CHP’nin bu Cumhuriyetin çimentosu olduğunu söyleriz. Sizleri de sanırım bu çatı altında tutan da bu özelliği olmalıdır. İç sorunlarınızı, kurultay isteklerinin imzaya açıldığını gözlüyoruz. Tüm bunların CHP’nin içine kapanıp, bu ülkedeki demokratik ve adli yozlaşmayı görmezlikten görmemesi için yettiğini hepiniz biliyorsunuz. CHP Genel Başkanı hakkında Silivri Cezaevi’nin kapısı önünde söylediği sözlerden ötürü fezleke tanzimine nasıl karşı durduğunuza da tanık olmaktayız. Oysa sorun keşke sadece bu olsaydı. Hepiniz biliyorsunuz ki, o fezleke ne uygulamaya konulacak, ne de Genel Başkan’ın kendisi istese de Meclisçe dokunulmazlığın kaldırılması kabul görecek. Olmayacağını bal gibi görüyorsunuz. Tüm bunları ille de dar bir kalıp içinde kabul edip, iktidarın oyununa geldiğinizi nasıl görmeden gelebilirsiniz?
Bakınız geldiğiniz oyun, size kurulan tuzak nedir?
Açıkçası sizin AKP’nin Anayasa değiştirmek üzere olduğunu görmezden gelmeniz, kendi derdinize düşmenizdendir. Türkiye’de oynanan oyun bu Anayasa değişikliğine sizi ortak etmektir. CHP Genel Başkanı’na söylediklerinden ötürü fezleke hazırlatan zihniyet, İşçi Partisi lideri Doğu Perinçek’i de “Savunma hakkının kullanılmasından ötürü 16 yıl hapse mahkum ediyor”.
Anımsarım yıllarca önce gene bir parti lideri olan rahmetli Osman Bölükbaşı’na böyle bir işlem yapıldığında İsmet Paşa ve CHP yeri göğü inletmişlerdi. Oysa siz şimdi AKP’nin yeni Anayasa hazırlıklarının değirmenine su taşımaktasınız. Bunu görmezden gelerek bu tuzağa düşmüşsünüz.
Sayın CHP’li dostlar…
Doğu Perinçek’in sadece mahkeme üyerine savunması sırasında sorduğu sorular yüzünden aldığı 16 aylık mahkumiyet kararı hiç mi vicdanlarınızı sızlatmıyor? Aynı sözlerden solayı Genel Başkanınıza fezleke, İşçi Partisi Genel Başkanına 16 yıl hapis… Nasıl adalettir bu? Bu yozlaşmış demokrasinin adaleti sizi hiç mi gelecek konusunda kuşkuya düşürmüyor? Bir liderin kendisine isnat edilen suçların bir uydurma olduğu ortadayken nasıl olur da, bu ülkede varlığı tartışılan demokrasi adına şimdilik o Uzlaşma Komisyonlarında, sonra Ortaklaşa Anayasa komisyonlarında iktidarın isteği ve artık açık açık saptığı yolun Anayasa ve hukuk dışı demokratik olmayan bir yol olduğunu göremiyorsunuz. Demokrasi adına hapisten çıktıktan sonra muhtar bile seçilemeyeceği belli birilerine Anayasa Mahkemesi kararına karşı, Anayasal bir yol bulduğunuz anımsayın. İP Genel Başkanı Doğu Perinçek için gerekeni neden yapmıyorsunuz?
Gereken Nedir?
Eski dostlar, CHP’liler, 1961 Anayasasıyla verilen demokratik haklara sahip çıkamıyor ve bu adaletsiz tutuma karşı kılınızı kıpırdatmıyorsunuz?
Örneğin hemen bugün uzlaşma kurulundan dayanamayacağı belli bir Anayasa çıkaracağı belli olan Anayasa Komisyonuna katılmayın ve millet karşısında CHP adına yapılan bu hatalı kararı vakit varken peşinen ciddiye almayın. Çekilin o komisyonlardan.
Sizi nasıl tükürdüğünü yalatarak sözlerini tutmayarak, Meclis sıralarına oturttularsa, bu kez de sizi büyük bir vebalin ortaklığına ortak etmekteler.
Ayağa kalkın! Demokratik tepkiler koyun. Sizi oralara niçin oturttuklarını artık anlayın.
Atatürk ve İsmet Paşa’nın kemiklerini sızlattığınızın hâlâ farkında değil misiniz?
İsmet Paşa partisinden ayrılmıştı ve Çankaya’da oturan Sunay’ın görev süresi uzatılarak bu günlerin başlangıç noktasına bizi daha o zaman sürükleyeceklerdi. İsmet Paşa Senato kürsüsüne çıktı ve:
“Niçin görev süresini uzatacaksınız? Şimdiye kadar ne marifet yaptıysa gene ona devam etsin diye mi?” diye haykırmıştı.
Yaptıklarınız, bundan sonra yapacaklarınızın kanıtı olabilir. Benim, 50 yıllık CHP’linin sesine kulak verin.
Çekilmekten korkmayın. Biliyorum sizi korkutuyorlar, benim tanıdığım CHP tabanı, Müdafaayı Hukuk’tan başlayarak Kuvayı Milliye’ye, oradan Cumhuriyet’e uzanan yolu nasıl yürüdüler? Korkmadan ve siyasi tuzaklara asla düşmeyerek.
Çekilin oralardan çekilin ki, bu ulus size eskisi gibi güven duysun. Oy keşke demokrasiye açılan kapının tek anahtarı olsaydı!
Kurtul Altuğ
Aydınlık