10 yılda neler olacak?


ABD’nin saygın Foreign Policy dergisi 2025 yılının dünyasının nasıl olacağını hayal etti. Uzmanlar bireyin ve STK’ların önem kazandığı ancak savaş ihtimalinin devam ettiği bir dünya tahayyül ediyor
Dergiye göre 2025 yılında BM Güvenlik Konseyi’nin aralarında Türkiye’nin de olduğu 30 üyesi olacak. Birçok bağımsız ülke bölgesel ortaklıklar yaparak etkisini artıracak

Prestijli uluslararası ilişkiler dergisi Foreign Policy, değişen ekonomik ve siyasal dinamiklerden yola çıkarak 2025’te dünyanın halini öngördü. Küresel konjonktürün sabit kalmasının imkansız olduğunu savunan dergi, 2025 yılına kadar dünya düzenin alacağı şeklin objektif bir portresini çizdi. Princeton Üniversitesi’nden Profesör Anne-Marie Slaughter, makalesinde yakın gelecekte dünyayı bekleyen değişimlerle ilgili çarpıcı tespitlerini okuyucularla paylaştı. Slaughter’ın vurguladığı konulardan bazıları şunlar:
Bağımsız ülkeler bölgesel işbirliğiyle güçlenecek
Yeni düzene damgasını dünyada çoktaraflılığın artması vuracak. Bu varsayıma göre şu an dış politikada bireysel hareket eden ülkeler, önümüzdeki on yıl içinde amaçları doğrultusunda birleşerek yeni ittifaklar oluşturacak. Ulusal egemenlik prensibinden işbirliği yararına ödüne dayanan Avrupa Birliği benzeri oluşumlar Afrika ve Asya’da da meydana getirilebilecek. Bu ülkelerin kendi aralarında gümrük birliği kurma yoluna gitmeleri, dünyadaki tüm ekonomik dengeleri alt üst edebilir. Ayrıca Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi de kendi içinde bir yenilenmeye gidecek ve üye sayısı 15’ten 25 veya 30’a çıkacak. Bu durumda Türkiye, Brezilya, Hindistan, Mısır, Güney Afrika gibi siyasi güçleri artan ülkeler daimi üye statüsünü kazanacak.

İstikrar ve yenilenebilir enerji kilit olacak
Yakın gelecekte sürdürülebilir ekonomik büyüme hedefini yakalayan ve siyasi istikrarını koruyan ülkeler, diğerlerine göre büyük üstünlük sağlayacak. Ayrıca yenilenebilir enerji kaynakları, ülkeler arası rekabette avantaj sağlayan faktörler arasında yer alacak.
Enerjide ana aktör Ortadoğu değil Amerika olacak
Uzmanlar, dünyada kullanılan enerjinin şu anki baş aktörü Orta Doğu’nun, yakın gelecekte tahtını ABD’ye kaptıracağını düşünüyor. Jeologlara göre ABD topraklarında, çıkarılmayı bekleyen 2 trilyon varilden fazla petrol var. Buna karşın dünyanın şu anki en büyük petrol kaynakları Suudi Arabistan ve Kuveyt’te, yalnızca 1.5 trilyon varil petrol kaldığı sanılıyor. Bilim insanları, Amerika’nın sahip olduğu hidrokarbon yataklarının ileride çok büyük öneme sahip olacağını düşünüyorlar. Arap yarımadasında tükenen petrol rezervleri, enerji alımının rotasını Amerika’ya çevirebilir.

Arap Baharı yalnızca başlangıç
Devlet dışı aktörlerin gücü devletlerle yarışır hale gelecek. Terör örgütleri, dini gruplar ve sivil toplum kuruluşları gibi hükümet dışı aktörler, dünyanın 2025 yılındaki görüntüsünü büyük ölçüde etkileyecek. Yeni döneme geçişte Arap Baharı sadece bir başlangıç. Halklar, daha iyi koşullarda yaşayabilmek için hükümetlere baskıyı artıracak.



Değişim sancılı olacak büyük acılar kaçınılmaz
2025’e doğru uluslararası düzendeki değişimler sancılı olacak. Savaşlar, doğal felaketler, terör eylemleri, büyük salgınlar ve ekonomik krizler bu geçiş döneminde dünyaya eşlik edecek. 1. Dünya Savaşı’nda görüldüğü gibi ekonomik darboğazların savaşı doğurması kaçınılmaz olabilir. Ülkelerin yanlış kararları yüzünden bazı halkların büyük zarar göreceği de yadsınamaz bir gerçek. Burada ülkelere düşen ise, bu kriz durumlarından en az zararla çıkıp gelişmelerini sürdürebilmek.


Beklenmedik gelişmeler her şeyi değiştirebilir
Küresel iklim değişiklikleri, büyük bir salgın, nükleer terör saldırısı gibi beklenmedik olaylar, dünyadaki dengelerde ani değişimlere sebep olabilir. Hükümetlerin kontrolü dışında gelişen bu olaylara bir önlem almak ise imkansız. Böyle bir durumda halkların yapabileceği tek şey olaylara uyum sağlamak olacak.


Gelir dağılımında uçurum artacak
2025 öngörülerindeki en hayati noktalardan biri, global ekonomik konjonktürde meydana gelebilecek değişimler. Yaşanan son resesyonların ardından euro üyesi Yunanistan’ın iflas noktasına gelmesi, ABD’nın kredi notunun AAA’dan AA+’ya düşürülmesi gibi gelişmeler, yakın gelecekte dünya piyasalarında büyük hareketlenmeler yaşanacağının göstergesi. Bu durumun üç önemli nedeni var. Bunlardan ilki, krediye bağlı konut piyasalarının çöküşü ve politikacıların bu konuda önlem almaması.
İkincisi, devletlerin maliye politikalarını hazırlayan yetkili kişilerin, var olan sorunları görmezden gelmesi. Üçüncüsü ise Brezilya, Çin, Endonezya gibi hızlı gelişen ülkelerdeki üretimin toplam talebi karşılayamaması ve bu durumun dünya piyasalarındaki yansımaları.



2012 SEÇİMLERİN YILI
AJANDA
1 Ocak Danimarka AB dönem başkanlığını alacak
25-29 Ocak Davos zirvesi
6 Şubat İngiltere’de Kraliçe Elizabeth tahtta 60’ıncı yılını törenlerle kutlayacak
12 Şubat Grammy Müzik Ödülleri
26 Şubat 84. Oscar törenleri
2 Mart İran’da genel seçimler
4 Şubat Rusya’da başkanlık seçimleri
1 Nisan Yunanistan’da genel seçimlere gidilecek
22 Nisan Fransa’da cumhurbaş-kanlığı seçimlerinin ilk turu
6 Mayıs Fransa’da cumhurbaş-kanlığı seçimlerinin ikinci turu
16-27 Mayıs Cannes Film Festivali
15-22 Mayıs Chicago’da G8 zirvesi
20-21 Mayıs Chicago’da NATO zirvesi
8 Haziran-1 Temmuz Polonya, Ukrayna: Euro 2012
10-17 Haziran Fransa’da genel seçimler
18-19 Haziran Meksika: G20 zirvesi
1 Temmuz AB dönem başkanlığı Kıbrıs’a geçecek ve Meksika’da başkanlık seçimleri
27 Temmuz-12 Ağustos Londra Olimpiyatları
20-27 Ağustos ABD’de cumhuri-yetçiler başkan adayı kesinleşecek
1 Eylül ABD, Afganistan’dan 33 bin askerini çekecek
6 Kasım ABD’de başkanlık seçimleri yapılacak

Milliyet
Tags

Yorum Gönder

0Yorumlar
Yorum Gönder (0)