2012'nin Hayırlı Olmasını Diliyorum


Çok güzel bir haber...bozdur bozdur harca

SEVGİLİ okuyucularım.2012 yılının bu ilk yazısında hepinize merhaba diyor,sizlere yeniden en iyi dileklerimi iletiyorum.Hiç ummuyorum ama yeni yılın ülkemize hayırlı olmasını diliyorum.
Yukarda.Hiç ummuyorum,dedim ama yanıldım.Umuyorum...
Çünkü ilk güzel belirti,hükümetin 2012 için açıkladığı asgari ücret olayında ortaya çıktı.Gerçi kesenin ağzını bu kadar açtıklan takdirde yılın sonunu bütçe açısından nasıl getireceklerini,patronların böylesine yüksek asgari ücreti nasıl ödeyeceklerini çok merak ediyorum ama...
Biliyorsunuz,bu asgari ücret her yıl üç ayrı kesimden oluşan bir ekip tarafından belirlenir.
Hükümet,sendikalar ve patron temsilcileri.Şimdi bu üçlü bir araya geldi ve yeni asgari ücreti güzelce belirledi.Net 701 Törkiş lira.Bunu 30'a bölersek,günlük net 23.5 Törkiş lira çıkıyor ki,hiç fena bir rakam değil.Bu parayla kira vereceksin,elektrik,su,kömür,veya doğalgaz,parası ödeyeceksin...
Eğer artarsa yemek falan yiyeceksin,hastalandığında ilaç falan,evden işe gidip gelirken otobüse,dolmuşa bineceksin,çocukların okul masrafları olacak...
Bence yeter.Zaten yettiğini asgari ücretle çalışmak zorunda olan milyonlarca insanımız da çok iyi bildiğinden ve karınlarını.Allah,peygamber,demokratikleşme,istikrar,sivil anayasa,ile doyurdu İdanndan,ailelerinin geçimini bu yolla sağladıklarından,herhalde en az yansı gidip oylarını AKP'ye veriyor.
Patron takımı,bu yıl asgari ücretin daha az olmasını istemiş.
Çalışma Bakanı Faruk Çelik in söylediğine göre,patronlar bu rakamı "Kerhen" istemeden,zoraki,kabul etmişler.
Haklılar...Bu kadar fahiş zam yapılmaz ki.Türkİş temsilcisi ise,İyi bir zam aldık,demiş.
Valla helal olsun bu işçi temsilcilerine.Bu rakam asgari ücrete ayda 43 lira zam gelince 701 Törkiş Lira olmuş.Vatandaşım güle güle,bozdura bozdura harcasın.Tenceresinde et kaynatsın,otobüse bineceğine taksiye binsin,ekmek alacağına pasta alsın.2012 yılının Türk milletine en büyük armağanı budur....
Burada madalyonun öteki yüzüne de değineceğim.Bunu bir küçük sanayici anlattı.Yeni kurduklan işyerine eleman alacaklar.Başvurular oluyor,altı kişinin alınmasına karar veriliyor.Yeni işçilerden sigorta için belgeler isteniyor.İçlerinden dört kişi itiraz ediyor.
-Biz sigortalı çalışmayız.Parayı açıktan verin.
- Niye sigortasız çalışmak istiyorsunuz.
- Bizim yeşil kartımız var.Sağlık hizmetleri bedava.Ayrıca belediyeden gıda yardımı alıyoruz,kömür veriliyor.Sigortalı olunca bunlar kesiliyor.
Patronun aklı bunları almamış ve adamları göndermiş.Sonrasını bana anlattı." Valla Emin Bey,ben bu işe şaştım kaldım.Hepsi de sapasağlam adamlardı.Bunlar oturdukları yerde tembelliğe ve beleşe alıştırılmış.Her birine tek tek sordum.Günleri kahvede geçiyormuş.İnanın hiçbirini sigortalı çalışmaya razı edemedim." Bunlar da memnun...Bunların da çoğu seçimde.Allah razı olsun.deyip AKP'ye oy veriyor.
İşte,karşımızda böyle çarpık bir düzen var....
Çalışmayı göze alan sigortalıların yüzde 41'i asgari ücret alıyor.Bunların hiçbir güvencesi yok.Bir bölümü kamu kurumlarında bile taşeron işçi olarak çalıştırılıyor.Temizlikçiler,güvenlikçiler,aklınıza kim gelirse...Bunların bağlı olduğu şirketler her yılın sonunda sözleşmeyi feshedip yılbaşında yeniden işe başlatıyorlar ki,ortaya kıdem tazminatı sorunu çıkmasın.
Tam bir sömürü düzeni,sömürü çarkı kurulmuş durumda.Şimdi belki diyeceksiniz ki,asgari ücretle kaç kişi çalışıyor.2008 yılı resmi rakamı olarak toplam 3 milyon 925 bin kişi.Bu rakam günümüzde... milyonu geçmiştir.Bir asgari ücretlinin bakmakla yükümlü olduğu dört kişi olduğunu düşünürsek,şu anda zamlı tarifeden ayda net 701 Törkiş lira alacak olan asgari ücretli,en az 14 milyon kişiye bakmakla sorumlu.
Demiştim ya,bozdura bozdura harcasınlar,güle güle,en iyi günlerde geçinsinler.
Kendilerini sömürenlere dua etmeyi,oy vermeyi sürdürsünler.
Yeni yılınız kutlu olsun.
TRT'NİN ERMENİ BANTLARI
TRT yapımcısı Nazmi Kala bundan 29 yıl önce.1982 yılında bir görev verildi.Birinci Dünya Savaşı aşamasında yaptığımız iddia edilen Ermeni soykırımını olaylann geçtiği yerlerde inceleyip kayda alacak.
Ermeni zulmünü yaşayan taraklan konuşturacak,sonra bunlar Türkiye'nin tezini güçlendirmek için bütün dünyada yayınlanacaktı.
Nazmi Kal in emrine DSİ'den bir araçla TRT ekibi verildi.Projenin arkasında Milli Güvenlik Kurulu vardı,gidilen illerde valiler destek verecekti.
Ekip Erzincan,Erzurum,Kars,Van,Kahramanmaraş,Mardin,Niğde,Hatay,Tunceli gibi 22 ili dolaştı.Buralarda 1915 olaylarına tarak olan,içinde yaşayan,yaşadıklan yerler basılan,aileleri ve yakınları Ermeniler tarafından öldürülen yüzlerce kişiyle bire bir görüşmeler yapıldı.Her biri bir canlı tanıktı.
Kendilerinin ve ailelerinin yaşadıklarını anlatırken bazıları ağladı,bazıları kameralar önünde bayıldı.Nazmi Kal,çekimlerin tamamını TRT'ye teslim etti.Bunlar yayınlanacak.bantlara ingilizce altyazılar eklenecek ve sadece Türkiye değil,tüm dünya Ermeni vahşetini canlı tanıkların ağzından öğrenmiş olacaktı....
Ermeni terörü tüm dünya ülkelerinde patladığında.
TRT yetkilileri Nazmi Kala soruyorlardı. " Bantlar nerede,bari onları şimdi kullanalım." TRT,bantların çoğunu kaybetmişti.Aradan yıllar geçti.Kal artık TRT'den ayrılmıştı.2004 yılında bantların nerede olduğunu bir kez daha araştırdı.Kendisine söylenenler ilginçti."bantların formatı değişikti.Yeni teknolojiye uyarlamak için bantları Almanya'ya gönderdik,bazılarını İngilizce'ye çevirdik ama iş pahalı olunca devam etmedik."
Tarihi önemi olan bu bantlar şimdi nerede.Çok büyük olasılıkla TRT arşivinde yatıyor.Bazıları belki kayboldu,silindi.Nazmi Kal bir süre önce bunları inceleyip kitap yapmak istediğini bildirince,eski kurumu kendisinden çok büyük bir para istedi ve yapamadı.
Kal şöyle diyor. " Hem kurumun,hem de bizim emeklerimize yazık oldu.O canlı tanıkların artık hiçbiri hayatta değil.Oysa bu röportajlar yayınlansa bırakın Türkiye'yi,dünya kamuoyu bile acı gerçekleri öğrenmiş olacaktı.Kimin kimi kesip öldürdüğü,canlı tanıkların anlatımıyla ortaya çıkmış olacaktı.Röportajlarda Ermeni vahşeti yer,zaman,kişi,çete reislerinin isimleri verilerek anlatılıyordu.Tahmin ediyorum,bunların yayınlanmasını Ermeni lobisi engelledi." Nazmi Kal'dan bunlan dinleyip öğrenince ben de meraka düştüm.
Ermeni tasarısı Fransız Meclisinde kabul edilince feryadı basanlara sormak istedim.
Nerede bu bantlar.Niçin yayına sokulmuyor ?

Emin Çölaşan
Sözcü

Yorum Gönder

0Yorumlar
Yorum Gönder (0)