Zengine bedelli PKK’lıya vicdani ret

Nöbeti gariban çocuğu tutacak!

Zengine bedelli PKK’lıya vicdani ret çıkacak...
AKP iktidarının bedelli askerlik ve vicdani ret projesi toplumda infiale yol açtı... Siyasetçisinden hukukçusuna, emekli askerinden şehit yakınlarına herkes tepkili:
Ordunun tasfiyesi anlamına gelen bu kararlar, milli bütünlüğü ve eşitliği zedeler
TSK kışlaya hapsedilecek
İstanbul Barosu Genel Sekreteri Hüseyin Özbek, bedelli ve vicdani reddin peş peşe açıklanmasının tesadüf olmadığını belirterek, “Bu TSK’nın kışlaya hapsedilmesi, tabir-i caizse oyundan atılıp, tribüne çıkarılmasıdır” dedi.
Vatanı kim savunacak?
Gencecİk fidanlarını vatan için toprağa verenlerin tepkisini Şehit Aileleri Derneği Başkanı Hamit Köse verdi: Emperyalizmin gelmesini engellemek amacıyla canlarını feda eden şehitlerimiz nasıl rahatsız olmaz.
Asker kaçaklarına teşvik
“Zengİnlerİn bedelliyi tercih etmesi, garibanın askerlik yapması anasayanın eşitlik ilkesine aykırı” diyen emekli Tuğg. Nejat Eslen, vicdani reddin de, PKK’ya, KCK’ya sempati duyan gençler için fırsata dönüşeceğini söyledi.

Siyasetten dünyasından tepkiler
Erkan Akçay (MHP Milletvekili)
Ordu-millet anlayışına darbe
Bedellİyİ gündeme getirmek ordu-millet anlayışına vurulmak istenen darbedir. Vicdani reddi vicdanım kabul etmiyor.

Tanju Özcan (CHP Milletvekili)
Cumhuriyete ihanet projesi
PKK istiyor, AB destekliyor, hükümet emir telakki edip, hayata geçiriyor. Vicdani ret talep etmek, TC’ye ihanettir.

Osman Pamukoğlu (HEPAR lideri)
Toplumsal düzeni bozacak
Bu topraklar 20 yaşındaki çocukların mezarlarıyla doluyken bedelliyi ve vicdani reddi konuşmak akıl almaz bir şey.

Vicdani ret ve bedelli ile orduyu tasfiye edecekler
Düzenlemenin Türkiye Cumhuriyeti’ne ihanet projesi olduğu, bedellinin zengine, vicdani reddin de PKK’lıya yarayacağı belirtiliyor
Haber: Salim Yavaşoğlu - Fatih Erboz
Türkiye’de AKP iktidarınca son günlerde yeniden gündeme sokulan, şehit yakınları ve gazileri derinden yaralayan vicdani ret ile bedelli askerlik konularında tepkiler çığ gibi. MHP Manisa Milletvekili Erkan Akçay, vicdani ret düzenlemesi ile Bakanlar Kurulu’nda imzaya açılan “Bedelli askerlik” yasa tasarısının aynı döneme denk getirilmesinin tüm toplumun adalet duygusunu yerle bir ettiğini savundu. Akçay, vicdani ret konusunu kendi vicdanının da reddettiğini dile getirerek şöyle konuştu: “Yıllarca bir çobanın oyuyla bir üniversite mezununun oyu aynı mı olmalı sorusu soruldu. Elbette herkes buna karşı çıktı. Bir olacak tabii ki. Bunun nedeni Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının hepsi eşittir ilkesinden hareket ettiğimizdendir. Bu noktada AKP de savunuyor bunu. Oy söz konusu olunca eşit oluyor da askerlik söz konusu olunca neden olmuyor? Bir kere bedelli askerlik ve vicdani ret konusunun gündeme getirilmesi ordu millet anlayışına vurulmak istenen darbedir.” Türk milletinin vatan savunması yapamaz hale getirilmek istendiğini kaydeden Akçay, “Bu anlayışa ben bir ad koyamıyorum. Bu ülkede çocuklar kandırılarak zorla dağa götürülüyor. Milletin evlatlarındaki adalet duygusunun bir de bedelli askerlik kavramıyla vicdanları yerle bir ediliyor” diye konuştu. CHP Ordu eski milletvekili Rahmi Güner de, Türkiye gibi coğrafi ve stratejik konumu itibariyle dünyanın çok kritik yerinde olan bir ülkede, vicdani ret yasasının yanlış bir durum meydana getireceğini söyledi. Güner, Türkiye gibi ülkelerin silahlı kuvvetlerini devamlı zinde ve dinamik tutma durumunda olduğunu belirterek, bu durumun dünyada bazı ülkeleri tedirgin ettiğine dikkat çekti. “Güçlü bir Türkiye olması için silahlı kuvvetlerinin de güçlü olması gerekli” diyen Güner, Türkiye’de silahlı Kuvvetlerin yapısının değiştirilmek istendiğine vurgu yaparak, doğrudan doğruya paralı bir askerlik ve sözleşmeli bir silahlı kuvvetlerin gündeme getirildiğini ifade etti. Güner, şöyle konuştu: “Bu doğrudan doğruya emperyalist ülkelerde olan bir şeydir. Bilhassa ABD bu duruma gelmiştir. Türkiye’de bunun uyacağı görüşünde değilim. Paralı askerlik görüşünün Türkiye’nin dengesini ve yapısını bozacağı kanaatindeyim. Bu eğer gelenek haline gelirse Türkiye’de inançlı, mücadele eden, inanarak askere giden insanların inancı bozulur. Ayrıca bu Türkiye’deki eşitlik ilkesine de aykırı. Parası olan askerliğini tamamlayacak ama bunu ödeyemeyen gençlerimiz hala sınırlarda teröristlerle mücadele edecek.”

Güçlü ve inançlı
Türkiye’nin her zaman güçlü ve inançlı bir silahlı kuvvetlere ihtiyacı olduğunun altını çizen Güner, bunun tarihte de böyle olduğunu kaydetti. Güner sözlerini şu şekilde tamamladı: “Eğer biz bunları ihmal edersek ve bu duyguları bozarsak sanki I. Dünya savaşından önce nasıl ki ordumuzun bazı ufak güçler karşısında hezimete uğrama durumu olduysa ve I. Dünya savaşında yabancı komutanlar bizi sevk ve idare etmişse aynı duruma düşeriz. Bu duruma düşmemek için Türkiye bilhassa ordusunu çok sağlam tutmalı.”

Çok ciddi durum
Cumhuriyet Halk Partisi Antalya Milletvekili Gürkut Acar da, Türkiye’de PKK ya karşı savaşmış olan ordudaki generallerimizin büyük çoğunluğunun içeride olduğunu hatırlatarak, “ Vicdani ret Türk Ordusunun temelini sarsacak çok ciddi durumdur. Vicdani ret kesinlikle doğru değildir. Türkiye cumhuriyeti ordusunun tasfiyesinin bir parçasıdır” dedi.

Türkiye’ye ihanettir
CHP Bolu Milletvekili Tanju Özcan, “Vicdani ret düzenlemesi talep etmek Türkiye Cumhuriyeti’ne ihanet etmektir” dedi. TBMM’de düzenlediği basın toplantısında, vicdani reddin, ’askerlik yapmayı ret etmek’, halkın deyimiyle ’askerlikten kaçmak’ anlamına geldiğini savunan Özcan, “Vicdani ret düzenlemesi de askerlikten kaçmak isteyenlere yasal güvence sağlama düzenlemesidir” dedi. Vicdani ret projesini Türk milleti ve Türkiye Cumhuriyeti’ne ihanet projesi olarak değerlendirdiğini söyleyen Özcan, “Önce PKK istiyor, AB destekliyor, hükümet de emir telakki edip, hayata geçiriyor” dedi. Düzenlemeninin çıkması halinde bundan zengin aile çocukları ve bölücü terör örgütü sempatizanlarının yararlanacağını savunan Özcan, “Vicdani ret düzenlemesi talep etmek, Türkiye Cumhuriyeti’ne ihanet etmektir” dedi.

Köse: Adalet duygusu yaralanır
Şehit Aileleri Derneği Başkanı Hamit Köse, bedelli askerliğin toplum arasında ciddi yaralara sebep olacağını söyledi. Vicdani Ret yasa teklifinin yasalaşması durumunda vatanı savunacak genç bulunamayacağını belirten Köse, bedelli askerlik yapamayıp adalet duygusu zedelenen Anadolu gençlerinin bu haktan yararlanmak isteyeceklerini, bunun sonunun da hayırlı olmayacağını kaydetti. “Askerlik görevi asla parayla ölçülemez. Bizim evlatlarımız bayrak, vatan gibi kutsal değerler için şahadet mertebesine ulaştı” diyen Köse şöyle konuştu: “Vicdani ret demek, bedelli askerlik diyerek toplumun adalet duygusunda yara açmak emperyalizmin yapamadığını yapmak anlamına gelecektir, bu görülmüyor mu? Bir de buradan gelecek paralarla depremzedelere ve şehit ailelerine kaynak aktarılacağı söyleniyor. Biz evlatlarımızı para için şehit vermedik? Ayrıca devletimizi yönetenler diyorlar ki vicdani ret yasası AİHM’nin Türkiye’nin aleyhine sürekli kararlar verdiğinden dolayı çıkarılıyor. AİHM ne zaman Türkiye’nin lehine karar verdi ki bu vicdani retten dolayı verecek? Tüm bunların sorgulanması gerekmez mi?”

Büyük haksızlık vicdansızlık
Milliyetçi Hareket Partisi Bursa eski Milletvekili Hamit Homriş, bedelli askerlik ve vicdani reddin bir haksızlık olduğunu söyledi. Hamit Homriş, “Bu yapılanlar Türk Milletine, gazilerimize, şehitlerimize, şehit yakınlarına büyük bir haksızlıktır. Kanaatimce askerlikten soğutmak için de yapılan bir düzenlemedir” dedi. Vicdani reddin vicdansızlık olduğuna da işaret eden Hamit Homriş, “Buna kimsenin hakkı yok. Türk Milleti için ‘doğuştan askerdir’ tanımı vardır. Bu tanım için de vicdani ret askerlikten kaytarmak için bir sebep olacaktır. Buna kesinlikle karşıyım” diye konuştu.

Halk askerlikten soğutulmaya çalışılıyor
HEPAR Genel Başkanı Osman Pamukoğlu, “Bir gün gelecek, bize bu imkan sağlanacak ve biz yararlanacağız. Bu kapının kesin kapatılması lazım” diyerek bedelli askerliğe karşı olduğunu söyledi. Bedelli askerliğin parası olanlara ve asker kaçaklarına hiçbir şey yapmadan tezkere vermek olduğunu bildiren Pamukoğlu, bedelli askerliğin sosyal bir yara açacağını ve toplumsal düzeni bozacağını ifade etti. Osman Pamukoğlu, bu toprakları boydan boya 20 yaşındaki çocukların mezarıyla doluyken bedelli askerliği gündeme getirmek ve hemen arkasından da vicdani ret tartışmalarının başlamasını “akılalmaz bir şey” olarak nitelendirdi.

Askerlikten kaçmayı teşvik anlamı taşıyor
Emekli Tuğgeneral Nejat Eslen, “Zenginlerin bedelli askerlik yapması, bunun karşısında da zengin olmayanların askerlik yapması anasayanın eşitlik ilkesine aykırıdır” dedi. Eslen, “Askerliğini yapmayanlar asker kaçağıdır. Siyasetin bu şekilde davranıyor olması bundan sonraki asker kaçaklarına da teşvik anlamına gelmektedir. Yine bedelli askerlikle ilgili bir uygulama çıkar diye bazı gençler askere gitmek istemeyecektir” dedi. Eslen şöyle konuştu: “Vicdani ret konusuna gelince; Türkiye’de bir terör adı konursa PKK sorunu var. PKK’nın amacı belli. Bunu bir etnik sorun haline getirmeye çalışıyorlar. Vicdani retçilerin sayısı aslında fazla değil. Ama terör sorunu bir etnik sorun haline aldıkça Türkiye’nin hassasiyetlerini dikkate almak gerekiyor. Birden bire bu vicdani retçilerin sayısında patlama olabilir. Daha doğrusu şu; PKK’ya, KCK’ya, BDP’ye sempati duyan Kürt gençleri askerlik hizmeti yapmamak için vicdani retçilere verilen hakları kullanmak isteyebilirler. Bu da Türkiye için önemli bir problem olarak ortaya çıkabilir. Vicdani ret hakkı bireysel bir haktan ayrılıkçı kitlesel bir eyleme dönüşebilir. Vicdani retçilerin bireysel bir hak peşinde mi olduğu yoksa bir siyasi amacın maşası olarak mı hareket ettiklerini düşünmek gerekir.”

Vatanı savunma sorumluluğuna darbe vurulur
İstanbul Barosu Genel Sekreteri Hüseyin Özbek, “Böyle bir ortamda bedelli askerliğin gündeme getirilmesi ardından da Adalet Bakanı’nın vicdani ret konusunun düzenleneceğini belirtmesi asla tesadüf olarak nitelenemez” dedi. Özbek, “Bu TSK’nın kışlaya hapsedilmesi, tabir-i caizse oyundan atılıp, tribüne çıkartılmasıdır. Türkiye’nin iç ve dış hasımları için caydırıcı bir unsur olmaktan da çıkartılmasıdır. Silivri’de özel yetkili mahkemelerde devam eden davalar, ordunun itibarının örselenmesinde ciddi bir etki yaratmıştır. Askerliğin kamusal bir mükellefiyet olmaktan çıkarılıp, profes yonel bir mesleğe dönüştürülmesiyle var olan itibar da sıfırlanacaktır” diye konuştu. Özbek şöyle devam etti: “Vatan sevgisinin, gerekirse uğruna canını feda etmenin tüm Türkiye Cumhuriyeti yurttaşlarının ortak bir tavrı ve duygusu olmaktan çıkarılması anlamına gelecektir. Türkiye Cumhuriyeti’ne yönelik içerideki etnik kalkışmada ve dış saldırılarda bazı T.C. yurttaşları, vatanın savunmasından hukuken sorumlu tutulmayacaktır. Ortak bir vatanda yaşamanın duyudaşlığı ve dayanışması bu süreç sonucunda söz konusu olmaktan çıkacaktır.”

Yeniçağ
Tags

Yorum Gönder

0Yorumlar
Yorum Gönder (0)