Terörle mücadele budur, başka ne yapılacaktı?

Kürt sorunu yepyeni bir aşamaya geldi. Daha önceki yazılarımda PKK’nın peşine takılan Kürt hareketinin değerleri kendinden menkul sözde demokrat maskeli faşistlerin de verdiği destekle bir tür intihar eylemine sürüklendiğini belirtmiştim.

HÜSRAN OLUR: Eğer PKK ve destekçileri aklı selimin dediğini yapmayarak Türkiye Cumhuriyeti ile başedeceklerini zannetmeye devam ederlerse müthiş bir hayal kırıklığına uğrayacaklardır. Sorumlusu terör örgütüdür ama sıkıntı çekecek olan Kürt halkıdır.

KANLI VE ACILI: Elbette bu hüsran, biraz kanlı biraz da acılı olacaktır ama sonuçta Kürt olayı başladığı noktanın çok gerisine düşerek gündemden çıkacaktır. Kürt halkı kazandıklarını elbette geri vermeyecektir ama başını kaldırması artık zor olacaktır.

İKTİDARIN HATASI: Şunu söylemeliyim ki,durumun bu noktaya gelmesindeki bir numaralı sorumlu AKP iktidarıdır. Başbakan içi boş bir açılım kampanyası başlattı, ama belli ki asıl talep yurtdışından geldiği için başarılı olmadı ve duvara çarptı.

BELKİ SAMİMİYDİ: Aslına bakarsanız Erdoğan iktidarına da çok fazla haksızlık yapmak istemiyorum. Çünkü açılımın içi boş da olsa Erdoğan ve kurmayları sorunun samimiyetle çözüleceğine inanıyordu. Sadece ellerinde bir plan program yoktu. Hata burada.

TERÖRLE MÜCADELE: İktidar sorunu çözmek için “terörle mücadele” konusunu en düşük baza indirdi. Sorunu demokratik yoldan çözebileceğini düşündü. Terör saldırıları karşısında metanetini korudu, bu nedenle toplumun ağır eleştirilerine göğüs gerdi.

KAN DÖKÜLMESİN: Bana göre başka niyetler olsa da iktidar öncelikle kan dökülmesinin önüne geçmek istiyordu. PKK’nın üzerine aynı şiddetle gidilmedi. Bu zaafı maskeli faşistler fırsat görüp “ordu düşmanlığı” yaparak istismar ettiler ve başarılı da oldular.

ASKER YAPIYOR: PKK saldırılarına karşı etkili bir eylem yapılamaması, maskeli faşistlerin yoğun propagandası sonucu vatandaşın zihninde “Asker hükümeti zora düşürmek için kılını kıpırdatmıyor, hatta bu saldırıları bile kendisi düzenliyor” fikri oluşmaya başladı.

KÜRTLERİN PLANI: Halk terör konusunda kendi ordusunu düşman olurken, aslında Kürt önderlerinin de bir planı olmadığı anlaşılıyordu. “Demokratik eşitlik” adı altında ne olduğu belli olmayan, sonuçta Türkiye’nin diğer bölgelerini de kızdıracak bir dizi talep gelmeye başladı.

İNİYİSATİF ALMAK: Böyle olunca meydan Kürt hareketini dışarıdan yöneten terör örgütü PKK ile Kürt olmadıkları halde sözde demokrasi adına ortaya dökülen maskeli faşistlere kaldı. Onların derdi ise sorunu çözmek değil Türkiye’yi zora sokmaktı.

NE İSTİYORLAR?: Bugün Kürt olmayan 60 milyonun üzerindeki vatandaşın anlayamadığı bir gerçek var; Kürtler ne istiyor? Sıradan vatandaşların anlamakta zorluk çektiği bir konu bu. Üstelik Kürtler’in giderek Türkleri aşağılaması da herkesi şaşırtıtığı gibi giderek öfkelendiriyor.

HER ŞEYİ YAPIYORLAR: Kürt olmayanlar şöyle düşünüyor; Kürtler eşitlikten söz ediyor ama hangi konularda eşit değiller. Belli bir bölgede oturmaları için zorlanmıyorlar, eğitim olanakları kısıtlanmıyor, istedikleri iş kolunda özgürce çalışabiliyor, istedikleri yere gidebiliyor, yerleşip iş kurabiliyor.

SEÇİLEBİLİYORLAR: Kürtler mahkemelerde Kürt olduğu için ikinci sınıf vatandaş muamelesi görmüyorlar, istedikleri partiden seçilip milletvekili, bakan, başbakan, cumhurbaşkanı da olabiliyorlar. İsteyen Kürtçe de konuşur, gazete de çıkarır, film de çekebilir, Kürtçe TV de var

PEKİ O HALDE?: İşte sorulan soru şu; O halde istenen ne? Öyle sanıyorum ki zaten yarısı AKP’ye oy veren Kürtler de “daha başka ne istediklerini” bilmiyorlar. Yıllardır şikayet edilen konuların neredeyse tamamı çözülmüşken bu gürültü niye çıkıyor?

ÖRGÜT RAHATSIZ: Taleplerin yerine getirilmesi Kürt halkı için iyi ancak kendilerini Kürtler’in önderi ilan edenlerin de varlık nedenini ortadan kaldıracak bir durum bu. O halde halkın bu durumu benimsememesi için terörün yeniden tırmandırılması gerekiyor.

ANAYASAL VATANDAŞLIK: Terör örgütünün alınan tavizlerin hepsini yok sayarak hergün yeni bir taleple ortaya çıkmaya başlaması bu yüzden. Kürtçe yetmiyor ana dilde eğitim isteniyor, eşitlik yetmiyor anayasaya da konması isteniyor. Toz dumana karıştırılıyor.

DEVLET REFLEKSİ: Ancak terör örgütünün hesaplayamadığı şu; Erdoğan Kürt sorununu Türkiye’nin lehine olmayan bir şekilde çözmeye çalışsa bile, terör tırmanırsa devlet refleksini devreye sokmak zorunda kalacaktır. Nitekim artık bunu yaşamaya başladık.

NE YAPACAKTI?: “Terörle mücadele” kavramı basit bir kavram değildir. Terörle terörist gibi mücadele edilir. Sen askeri polise bomba atar, can alırsan, devlet de aynını yapar. Üstelik çok daha güçlü olduğu için kaybeden terör örgütü ve onlara destek verenler olur.

BAŞKA ÇARE YOK: Devletler, eğer hergün aldırıya uğruyor, askerini polisini, sıradan vatandaşlarını kaybediyorsa, terörle mücadele aşamasında demokrasi ve hukuk kuralları normal zamandaki gibi işlemez. Ayrıca bunu talep etmeye de kimse cesaret edemez.

KCK OPERASYONLARI: Yine Başbakan’a haksızlık yapmayalım. Terörle mücadeleyi sürdürürken yine de iyiniyetli davranmaya çalışıyor ve PKK’nın yapılanmasına hukuki olarak müdahale etmeye çabalıyor. Yoksa çok daha ağır karşılık verebilir. Yine de yapmıyor.

KİM NE YAPACAK?: Türkiye törerle mücadele kapsamında PKK kamplarını birkaç günde yerle bir edebilir. Yüzlerce belki binlerce kişi ölebilir. Hatta bazı siviller de kaybedilebilir. Ama PKK da ortadan kalkar. Bunu yapan Türkiye’ye kim ne diyebilecek? Hiçbir şey.

AHMAK POLİTİKALAR: Bütün bu gerçeklere rağmen PKK ve destekçileri hala ahmakça politikalarını sürdürmeye çalışıyor. Anlamadıkları Türkiye’nin herşeye rağmen demokrasi ve hukuk kurallarına uymaya çalışması. Ama bunun da bir sonu var, bilmek zorundalar.

MÜTHİŞ ÖZGÜVEN: PKK ve yandaşları iktidarın yanlışlarını Türkiye’nin zaafı olarak gördüklerinden büyük bir özgüven içinde Türkiye Cumhuriyeti ile başa çıkabileceklerini hayal ediyorlar. Türkiye’nin “tahrik edildikçe” daha da zayıflayacağını sanıyorlar.

TAM TERSİ OYSA: Şurası bir gerçek ki, Türkiye son 30 yıldır Kürtler’i yok etmek çabasında olmadı. Kontrollü bir terörle mücadele planı yürüttü. Elbette bu planda pekçok aksaklık yaşandı. Terör yok olmadıysa bu Kürtler’in gücünden değil Türkiye’nin iyi niyetli yaklaşımındandır.

SABIR TÜKENİYOR: İşte aylardır anlatmaya çalıştığım gerçek budur. Kimi Kürt önderler “Türkiye’yi yangın yerine çeviririz” diye tahriklere devam edebilirler, ama devletin sabrının taşması halinde bunların ham hayalden öte geçmeyeceğini herkes bilmelidir.

ASLINDA BİTİYOR: Birkaç hafta önce yazmıştım. KCK operasyonlarının genişlemesinden sonra sokak eylemlerinde ciddi azalma olduğunu gözlemlediğimi belirtmiştim. Bu gerçek şimdi daha iyi gözüküyor. Terör aslında hızla geriliyor, bu görmek gerek.

ARTIK SUSUN: Son olarak PKK terörüne destek veren kimi Kürt önderlerle maskeli faşistlere bir hatırlatma yapmak istiyorum. Türkiye’yi çok zayıf zannedip sürekli tahrik politikası yürütmenin Kürt halkına hiçbir yararı yoktur. İktidar dönüşü olmayan bir yoldadır.

BOŞA KÜREK: Bu nedenle KCK operasyonlarına karşı çıkmak, KCK’lıları korumak, hele buna demokrasi ve hukuk sosu katmayı düşünmek safdilliktir. PKK bir an önce silah bırakmalı, kendini devlet gibi görmemeli ve Kürt halkının esenliği için üzerine düşeni yapmalıdır.

İKTİDARA DÜŞEN: İktidar da gelinen noktadan payını ve dersini almayı bilmelidir. Terörle pazarlık eilmeyeceğini artık anlamalı, terör örgütü ve destekçilerini bertaraf ettikten sonra herkesin kabul edeceği bir gerçek açılımı başlatmalıdır. Bu onun tarihi görevidir.

****



Deprem bölgesinde yaşayan ve Kurban Bayramı’na buruk giren vatandaşlarımıza, “Nerede o eski bayramlar?” diye sorsak ne yazık ki alacağımız cevap, “Enkaz altında!” olacak... (Gani Yıldız)

Can Ataklı
Vatan

Yorum Gönder

0Yorumlar
Yorum Gönder (0)