Türker Ertürk yazdı:"Ulu Haç için mücadele verenler"

Geçen hafta Sayın Abdullah Gül İngiltere’ye resmi olarak ziyarette bulundu. İngilizler ‘’ Kaz gelecek yerden tavuk esirgenmez ‘’ prensibi ile Sayın Gül’ü şaşalı ve tantanalı bir biçimde ağırladı dersek yalan olmaz.
Biliyorsunuz Sayın Gül, İngiltere’nin takdirlerine ziyadesi ile mazhar olmuştur. Bu mazhariyet Exeter Üniversitesi’nde aldığı eğitimin ve yüklendiği misyonun ( Görev ) karşılığı mıdır bilmiyorum ama Kraliçenin Buckingham sarayında onuruna verdiği yemekte yakasında taşıdığı nişan ve ceketinin altındaki kırmızı kuşak ile yurtsever ve duyarlı insanları yaralamış ve üzmüştür.
Ulu Haç için mücadele edenlere verilen ‘’ Dizbağı Nişanı ( Order of the Garter ) ‘’ Kraliçe II. Elizabet tarafından 2008’de Türkiye’yi ziyareti sırasında Sayın Gül’e takılmıştır.
Buckingham Sarayı‘ndaki yemekte büyük bir onurla taşındığı Türk Halkı tarafından televizyon ekranlarından gözlenen ‘’ Dizbağı Nişanı ‘’ 1348 yılında ihdas edilmiş olup bilinen iki hikayesi vardır. Birincisinde, dizbağı adlı bir Hristiyan tarikatına ve bu tarikat için mücadele veren şövalyelere bağlanır. İkincisinde ise, Kral III.Edvard’ın metresi olan Salisbury Kontesi için verdiği bir baloda yaptıkları dans sırasında kontesin yere düşen jartiyerini ( Garter ), kralın yerden alması ve daha sonraki gelişmelere dayandırılır. Siz hangisini beğenirsiniz?
Kraliçe’den alınanlar sadece bu nişanla da sınırlı değildir. Geçen yılda Kraliyet Uluslararası İlişkiler Enstitüsü (Chatham House) Sayın Gül’ü ‘’ Yılın devlet adamı ‘’ ödülüne layık görmüş ve ödül Londra’da Kraliçe tarafından kendisine verilmiştir.
Hiç merak eder misiniz? Kim, kime, niçin, ödül, armağan, nişan, madalya verir?
Aileler verir, çocuklarının başarısı için. Okullar verir, öğrencilerinin başarısı için. Kurumlar ve şirketler verir, çalışanlarının başarısı için. Dernekler ve vakıflar verir, amaçlarına hizmet eden vatandaşlar için. Silahlı Kuvvetler verir, kahramanlar, cesurlar, çalışkanlar ve ülkesi için gözünü budaktan sakınmayanlar için. Devletler verir, namuslu, yasalara saygılı, üretken, girişimci ve canını dişine takan yurttaşlar için.
Birde uluslararası arenada verilen ödüller vardır. İşte en karmaşık, işin içinden çıkılması en zor olanı budur. Hele ödülü alan devlet veya hükümet başkanı ise niçin verildiğinin analizi çok büyük önem kazanır. Bu uluslararası ödüller bizzat devlet eliyle verildiği gibi arkasında mutlaka devlet veya emperyalist güç odakları bulunan sivil toplum kuruluşları ( STK ) vasıtası ile de verilir. Günümüzde STK’ların büyük devletlerin ve emperyalist güç odaklarının potansiyel operasyon merkezleri olduğu unutulmamalıdır.
Bu nedenle devlet büyüklerimiz uluslararası ortamda ödüllendirildiğinde mutlaka sorgulayınız. Ödüllendirme gerekçesinin basında size takdim edildiği şekilde olmayabileceğini, gerçek nedenin mutlaka uzun veya kısa vadeli, kendi ülkemizin çıkarına olmayan bir yönlendirme olabileceğini değerlendiriniz. Ben bir devlet büyüğümüze uluslararası bir ödül verildiğinde, ‘’ Bunun ülkemize faturası ne olacak? ‘’ diye düşünürüm. Bazen bu faturaları çocuklarımız veya torunlarımız bile ödemek zorunda kalabilir. Tarihimiz bunun sayısız örnekleri ile doludur.
Anımsarsınız geçenlerde TBMM, tarihinde ilk defa bir padişahı, Sultan Abdülmecid’i, ölümünün 150’inci yılında törenle andı. Kimdi bu Abdülmecid? Aynı zamanda İslam’ın Halifesi olan bir Osmanlı Sultanı olarak 1856’da Kırım savaşında Türkleri ve Müslümanları Batı için ölüme göndermesi nedeniyle önce Fransa İmparatoru III. Napolyon tarafından gönderilen ‘’ Legion d’ Honeur ‘’ büyük haçlı nişanı, daha sonra İngiltere’den gelen, ‘’ Dizbağı ‘’ nişanı kabul etmiş ve bunları gururla taşımıştır. Bu olay tarihimizde bir ilktir, sanırım bunu anıp kutlamışlardır.
İstanbul’da ’’ Dizbağı ‘’ nişanını takan İngiltere Elçilik Piskoposu tören sırasında Sultan Abdülmecid’e ‘’ Siz bundan sonra, İsa yolunda çalışacak, onun için her türlü özveriyi yapacak bir şövalyesiniz ‘’ demiştir. Bu paragrafı aynen alıntı yaptığım Sayın Cengiz Özakıncı’nın ‘’ Türkiye’nin Siyasi İntiharı ve Yeni-Osmanlı Tuzağı ‘’ kitabını size okumanız için tavsiye ediyorum.
Bu arada, Kraliçe II Elizabet ‘’ Dizbağı ‘’ nişanını Sayın Abdullah Gül’e takarken tören sırasında kulağına bir şey ‘’ fıslamış mıdır? ‘’ bilmiyorum.
Saygılar sunarım.

Türker Ertürk
İLK KURŞUN

Yorum Gönder

0Yorumlar
Yorum Gönder (0)