Ümit Zileli yazdı:"Mustafa Kemal Gibi Düşünmek"

Bugün 10 Kasım...
Mustafa Kemal’in ölümünün 73. yılı... Bugün, tarihin ender yetiştirdiği en büyük devrimcilerden birine karşı yapılan en bayağısından saldırıları anlatmayı düşünüyordum. Ancak okuyucudan gelen yığınla mesaj, yaklaşık 10 yıl önce yazdığım, dünyanın dört bir yanında yankılanan o yazımı anımsattı bana... Bir okuyucum, “Alçaklara en güzel yanıt budur” diyordu..
- İşte o yazı...
***
Tarih, 18 Mayıs 2002... Yer, İtalya’nın Perugia kenti...
Genç Türk işadamı Utku Oğuz, bilgisayarında kayıtlı son Atatürk fotoğrafını projeksiyon makinesinin aydınlattığı duvara yansıtıp sözlerini tamamladı:
- İşte, Anadolu aydınlanmasının temeli olan Türk Devrimi budur...
Perugia’nın önde gelen kişilerinin oluşturduğu Felsefe ve Tarih Kulübü’nün üyeleri ve konuklar büyük bir coşkuyla alkışladılar genç adamı.
Genç adam da bir saatlik “1918-1939 arası Türkiye ve Atatürk Reformları” konferansının gördüğü ilgiden mutlu, biraz da şaşkındı!.. Kulübün başkan yardımcısı İtalyan dostu bir süre önce, “Şu hayranı olduğun ve her karşılaşmamızda bana anlatıp durduğun Atatürk’ü bizim kulüp üyelerine de anlatır mısın?” dediğinde hiç tereddütsüz kabul etmiş, ama böylesine yoğun bir ilgi ve heyecanla karşılanacağını düşünmemişti...
Ama Utku Oğuz için o 18 Mayıs gecesini asla unutulmayacak kılan yorum, orada konuk olarak bulunan yaşlı bir Norveçliden geldi:
- Norveç dilinde “Mustafa Kemal gibi düşünmek” diye bir deyim vardır... Herhangi bir problem karşısında, çözümü imkânsız olduğu düşüncesiyle hemen kestirmeden teslim olma eğiliminde olan, ne yapıp edip bir çözüm üretmek için yaratıcılığını zorlama zahmetine katlanmak istemeyen ruh ve zihin tembeli kişilere söylenir bu söz... Bu tip insanlara derhal, “Hayır, yanılıyorsun, bu problemin mutlaka bir çözümü olmalı; biraz da Mustafa Kemal gibi düşün” deriz... Ancak sizin bu geceki sunuşunuzdan sonra bu sözün arkasındaki anlamı çok daha derin bir şekilde kavramış durumdayım; bu güzel fotograflar eşliğinde yaptığınız sunuşunuz bana bu yaşımda bir şey daha öğretti; yani benim anadilim olan Norveççeye yerleşmiş olan eski bir deyimin arkasındaki gerçek ve derin anlamı!.. Size bunun için minnettarım...
Genç Türk’ün gözleri yaşardı.. Dünyanın bir başka ucundaki ülkenin anadiline bir deyim olarak yerleşmiş büyük devrimciyi bir kez daha minnet ve özlemle andı... Yalnızca bir saatlik bir konferans olarak planlanan gece, ancak 19 Mayıs’ın ilk saatlerinde sona erebildi. Saatlerce süren tartışma ve yorumlar ise şu ortak yargıyla sonuçlandı:
- Atatürk devrimleri bütün ülkelere uygulanabilecek evrensel bir reçetedir... Zira din ve etnik ayrım temellerine dayanmayan çağdaş devlet modeli ne kadar çok ülkede uygulanırsa, dünya o kadar daha huzur ve barış içinde bir yer olacaktır...
Genç adam gecenin sessizliğinde yürürken büyük bir iç sızısıyla “Türk Devrimini yıkmak için yola çıkan karşıdevrimciliğin ülkeyi sürüklediği bataklığı, başka çare yok diyerek IMF’nin önünde boyun büken siyasetçileri” düşündü. Sonra büyük bir heyecan ve coşkuyla yaşlı Norveçlinin bu kölelik zincirini kırmak için müthiş bir formül sunduğunu anımsadı:
- Mustafa Kemal gibi düşünmek!..
***
İnternetteki posta kutuma, çok sevdiğim bir dostum tarafından gönderilen üç sayfalık bu “gerçek öyküyü” defalarca okudum...
Utku Oğuz’u tanımıyorum... Ama bu ülkede ve dünyanın dört bir yanında binlerce, on binlerce, yüz binlerce Utku Oğuz olduğunu biliyorum... Nâzım’ın dediği gibi:
- Onlar ki toprakta karınca, suda balık, havada kuş kadar çokturlar...
Ve onlar “Mustafa Kemal gibi” düşünenlerdir... Destanı yeniden yaratacak olan da yine onlardır... Onlar Mustafa Kemal’in korkaklar ve karşıdevrimciler tarafından yok sayılan o güzelim “Bursa Nutku”nda sözünü ettiği gençliktir...
Onlar “Türk Devrimi”ni sonuca ulaştıracak, başı dik, tam bağımsız Türkiye’yi kuracak olanlardır...
- Ve bilinmelidir ki, bu olacaklar çok yakındır!..

Ümit Zileli
Cumhuriyet
Tags

Yorum Gönder

0Yorumlar
Yorum Gönder (0)