Durdular durdular da neden şimdi tutukladılar hiç düşündünüz mü?
Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) ile hükümet arasında hiçbir pürüz kalmamış.
Ordu; bulunması gereken yeri anlamış durumda. TSK’nın MGK içindeki işlevi bile iyice budanmış. Sivil iradeden gelen isteklere ordudan hiçbir itiraz yok.
Hükümetin, yeni güvenlik planına TSK ayak uydurmuş. Ve en önemlisi: Hükümet-TSK işbirliği sonucunda PKK ile mücadelede etkili sonuçlar alınmaya başlanmış. Türkiye; özellikle Suriye’deki olaylar yüzünden orduyu hazırlığa sokmuş...
Tam bu sırada birileri devreye giriyor. Askerin moralini bozacak; uyumu baltalayacak bir operasyon başlatılıyor. Ve Org. Başbuğ tutuklanıyor.
ELBETTE TUTUKLANABİLİR
Eğer bir subay darbe yapmaya kalkışmış ise... Eğer bir genelkurmay başkanı silahlı terör örgütü (!) oluşturmuş ise elbette ki tutuklanabilir. Bütün hayatım boyunca darbecileri eleştiren birisi olarak Başbuğ olayına bakınca işin renginin çok farklı olduğunu görüyorum.
Başbuğ’dan önce TSK bazı internet siteleri kurmuş. Bunu 10 yaşındaki çocuklar bile yapabiliyor. Bir bilgisayarınız var ise sizde internet sitesi kurabilirsiniz. Buralarda güya hükümeti eleştiren yayınlar olmuş.
Efendim; ordu içinden birilerinin iktidarı eleştirmesi yanlıştır amma bunu silahlı terör örgütü gibi göstermek ne oluyor? Hele hele internette gizli isimle yazı yazarak darbe yapmak nasıl oluyormuş?
Buna çocuklar bile güler.
Üstüne üstlük Başbuğ; görev süresinde ikide bir TSK’de suç işleyenlere asla izin vermeyeceğini; TSK’nin demokrasiye sonuna kadar bağlı olduğunu kaç kez açıkladı hiç onları hatırlayan var mı?
Üstüne üstlük o internet sitelerini de kapattıran Başbuğ iken...
Başka bir şey bulamadılar; internet üzerinden; yani bir hayalden “silahlı terör örgütü” icat ettiler. Ve attılar içeri...
İKTİDAR MÜCADELESİ İÇİN
Eski Genelkurmay Başkanı’nın tutuklandığı dönemi biraz daha inceleyelim:
Şike yasası sürecinde ortaya çıktığı üzere; AKP içinde Başbakan Erdoğan sonrasını yönetmeye çalışan bir ekip var. Bunların bir biçimde Sayın Erdoğan’ı etkisiz hale getirmeleri gerekiyor. Çünkü Sayın Başbakan; artık devletin sahibi gibi hareket etmeye başlamış ve AKP dışındaki kesimlerin de hassasiyetini gözeten bir politika izlemeye yönelmiştir.
Üstüne üstlük kendisi 2014 yılında Cumhurbaşkanı olmayı planlamaktadır. İşte onun bıraktığı koltuğa birilerinin oturması gerekiyor ama kim?
Sözünü ettiğimiz bu süreçte AKP Lideri Erdoğan’ın elini zayıflatıp onu koltuğunu şartsız terke zorlamak için asker-hükümet kavgasını yeniden canlandırmak gerekiyor. Bunun için de orduda sembolik bir niteliği bulunan genelkurmay başkanını içeri attırmak en etkili yol gibi gözüküyor.
Lakin TSK bu tuzağa düşmeyecek; konuyu adalete bırakacaktır. Yeni komuta kademesi de bunun farkındadır...
Hatırlatalım ki bu internet sitelerini darbe girişimi gibi gösteren haber de bu tür operasyonların işaretinin verildiği Taraf Gazetesi’nde yayımlanmıştı.
YARGIYI MI KULLANIYORLAR?
Cumartesi günü Posta Gazetesi’ndeki köşesinde Bülent Erandaç, bu konuyu eski MİT Daire Başkanı Mahir Kaynak’a sormuştu. Sayın Kaynak, gayet net biçimde diyor ki: “İç ve dış çevre, yargı üzerinden hükümeti sıkıntıya sokmak istiyor.”
Şu an içeriden ve dışarıdan hükümete yönelik temel eleştiri; yargının taraflı ve hatalı kararlar verdiği yolunda. Bunun başında da tutuklamaların aşırılığı, mahkemelerin uzaması, tutukluluğun cezaya dönüştürülmesi geliyor. Bu da özel yetkili mahkemeler üzerinden yapılıyor.
Başbuğ’un tutuklanması da özel yetkili mahkemenin işi. Hem de bu eleştirilen mahkemeler büyük oranda İstanbul’daki mahkemeler...
Acaba, AKP içindeki kavgada polisin istihbarat kısmı ve özel yetkili bazı mahkemeler mi kullanılıyor?
Başbakan Erdoğan, bu konuyu da düşünmek zorunda değil mi?
Rıza Zelyut
Güneş