Devenin hörgücü!


Arap atasözü; “Deve hörgücünü görebilseydi, utancından düşüp ölürdü” diyor. Bugünlere “devenin hörgücünü görmeden yol almasına” benzer modelle gelindi.
Emeği ucuzlat.
Vergiyi tüketime yükle.
Para sahiplerinin önünü aç.
Kamu harcamalarını kıs.
Yatırımları yerli ve yabancı şirketlere “yap-işlet modeliyle” havale et. Büyüme artar.
Türkiye böyle büyüdü.
Deve hörgücünü göremedi.

Halk da bolca tüketti.
Tüketimden gözü boyandı.
Emek daha fazla ucuzlamıyor.
Memurlar-işçiler kızmaktalar.
Mallar üzerindeki (dolaylı) vergi yükü sınıra gelip dayandı. Yerli ve yabancı şirketler de; “üçüncü İstanbul köprüsü ile otoyollarını ve İzmit Körfez köprüsü ile bağlantı yollarını yapmak için gerekli parayı bankalardan bulamadıklarını” açıklıyorlar.
Deve hörgücünü gördü.
Sırtında ağır cari açık.
Özel sektörde ağır dış borç.
Uyanan enflasyon canavarı.
Yükselen faizler.
Artan döviz fiyatları.
Eriyen döviz rezervleri.
Kaynaklarını tüketen Türkiye, “hörgücü gördükçe utanan manzaralar” yaşıyor.

Xxx

Utanılacak manzara 1:
4 üniversitenin (Boğaziçi- İTÜ-ODTÜ- Yüzüncü Yıl) işbirliğiyle Van Depremi Çalıştay’ı düzenlendi. Çalıştay’ın sonuç bildirgesinde; “öldüren konut yapılıyor ve buna göz yumuluyor fakat arama kurtarma çok başarılıyız” diye özetleyebileceğimiz tespit yapıldı.
Devenin hörgücü modeli:
Öldüren konut yapmayı sürdür.
Cesetleri enkazdan başarıyla çıkar!
Utanılacak manzara 2:
Şırnak’ın Uludere İlçesi’nin köylüleri, o topraklarda geçimlerini sürdürebilecekleri bir iş, meslek, üretim, beceri sahibi yapılamadılar. Geçinebilmek için “kaçağa gitmeyi” atadan-dededen meslek haline getirdiler. Devlet buna göz yumdu.
Kaçağa gitmiş 34 köylü öldürüldü.
18 gün geçti.
Bu köylüleri, TSK’nın jetleri hatalı bir istihbarat sonucu mu vurdu yoksa ABD’den yönetilen Predatörlerin, ateş etmesi sonucuyla mı öldüler henüz halka açıklanmadı.
Devenin hörgüç modeli:
Köylünün kaçakçılığına göz yum.
Hatalı istihbaratla kurşun yağdır.

Xxx

Utanılacak manzara 3:
Van’da depreme dayanıklı konut yapacak beceriye ulaşamadan ve Şırnak Uludere’de köylülerin “kaçağa gitmeden” hayatlarını sürdürecek bir üretim süreci kuramadan İstanbul’da 6 milyar dolara çıkacak üçüncü köprü yapmaya kalkıyor, “yabancı bankalar para vermezse milli bütçeyle yaparım” diye halkı “hörgücünü göremeyen deve” yerine koyuyorlar. Milli bütçe demek; daha fazla vergi. O da geldi sınıra dayandı.
Van’a depremde ölüm.
Uludere’ye kaçakta kurşun.
İstanbul’a rant köprüsü.
Deve hörgücü modeli!

(uyan borusu)

Meclis danışman
stokundan çökecek!

Meclis Başkanı Cemil Çicek, Saygı Öztürk’e açıklamış, şöyle demişti: “Benim tam 87 danışmanım var. Bunları bulup bir toplantı yapmak, tanımak istedim. Ancak 20’sine ulaşabildik. Diğerlerinin nerede olduğu bilinmiyor” 10 gün geçti. Meclis Başkanı’nın bu çaresiz yakınmasının üzerine giden olmadı. Gerçekten Meclis Başkanlığı’nda “87 danışman stoku” birikmesinin sebebi nedir? Meclise maliyeti nedir? Bu danışmanlar, ayda kaç lira maaş alırlar? Kimdirler? Meclis Başkanı, bunları bulamadığına göre “danışmanlar ruh mu” oldular? Ruh olmuş bir danışmana ne danışılır, neyin karşılığı maaş ödenir? Hiç utanma yok mu?

Necati Doğru
Sözcü

Yorum Gönder

0Yorumlar
Yorum Gönder (0)