Taha Akyol yazdı:"Menderes ve CHP"

KEMAL Kılıçdaroğlu’nun Aydın Menderes’e geçmiş olsun ziyaretine gitmesini çok isabetli bir davranış olarak görüyorum. Bu sırf insani bir davranışsa siyasette bu tür davranışlar iyidir... Siyasi bir davranışsa bu tür açılımlar iyidir.

Aydın Bey on gündür yoğun bakımda. Dün eşi Ümran Hanımefendi’yle görüştüm, Aydın Bey’in sağlığının iyiye doğru gittiğini söyledi. TBMM Başkanı Cemil Çiçek’in ve CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun ziyaretinden çok memnun olduklarını da belirtti.

Cemil Çiçek’in TBMM Başkanı olarak Aydın Bey’e geçmiş olsun ziyaretine gitmesi, o makamın “Menderes” kavramına verdiği değeri göstermek bakımından elbette önemli...

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun ziyaretini ise siyaseten daha anlamlı buluyorum...

CHP-DP kavgası

Kılıçdaroğlu, 27 Mayıs darbesini alkışlamış bir geleneğin bugünkü genel başkanıdır. Aydın Menderes ise CHP tarafından tahrik edildiğine inandığı bir ihtilalin idam ettiği bir başbakanın oğludur...

“Merkez”in partisi CHP ile “çevre”nin partisi DP cumhuriyet tarihinin iki ana akımıdır. Çok kavga etmişlerdir. Araya girecek bir “orta sınıf” olmadığı için bu kavga çok sert geçmiştir, “merkezi kuvvetler”in idareye el koymasıyla, idamlarla noktalanmıştır.

Yaşananlar hâlâ hafızalarda etkili olduğu gibi, iki çizginin ilişkileri, eskisi kadar olmasa da, bugün de gergindir.

Kılıçdaroğlu’nun ziyareti böyle bir ‘zemin’de gerçekleştiği için önemlidir...

27 Mayıs faciası

Aydın Menderes sadece babasının oğlu olarak değil, kendi siyasi ve entelektüel kişiliği ile de ‘merkez sağ’ın önemli bir şahsiyetidir. Elbette Tek Parti devrine de CHP’nin bütün tarihine de eleştirel bakmaktadır. 15 yaşında bir çocuk olarak babasının idam edilip cellat parasının da “ödeme emri” ile aileden istenmesi gibi gaddarlıkların derin acılarını yaşamıştır...

Ama hiçbir zaman siyasi kan davası gütmemiş, darbeler ve idamlara eleştirisi daima siyasi ve entelektüel nitelikte olmuştur. Savunduğu Demokrat Parti çizgisinin de hatalarını eleştirmiştir.

Aydın Menderes CHP’nin 27 Mayıs darbesini kışkırttığını anlatır; bu görüşünü anılarıyla ve akademik araştırmalarla temellendirir... Öyle bir ortamda DP iktidarı ne yapmalıydı? Aydın Bey’e göre Celal Bayar, 1947’de İnönü’nün yaptığı gibi yapmalı, İnönü’nün “12 Temmuz Beyannamesi” gibi bir girişimle araya girmeli, tansiyonu düşürmeli, seçim yolunu açmalıydı...

Kendisiyle yaptığım ‘nehir söyleşi’den oluşan “Babam Adnan Menderes” adlı kitapta anlatır bunları. (Doğan Kitap)

Siyasette insani jestler

Siyasetin tabiatında rekabet vardır, çatışma vardır. Partilerin oturmadığı, kavgalarda araya girecek kuvvetli ve bağımsız bir girişimci orta sınıfın yeterince gelişmediği toplumlarda siyasi kavgalar çok sert geçmektedir.

Bizim siyasi tarihimizin önemli bir bölümüne idam sehpaları eşlik etmiştir!

Bunlar çok şükür aşıldı ama siyasi çatışmalar ülkemizde hâlâ çok serttir.

Onun için Kılıçdaroğlu’nun ziyaretini önemsiyorum.

Siyaseti yumuşatacak insani ilişkilerin gelişmesini hepimiz teşvik etmeliyiz.

Kadim dostum Aydın Menderes’in sağlığı için dua ediyorum, Allah’tan acil şifalar diliyorum. Zengin entelektüel birikimini bildiğim için, kitaplar yazarak siyasi kültürümüzün gelişmesine katkılarda bulunmasını diliyorum.

Taha Akyol
Hürriyet

Yorum Gönder

0Yorumlar
Yorum Gönder (0)