Eğitime 'ortaçağ düzeni' eleştirisi

Eğitim-İş Sendikası Genel Başkanı Veli Demir, Ömer Dinçer’in Milli Eğitim Bakanlığı’na getirilmesinin ardından eğitime ’Ortaçağ düzeni’ geldiğini öne sürdü.

Sendikanın genel merkez ve İzmir Şubesi yöneticileri ile birlikte, İzmir Hasan Sağlam Öğretmenevi’nde basın toplantısı düzenleyen Eğitim-İş Genel Başkanı Veli Demir, Milli Eğitim Bakanlığı’nda son yıllarda geriye gidiş yaşandığını, Ömer Dinçer’in bakan olmasıyla birlikte ’Ortaçağ düzeni’ne dönüştüğünü, eğitimin de buna bağlı olarak Cumhuriyet ilkelerinden uzaklaştığını ileri sürdü. Yaşanan sorunların birbirinden büyük ve küçümsenemeyecek kadar önemli olduğunu ifade eden Demir, kadrolaşma, ilköğretim öğrencilerine Arapça eğitimi, derslik ve öğretmen açığı konularına değindi. Milli Eğitim Bakanlığı’nda, Cumhuriyet tarihinin en büyük kadrolaşmasının yaşandığını öne süren Demir, "Her okula bir Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersi öğretmeni yönetici atanıyor. Bu öyle bir hal aldı ki, ders verecek öğretmen bulamadıkları için cami imamlarını ders vermeye çağırıyorlar. Bunun gibi ilköğretim okullarının 4 ve 5’inci sınıflarına Arapça’yı şimdilik seçmeli ders haline getirdiler. Önümüzdeki günlerde bunun mecburi bir ders haline getirileceğini düşünüyoruz" dedi.

"70 BİN ÖĞRETMEN KÖLE DÜZENİ İÇİNDE ÇALIŞIYOR"
Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer’in, derslik ve öğretmen açığı ile ilgili söylediklerinin birbirini tutmadığını belirten Demir, "Bakan bir konuşmasında 160 bin derslik, 150 bin de öğretmen açığı olduğunu söylemiş, ardından başka bir açıklamasında bu sayıları inkar etmiştir. Sendikamız ise 400 bin öğretmenin atama beklediğini söylemektedir. Atama bekleyen öğretmenlerin yanı sıra 70 bin öğretmen de çağdışı koşullarda köle düzeni içerisinde çalışmaktadır" diye konuştu.
İlköğretimin geri plana itildiğini, orta öğretimin tamamen dershanelere bırakıldığını, eğitimin bütün yükünün velilere yıkıldığını savunan Demir, Bakanlığın da kanun hükmünde kararnamelerle yönetilmeye çalışıldığını, son çıkartılan kanun hükmündeki kararnamelerin eğitim çalışanları arasında kutuplaşma yaratmaya yönelik olduğunu söyledi.

"EĞİTİMCİLER FİŞLENİYOR"
Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Demir, Milli Eğitim Bakanlığı tarafından "Olumsuz davranışlardan eğitimin etkilenmemesi" gerekçesiyle yayınlanan ve öğretmenlerin bütün hareketlerinin internet üzerinden bakanlığa iletilmesi istenen genelgenin asıl amacının, eğitimcileri fişlemek olduğunu ileri sürdü. 1 Kasım’da okullara gönderilen 18 Kasım’da da okul yöneticilerine imza karşılığında şifrelerin verildiği genelgede ‘basit nitelikli olaylar dahil’ okullarda gelişen bütün olayların düzenli olarak her iş gününün sonunda Bakanlığa aktarılmasının istendiğini kaydetti. Uygulamanın demokratik olmadığını belirten Demir, "Bu durumun demokrasiyle yakından uzaktan ilgisi yoktur. Eğitimciler fişleniyor. Bu uygulamanın iptali için bütün hukuksal yollara başvuracağız" dedi.

Milliyet

Yorum Gönder

0Yorumlar
Yorum Gönder (0)