BÜYÜK ATATÜRK’ü 73′üncü Ölüm Yıldönümü’nde sevgiyle, minnetle, özlemle andık.
Uygar Türkiye Cumhuriyeti‘nin kurulmasını sağlayan Atatürk‘e son dönemde yapılan saldırılar üzücü ve yüz kızartıcıdır.
Hele bu saldırıların başını bir kadın gazeteci çekiyorsa bu daha da utandırıcı bir olaydır.
Atatürk sayesinde özgürlüğe kavuşmuş olan Türk kadınlarının onu baş tacı etmeleri gerekirken, içlerinden aklı kıt birinin çıkıp televizyonlarda “Atatürk diktatördü” diye saçmalaması ve Meclis’te gerici bir parlamenterin Atatürk dönemini “Tek adam faşizmi” diye tanımlayarak Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusuna “Faşist” demesi nankörlük değil de nedir?
Dişili-erkekli yalakalar, hokkabazlar ne yumurtlarlarsa yumurtlasınlar, bu ülkedeki Atatürk sevgisi bitmeyecektir.
Atatürk otoriterdi ama dikatatör değildi.
Mutlakiyet yönetimi yerine halk iradesine dayalı Cumhuriyeti kurması bunun delilidir.
Atatürklü yıllar, Türkiye’de demokrasiye geçişin hazırlık yıllarıdır.
O dönem bütün yabancı devlet adamları, düşünürler, bilim adamları, sanatçılar hatta savaşıp yendiği düşmanları bile Atatürk’e hep saygu duymuş, her fırsatta onu alkışlamışlardır.
Bugün 56 İslâm ülkesi arasında tek demokratik ve uygar devlet Türkiye Cumhuriyeti’dir. Bu muhteşem eserin mimarı Mustafa Kemal Atatürk‘tür.
Sevgili ATAMIZI 73′üncü Ölüm Yıldönümü’nde bie kez daha şükranla andık.
TOKMAK – SÖZCÜ
