Ruhat Mengi yazdı:"‘Küresel gücü’ neden istemiyorlar?"

ABD Ortadoğu’daki emellerini gerçekleştirmek için Türkiye’yi her fırsatta öne sürmeye, kendisi perde gerisinde kalırken Türkiye’yi komşu ülkelerle karşı karşıya getirmeye kesin kararlı görünüyor. Sadece PKK terörü konusunda bile gerekli desteği vermediği, sınırlarımızın kontrolü için bile sözünü tutmadığı için PKK sınırlardan 150-200 kişilik gruplar ve en ağır silahlarla giriyor, katliamlarını yapıp gidiyor ama öte yanda ABD sırtımızı sıvazlamaya devam ediyor. Onun için terör ve ölen insanlarımız değil, kendi planlarını gerçekleştirmek, Ortadoğu’ya istediği şekli vermek önemli çünkü.

O bölgedeki toplumları (aynı dinden olması nedeniyle) etkileyebilecek, ayrıca büyük askeri güce sahip ülke ise; dünyada “Müslüman çoğunluklu olmakla birlikte demokratik-laik rejime sahip tek ülke” olan Türkiye. Bu özelliğiyle ve ABD’nin de göklere çıkarmasının yardımıyla söz dinletebilirse belki diktatörlük rejimlerini Irak’taki gibi binlerce kişinin kanını dökmeden, dünyanın ve kendi toplumunun tepkisini çekmeden daha demokratik hale getirmeyi umuyor.

SAVAŞA GİRSE UMURUNDA DEĞİL!

Bu uğurda Türkiye diğer ülkelerle savaşa girme durumuna da gelse ABD’nin hiç umurunda değil, diğer ülkelere ne olduğu onun ne zaman umurunda oldu ki.. Varsa yoksa petrol onun olsun, dünyanın ipleri elinde olsun, Türkiye de “ünlü tarihçileri Huntington’un ısrarla yumurtladığı gibi AB yerine Arap ülkeleriyle birlik olsun”.

AB deyince aklıma geldi, Başbakan Erdoğan’ı Time’a kapak yaparken (Amerika’nın planları doğrultusunda herhalde yakında sırayla tüm dergilerinde olabilir ki biz toplum olarak elbette memnun oluruz ama niyet de çok önemli) habere “Türkiye’nin küresel güç haline geldiği” başlık olmuş. Türkiye ekonomide daha iyi durumda olması nedeniyle, kaynayan bir kazan halindeki Ortadoğu’da oynaması gereken rol nedeniyle (mesela Suriye’ye herkesten önce Türkiye ültimatom gönderiyor, terör olarak geri dönmesi tehdidine rağmen iç işlerine karışıyor), arabuluculuk çabaları nedeniyle şu anda daha önemli bir konumda.

AB’YE GİREMİYORUZ?

Bu “küresel güç” lafı da çok sık kullanılıyor ve gurur okşuyor. Ama baktığınızda nedense arada diğer ülkelerdeki krizden etkileneceği bildirilmesine rağmen “ekonomisinin de istikrarlı olduğu söylenen” bu küresel güç hala AB’ye alınma yoluna giremedi. Şimdi normal olarak AB’nin “gelin kardeşim, siz küresel güç oldunuz, ekonominiz de iyi, biz sizi alalım da yararlanalım” demesi gerekmez mi? Yıllardır kapısında beklediğimiz AB (gerçi kendisi sallanıyor ama) neden hala bu küresel gücü göremedi?

Birçok çelişkiyi anlamak hiç mümkün değil ve bu da onların başında geliyor.

*****


Kadını dilimlesen de ‘iyi hal’in var!


Allah aşkına dünkü gazetelere toplu şekilde tekrar göz atın, “kalbinden bıçaklanarak öldürülen veya kocası-sevgilisi tarafından parçalara ayrılarak öldürülen, bıçaklanıp boş arsaya atılan kadın, savcıdan ‘beni koruyun’ diye yardım istediği halde korunmayıp öldürülen kadın” haberlerinden geçilmiyor. Her gün, her gazetede kadın cinayetleri, kadın ve çocuk tecavüzleri mevcut.

İşin cinayet kadar korkunç tarafı ise bu katillerin “iyi hal” indiriminden yararlandığının hala yazılması. Düşünün; kadını dilimlere ayırmış, yanında “iyi hal indiriminden yararlandı, ömür boyu hapis cezası 14 yıla çevrildi” açıklaması var. Tecavüzcüleri ise zaten hiç tutuklamadan salıveriyorlar, çocuklara toplu tecavüz eden kazık gibi devlet memurlarını, öğretmenleri kurtarmak için utanmadan “çocuğun rızası”ndan söz ediyorlar bu ülkede (o öğretmenler de göreve devam ediyor çocukların arasında.. Bu ortaya konan hukuk felaketlerinin adına da “adalet” diyorlar.

NEREDE KANUN?

Hala orada burada “kadına şiddet önlensin” toplantıları yapılıyor, davetiyeler geliyor bana. Teşekkür ederim ama artık çoğuna gitmiyorum, aynen yıllardır “Dünya Kadınlar Günü” kutlamadığım gibi.. Yeterince konuştuk, yeterince “Şu katiller, tecavüzcülere ağır cezalar verilsin, katile iyi hal indirimi olmaz” dedik, o şehirdeki toplantıdan bu şehirdekine koşturduk. Meclis kapanmadan önce çıkarılması gereken yasalar bugün bile çıkarılamadı ama devamlı “çıktı, çıkacak” haberleri duyuluyor, kendisi yok. Oyalamaca gibi..

İstenen yasalar “şıp diye üç günde” çıkarken bu kanunlar neden hala çıkmadı, daha ne kadar beklenecek, kaç tecavüz, kaç cinayet gerekecek? Haydi, “aile içi tecavüz, ensest” başta olmak üzere “Hadım Yasası”nı da (ensest hiç ağza alınmıyor, kurtarılacak çocuklar cehennem azabı yaşarken onlar utanıyorlar mı acaba? Hadım Yasası bir çıksa çocuk ve kadın tecavüzleri o dakika durur, alçak bunlar çünkü), “katile, tecavüzcüye iyi hal vs’yi kaldırıp en ağır cezayı verecek yasaları” da çıkarın artık, görelim. Ondan sonra daha çok “kadın ve çocuk hakkı” var konuşacak!


Ruhat Mengi
Vatan
Tags

Yorum Gönder

0Yorumlar
Yorum Gönder (0)