Selahattin Demirtaş, 'Memleket şirket, kendileri CEO'


BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, "Hükümet bunu yapmak zorunda. Fakat uyanıklığa bakın ki önce vicdani ret kanunundan önce bedelli askerlik çıkarmaya çalışıyorlar. Aradan ne kadar para toplayabilirsek. Nasıl bir tüccar, müteahhit mantığıdır. Memleket şirket, kendileri CEO, nereden ne kadar para kazanırız, bunun hesabı içindeler. Her şeye böyle bakıyorlar" dedi.

BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş partisinin grup toplantısında konuştu. Konuşmasının büyük kısmını Van depremine ayıran Demirtaş ilk olarak Ahmet Kaya ve Seyit Rıza ile arkadaşlarını anarak sözlerine başladı. Seyit Rıza'nın "Biz sizin yalanlarınızla ve hilelerinizle baş edemedik, bu bize ders olsun, siz de bizimle baş edemediniz, bu da size dert olsun" sözlerini hatırlattı.

İkinci Van depreminde hayatını kaybeden vatandaşları ve DHA muhabirlerine başsağlığı dileyen Demirtaş, deprem sürecinde "utanç verici ve insani kimliğe aykırı" olduğu için yapılan yardımların reklamını yapmadıklarını sadece eksikleri dile getirmeye, uyarmaya çalıştıklarını söyledi. Son depremde hayatını kaybeden DHA muhabirlerinin de bu noktada yaptıkları açıklama ve uyarları İstanbul'daki haber merkezlerine geçtiklerini belirterek, "Cem'in Sabahattin'in geçtiği eksiklikler kamuoyuna iletilseydi, belki bu arkadaşlarımız yaşıyor olacaktı" dedi.


'AKP'yi koruma adına Van halkını perişan ettiler'

İkinci deprem öncesi hasar tespiti yapılmayıp sadece gözlem raporları hazırlamanın tehlikesine dikkat çektiklerini hatırlatan Demirtaş, bunun dikkate alınmadığını söyledi. Son deprem öncesi hasar tespit çalışmaları için 77 gönüllü mimar ve mühendisin ismini Valiliğe bildirdiklerini ancak sırf teklif BDP'den geldiği için reddedildiğini iddia eden Demirtaş, "Ayrımcı, çatıştıran, siyasi rekabet anlayışıyla yaklaştılar" dedi. Koordinasyon sıkıntılarıyla ilgili uyarılarının da dikkate alınmadığını ifade eden Demirtaş, bazı medya organlarının AKP'ye toz kondurmama adına trajediyi kamuoyu gözü önünden sakladığını iddia ederek, "AKP'yi koruma adına Van halkını perişan ettiler" dedi.


'BDP'yi muhalefet değil düşman olarak görüyor'

Başbakan Erdoğan'ın ikinci depremden sonra yaptığı Van ziyaretinden sonra bakanlarını uyardığıyla ilgili haberleri hatırlatan Demirtaş, "Tekzip edilmediğine göre doğru. Peki biz 1 aydır ne anlatıyoruz, kime anlatıyoruz. Neden sesimizi çığlımızı duymadınız" diye sordu. BDP'nin çağrılarına kulak tıkandığını kaydeden Demirtaş bunun nedenini, "Çünkü bize bir muhalefet partisi gözüyle bakmıyor, partimize partililerimize düşman olarak bakıyor. Bu bakış açısı bürokratına, emrindeki medyaya polise yansıyor, tamamen düşman olarak görüyor. BDP ye oy vereni, gönül vereni, siyaset yapanı düşman olarak görüyor" dedi. Kalıcı deprem konutları için Başbakan Erdoğan'ın Ağustos tarihini vermesini eleştiren Demirtaş, "Deniz bebek dayanmıyor. Senin emrinle de Van ısınmıyor" diyerek düşman zihniyetin terk edilmesini istedi.


'Libya'ya bavulla para götürüyorsun, Van'a neden yok?'

Başbakan Erdoğan'ın partisinin grup toplantısında yine BDP'ye yüklendiğini anlatan Demirtaş, "Bırak BDP'yi, hadi biz başarısızız, yapamadık, sen ne yaptın? 200 milyon lira toplanmış, kasada duruyor, niye konteynır almıyorsun, dünyanın her ülkesinden satın al. Van konteynırla geçici konutla dolsun. Libya'ya bavul içinde para götürmeyi biliyorsun, Van'a niye götürmüyorsun. Üstelik yardımlar bunlar, 17 milyar gönderiyorsun" dedi.


'Milletçiyim' diyenlere ırkçı suçlaması

"Milliyetçiyim diyenler bu kürsüden bunun hesabını niye sormuyor" diye soran Demirtaş, "Irkçılar çünkü, ırkçılar. Van halkının dramını burada muhalefet hükümeti yıpratmamak için tartışmıyor" dedi. Depremzelere yönelik gaz bombalı müdahaleleri eleştiren Demirtaş, enkaz kaldırma faaliyetinde bulunanların o gazdan dolayı çalışamadığını belirterek, "Van bitmiş, göçmüş, orada bile copunu gazını konuşturuyorsun. Siz Van'ı bitirdiniz doğru, ama Van da sizi bitirdi, şüpheniz olmasın" dedi. "Bakın 'bölünme' diyor ya, budur işte. Başka şekilde olmuyor zaten, kimse kimseyi zorla bölemez, hiçbir zaman toplum zorla bölünmez çünkü. Ama böyle bölünür. Van halkı devletten uzaklaşıyor. İşte makas böyle açılıyor. Birini bölücülükle suçlayacaksanız, bakın kim bölüyor" dedi.


'Van'da hükümet yok, ona göre hareket edilecek'

"Gün siyasi rekabet, düşmanlık günü değildir" diyen Demirtaş, yardımlar konusunda eksikliklere dikkat çekti. Belediyesi de olsa kim ne yaptıysa eksik olduğunu söyleyen Demirtaş, "Bunun 10 katını yüz katını yapmalıyız" dedi. Yapılan yardımların yetersiz olduğunu anlatan Demirtaş, "Demek ki Van'da deprem olunca hükümet yok, ona göre hareket edilecek, hazırlık ona göre yapılacak, bunu öğrendik" dedi.

Van'ın afet bölgesi ilan edilmesi çağrısına karşı çıkan Başbakan Erdoğan'ı eleştiren Demirtaş, "Afet bölgesi zararlıysa bugüne kadar niye ilan ettiniz. Bunların bazıları yalan söyleyecek kadar zeki değil, doğru söyleyecek kadar dürüst değil, böyle arafta kalmışlar, tutturamıyorlar" eleştirisi getirdi. Halka çağrı yapan Demirtaş, "Katkılarınızı, dayanışmanızı asla esirgemeyin. Her zamankinden daha çok ihtiyaç var. Van halkı sürgün olmayı, göç etmeyi aklından çıkarmalıdır, geçici olarak herkes evini açmalıdır. Çocuklar zatürreden ölmeden bu katkıyı sunmalıyız. Hükümetlere kalsa Türkiye 50 kere bölünmüştü, biz bu duyguya güveniyoruz, ne olacaksa ne inşa edilecekse, bu zemindir, bu zemin kaybedilmemelidir" dedi.


'Memleket şirket, kendileri CEO'

BDP lideri Demirtaş bedelli askerlik konusuna da değindi. Vicdani retle ilgili düzenleme yapılması noktasında Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi'nin Türkiye'ye Aralık ayı sonuna kadar süre verdiğini anlatan Demirtaş, "Hükümet bunu yapmak zorunda. Fakat uyanıklığa bakın ki önce vicdani ret kanunundan önce bedelli askerlik çıkarmaya çalışıyorlar. Aradan ne kadar para toplayabilirsek. Nasıl bir tüccar, müteahhit mantığıdır. Memleket şirket, kendileri CEO, nereden ne kadar para kazanırız, bunun hesabı içindeler. Her şeye böyle bakıyorlar. "İnşaat ya resulallah", sloganları bu" dedi.


'Vicdani retle birlikte bedelliye destek'

Bedelli askerliğin haksızlık, eşitsizlik yarattığını savunan Demirtaş, parası olanın kurtulduğunu belirterek bedelli yerine vicdani ret hakkı tanınmasını, bedelli askerliğni zorunlu olmaktan çıkartılmasını istedi. Vicdani reddi BDP olarak desteklediklerini anlatan Demirtaş, bedelli mutlaka çıkartılacaksa parası olanın bundan yararlanmasını ancak yoksullar için ise bedelsiz olmasını istedi. Demirtaş, "Son bir defa vicdani ret ile birlikte yoksul çocuklar için bedelsiz olarak bu haktan yararlanması için getirin, çıkartalım. Alt sınır 25 olmalı, bedel de düşük tutulmalıdır" dedi.


Medyaya çağrı

Başbakan Erdoğan'ın genel yayın yönetmenleriyle yaptığı toplantıya değinen Demirtaş, bunların olabileceğini, ancak bunun medyaya ayar, sansür politikasına dönüşmesinin buna uyan açısından da, bunu isteyen açısından da etik dışı olacağını söyledi. Demirtaş medyadan bugünlerde olan bitenlerin üzerine objektif olarak gitmesini istedi. Demirtaş, "Biz er ya da geç ülkenin barışa kavuşacağına inanıyoruz, ama bu yolu ne kadar kısaltırsak o kadar az acı çeker bedel öderiz. Hep birlikte ödüyoruz bu bedelleri. Bu kirli propaganda, kara propaganda gerçekle alakası olmayan habercilik sadece bize BDP'ye zarar vermez, tüm Türkiye toplumuna zarar verir, o makasın açılmasına yol açar" dedi. BDP'ye yapılan her haksız saldırının hedef kitlesinin 10 milyon yurttaş olduğunu söyleyen Demirtaş, "Örtün demiyorum, acımasızca eleştirin ama Başbakanın düşman gözlüğüyle bakmayın" dedi.


'Bu onursuzluğu bize kabul ettirecek babayiğit çıkmadı'

Demirtaş, Başbakan Erdoğan'ın PKK'lilerın cenazeleriyle ilgili sözlerini de eleştirdi. Çok az savaşta cenazelere saygısızlık yapıldığını kaydeden Demirtaş, "Bugün çatışmalarda öldürülen gencin cesedi paramparça edilip annesinin kucağına veriliyor. Bu konuda partimiz ailenin acısını paylaştığında düşman ilan ediliyor. Acısına, cenazesine sahip çıkamayan bir halk dünyanın en onursuz halkıdır. Bu onursuzluğu bize kabul ettirecek bir babayiğit daha çıkmamıştır" dedi. Acıyı paylaşmanın insan olmanın gereği ve geride kalanlarla ilgili olduğunu belirterek "Sen o insanın ailesine hakaretler yağdırırken, karşıda nasıl duygu yaratıyorsun biliyor musun? Hani sen Türk analarının da Kürt analarının da acılarını anlıyordun. Acıları anlamak bu günler için geçerli. Taziye cenaze ortada kalmaz. Bu meseleyle daha fazla uğraşma, karıştırma, hassas bir konudur, düşmanlık yaparsan da yap ama cenazelere yapma, yeter artık, bu konuda vicdanlı davranın" dedi.


'Bize ilk taşı atacaklar en az bizim kadar dürüst olsun'

Kartepe feribot kaçırma olayına müdahaleyi geçmişte Çeçen eylemcilerin feribot kaçırma eylemine yapılan müdahale ile eleştiren Demirtaş, "Böyle yapın demiyorum ama vicdanlı olun, üzerinde bomba silah olmadığı vali tarafından açıklanmış, böyle bir eylemcinin vücudunda kafasında 6 kurşunun ne işi var, bunu da sorun? 'Sebahat Tuncel annesinin acısını paylaştı' diye kıyamet koparanlar, bu soruyu da sorsunlar. Gemi mürettebatı yolculara neden konuşma yasağı getirildi. Bunları da sorun. Bize ilk taşı atacak olanlar en az bizim kadar dürüst olsunlar" diye tepki gösterdi.

ANKA
Tags

Yorum Gönder

0Yorumlar
Yorum Gönder (0)