Bakan Dinçer’den skandalın itirafı!..



Adı intihal skandallarıyla anılan Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, bu kez de bakanlığının skandal uygulamasıyla gündeme oturdu.

Bir TV programına katılan Dinçer, Van’daki durum için mazeret üretirken, “Atadığımız gitmediğinde ya da ayrıldığında PKK’nın yönlendirdiği ücretli öğretmenleri alıyoruz” itirafı yaptı.

“Atanan gitmeyince PKK devreye giriyor”
Bakan Ömer Dinçer, katıldığı programda Van’dan söz ederken, “Atadığımız gitmediğinde ya da ayrıldığında, PKK’nın yönlendirdiği ücretli öğretmenleri almak durumunda kalıyoruz” dedi.

Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, atama bekleyen öğretmenler üzerinden siyaset yapıldığını ifade ederken, “İhtiyacımız olsa ve kaynaklarımız izin verse hepsini atamaya hazırım” dedi. Dinçer, “Gönderdiğimiz öğretmenler ayrıldığında, PKK’nın yönlendirdiği ücretli öğretmenleri almak durumunda kalıyoruz.” diye konuştu. Bakan Dinçer, konuk olduğu Habertürk’teki “Basın Kulübü” programında, sürekli eğitim fakülteleri açıldığına dikkat çekerek, “Bu yıldan itibaren o okulların açılışına onay vermeyeceğim” açıklamasını yaptı. Mevcut eğitim fakültelerinin birçok mezun verdiğinin altını çizen Bakan Dinçer, bazılarından pedagojik formasyon alınması şartıyla öğretmen olunabildiğini belirtti.

Hepsi öğretmen olamaz
Kimsenin suçlanmadan, ulusal program içerisinde bu sorunun çözülmesi gerektiğine işaret eden Dinçer, “Bütün okullarımızda eğitimi aksatmamak şartıyla yaptığımız düzenlemelerde 662 bin civarında öğretmeni kadrolu istihdam ettik. Bugün 55 bin öğretmenin yerine, yaklaşık 35-40 bin öğretmen alırsak, normal ihtiyacımıza cevap vereceğimizi görebiliriz” görüşünü dile getirdi. Atama bekleyen öğretmen sayısının 264 bin olduğunu vurgulayan Bakan, eğitim fakültelerinden ve diğer fakültelerden diploma alacak bütün kişilerin hepsinin öğretmen olmasını beklemenin gerçekçi olmayacağını söyledi. Bunun bu insanların hatası olmadığını kaydeden Dinçer, “Bu sistem problemi. Bu problemi çözmek yine devletin, hükümetin görevi” dedi.

Atama bekleyenler
Atama bekleyen 264 bin öğretmen adayı üzerinden bir siyaset yapıldığını anlatan Dinçer, “Gençlerimizin hayalleri üzerinde yapılan bir popülizmdir. İhtiyacımız olsa ve kaynaklarımız izin verse hepsini atamaya hazırım” görüşünü ifade etti. Her ihtiyaç duyulan alanda yetişmiş öğretmenin olmadığına parmak basan Dinçer, şöyle devam etti: “Mesela Rehberlik, İngilizce öğretmeni bulmakta sıkıntı duyuyoruz. Bazı öğretmenler daha görevine başlamadan gittiği yeri beğenmeyip görevini bırakabiliyor. Köylere genelde çok fazla insan gitmek istemiyor. Bunu nasıl telafi edeceksiniz? O kentte yaşayan, o eğitim almış insanları ücretli alacak-
sınız.”
“Bu ülkenin gerçeklerini bütün olarak görmek lazım” diyen Dinçer, Van’da meydana gelen depremlerin ardından bütün kadroların hepsinin öğretmenler için tahsis edildiğini değindi. Bakan, sözlerini şöyle sürdürdü:

Gerçekleri görebilmek
“Uzun müddet özür ataması yapmak istemedim. Ama o kadar talep geldi, kamuoyu baskısı oldu ki sonunda özür atamalarını gerçekleştirdik ve Van’dan bin 150 öğretmen ayrıldı. Sadece öğretmenin atanmasıyla ilgili baktığınız zaman, gerçeğin tümünü göremezsiniz. Bu, öğretmen ataması olmaktan çok daha boyutlu bir mesele. Ülke kaynaklarıyla, öğretmen ihtiyacıyla alakalı. Sadece atama olarak bakarsanız çok dar kapsamlı bakmış olursunuz.”
Atananların gitmemesi veya ayrıldığı zaman ücretli öğretmen tahsis ettiklerini belirten Bakan Dinçer, konuşmasında şu görüşlere de yer verdi: “Gönderdiğimiz öğretmenler ayrıldıkları zaman, PKK’nın yönlendirdiği ücretli öğretmenleri almak durumunda kalıyoruz. Yerel kaynaklara müracaat etmişseniz, mesela Hakkari’de, Şırnak’ta, Van’da ücretli öğretmenler PKK’nın etkisi altında kalabilir. Buradan gönderdiğiniz zaman PKK’nın etkisi altında kalmayacaktır. Örgütün etkisi altında kalanlar, onun propagandasını yapıyor.”

Öğretmenlere kaynak
Eğitime ayrılan kaynağın arttığını söyleyen Dinçer, şunları kaydetti:
“Bütün bakanlıkların ve bütçenin ortalama büyüklüğü, yüzde 10 civarında artarken, Milli Eğitim Bakanlığı’ndaki artış yüzde 14’ü buldu. Bu kadar kaynak ayırdığınız halde, bu kaynakların önemli miktarını biz öğretmenlere ayırıyoruz. 2010 yılında derslik için ayrılan para iki milyar 100 milyon civarında. Yine 2010 yılında alınacak memur sayısı 29 bin. Bunun 17 binini yine biz kullanıyoruz. Bir çırpıda bütün bunları alalım derseniz hangi kaynakları kısacaksınız? Yol yapmaktan mı vazgeçeceksiniz; memura zam mı yapmayacaksınız? Siz hazır birtakım kaynaklara sahip değilseniz, başka harcamalardan kesmeniz lazım. Ama bu ülkenin birden çok alanda ihtiyaçları var. Hükümet tercihini eğitimin lehine kullanıyor her zaman.”


Haberinyeri

Yorum Gönder

0Yorumlar
Yorum Gönder (0)