbaşkanı baş danışmanına program başına ödenen 3 bin 500 TL ücretiyle” ilgili düşüncesini sordum; “Ben TRT’de toplam 356 bölüm program yaptım, böyle bir para görmedim” dedi.

TRT’nin parası, halkın.

TRT, halkın vergisiyle var.

Halkın parasını bol kepçe dağıtarak, TRT ekranı aracılığıyla, yemlenme yapılmasına hangi kelime uyar, siz seçin: Çok adice! Çok çakalca! Çok uyanıkça! Çok sinsice!

Necati Doğru
Sözcü
Tags

Yorum Gönder

0Yorumlar
Yorum Gönder (0)