Bunu da başardık!..


Eski Genelkurmay Başkanlarından emekli Orgeneral İlker Başbuğ, ‘İnternet Andıcı’ soruşturması kapsamında savcı Kansız’a 7 saat ifade verdikten sonra, 12. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından tutuklandı. Ve Silivri Cezaevine sokuldu!.. İçeridekiler neredeyse “Biz burada şu kadar kişiyiz; dışarıda kaç kişi kaldı?..” diyecekler... Manşetlerde âdeta iftihar edercesine “Türk tarihinde bir ilk” diyorlar; gerçekten bu “ilk”le övünebiliriz!..
“Olmaz... Olamaz... Yapamazlar” diyorlardı... Önceki yazımda tahmin etmiştim. Gözleri kara, bunu da yaptılar!.. Ne kadar övünseler yeridir!..

***

Sayın Başbuğ’un tutuklanması ve yargılanmasının gerekçelerini burada tartışacak değilim. Bugüne kadar Ergenekon, Balyoz vb. davalar kapsamında tutuklanan, yargılanan, cezaevlerine sokulan ve “geciktirilmiş adaleti” bekleyen öteki askerler, komutanlar, bilim adamları, gazeteciler, yüzlerce kişinin hangi sebep ve delillerle tutuklandıklarını ve yargılandıklarını da tartışmanın anlamı, kıymeti yok!!! Birileri karar vermişler, gerçekler onları alâkadar etmiyor... Ancak darbe senaryoları, andıçlar fiiliyata geçirilmemiş olsa bile komutanlar bugün kendilerinin başlarına gelebilecekleri değil, AKP’nin iktidara gelmesiyle olacakları görmüşler!.. Komutanlar “irtica eylem planı” yaptıklarından tutuklular.. Yanlış mı hatırlıyorum? Anayasa Mahkemesi “laikliğe aykırı eylemlerin odağı olduğu” gerekçesiyle AKP’yi mahkûm etmemiş miydi?!!
AKP, amacına ulaştıktan sonra terk edilecek “demokrasi tramvayı” ile iktidara geldikten sonra belli bir planı alıştıra alıştıra uyguladı.. Bugün “AKP hükümeti” değil, “AKP devleti” var... Son kale TSK idi; bu son kalenin de bayrağı indirildi!.. Bazı yalakalar kına yakabilirler... Hep “Ordu da bitiyor” diyorlardı... PKK bitirilecek derken, sonunda TSK bitirildi!..
Çelişkiye bakın; Türkiye’yi böldüklerini açıkça söyleyen PKK vekili BDP’liler “dışarıda”, TBMM’de... Onlarla mücadele eden komutanlar ve Genelkurmay Başkanı Başbuğ Silivri’de!!!
Ama kayıtlara geçsin; İlker Başbuğ’un tutuklanması bir “sonun başlangıcı” ve umulur ki başka bir “başlangıç” olacaktır!.. Sayın Başbuğ’un duyduğu acı, bugün birçoklarının duyduğu acıdır... Demiş ki: “Bu suçu reddediyorum. Suçlama onuruma dokunmaktadır. Ben TSK’nın komutanıydım. Bunun tarihe not olarak düşülmesini istiyorum. Bir Genelkurmay Başkanı olarak çete kurmakla suçlanmak bana yapılan en büyük cezadır...” Bu “tutuklama” ve Başbuğ’un bu sözleri muhakkak tarihe sadece “not” olarak değil, “kara bir leke” olarak geçecektir...
Bazılarının “bu kara gün” hakkındaki düşüncelerini çok merak ediyorum... Sayın Başbakan ne diye ve nasıl tevil edecek?.. Şimdiki Genelkurmay Başkanı nasıl izah edecek?.. Herhalde, “demokrasi gereği” sivil otoritenin, “bağımsız” yargının kararı diye!.. “Şeriatın kestiği parmak” acımaz; lâkin kanayacak!...

***

“İyi şeylerin” habercisi Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, İlker Başbuğ’un tutuklanmasıyla ilgili olarak, Türkiye’de anayasa, kanunlar ve bir hukuk düzeni olduğunu ifade ederek, “Bu hukuk düzeni içinde bir yargılama sürecine şahit oluyoruz. Daha fazla söyleyecek bir şeyim yok. Çünkü bağımsız yargının devam ettirdiği bir yargılama süreci vardır” buyurmuşlar. Bize yeni bir şey söyleyin Sayın “Başkomutan”. Mesela “Yargı sürecinin ne kadar süreceği” ve ne kadar bağımsız olacağı konusunda...

***

Ben de bir not düşeyim: “İç savaş” tehlikesi var... Dışarıda, hudutlarımızın hemen dışında savaş alâmetleri var. Ve tam bu bağlamda da Türk ordusunun çoğu komutanları içeride... Acaba dışarıda kalanların moralleri nasıl?.. Herhâlde bu durumlardan en fazla keyif alan PKK ve diğer düşmanlardır!.. Ama ne gam; Fenerbahçe’nin durumu, küme düşmesi çok daha önemli...
İyi hafta sonu ve tatlı rüyalar!..

Altemur Kılıç
Yeniçağ

Yorum Gönder

0Yorumlar
Yorum Gönder (0)