Fethullah Gülen, Türkiye'ye dönüyor mu?


2011 yılının sonuna doğru birden Fethullah Gülen 2012 yılında döner mi tartışması
patlayıverdi. Dönmesini arzulayanlar olduğu kadar buna karşı çıkanların taşıdığı yoğun duygular nedeniyle tartışmalar heyecanlı oldu. Bu konuda Pennsylvania'dan herhangi bir açıklama olmadığından konu hakkında fikir yürütenler sadece tahminlerine dayanıyor. Ben de bu fikir yürütenler kervanına katılmaya karar verdiğim andan itibaren cemaatten iyi haber alan kaynaklarla ve cemaatten arkadaşlarla yaptığım konuşmalar ve tanıdığım kadarıyla Gülen'in düşünce sistematiğini anlamaya çalışan birisi olarak dönüş konusunda şu sonuca vardım: Eğer hakikaten 2012 yılı içinde dönmek üzerine bir karara vardıysa da bir süredir kaygılar taşımaya başlayan Gülen bu kararını özellikle Uludere olayı nedeniyle ileri bir tarihe ertelemiş olmalı. Benim tahminime göre geri dönüşün ne zaman olacağını yazının sonunda açıklayacağım ama önce bu konulardaki karar sistematiğinin ve düşünce yöntemlerinin nasıl çalıştığını açıklamaya çalışacağım.

ASKERE YAKLAŞIM
Gülen ne zaman döner diye her sorduğumda aldığım cevaplarda daima şu iki unsur ön plana çıkıyordu: 1- Gülen'in dönme kararı vermesi için, döndüğü takdirde kendi üzerinden bazı provokasyonlara girilmeyeceğine kesin ikna olması lazım. 2-Ayrıca askerin kışlasına tamamen çekilmiş olduğuna da ikna olması gerekiyor. Bu ikisi birbirine bağlı tabii ama Cumhurbaşkanı Gül'ün ve Başbakan Erdoğan'ın varlığı devletten kaynaklanan bazı provokasyonların olabileceği kuşkusunun azalmasına yol açıyordu. Ben "Asker yeterince kışlasına çekilmedi mi" diye her sorduğumda "Henüz tam değil" cevabını alıyordum. Bunda kriterler nedir hiçbir fikrim yok. Ancak anladığım kadarıyla askerin hâlâ daha bazı çıkışlar yaparak ve devlet içindeki bazı güçleri de kullanarak bazı durumlar yaratabileceğinden korkuluyor.

TARAF'A BAKILMALI
Cemaatin askere yaklaşımını daha iyi anlamak için resmi organları olan Zaman Gazetesi'ne değil bence Taraf Gazetesi'ne bakmak gerekiyor. Taraf Gazetesi silahlı kuvvetlerle ilgili olarak cemaatin prensip itibarıyla yapmayı düşünmeyeceği türden yayınları yapıp gerekeni çarpıcı bir şekilde söylüyor. Bu yüzden de bu konuda cemaat Taraf Gazetesi'ne destek veriyor. Taraf Gazetesi'yle yapılan son gazete aboneliği ve dağıtım işi bağlantısında cemaatin ağlarının rol alması da bu yakın işbirliğinin bir göstergesi oluyor aslında. Konu hakkındaki sorularıma, "Yapılan ticari bir anlaşmadır" deniliyor. Ben de inanıyorum ticari kaygıların tamamen bir kenara bırakılmadığına ama bu, cemaatin yayın politikası nedeniyle Taraf'a büyük sempatiyle baktığı gerçeğini ortadan kaldırmaz. "Uludere olayından sonra Fethullah Gülen dönüş kararını ertelemiştir" demiştim. Bu erteleme aşamasına nasıl gelindiğini Taraf Gazetesi'ni dikkatli okuyarak adım adım görebilirsiniz. AKP hükümeti hakkında bir süredir dozu gittikçe artan bir eleştiri sürecine girdi. Özetle AKP'nin devlet içinde yerleşmiş bazı odakları kontrol edip onları tasfiye etmeye yönelik tavrının bir süredir yumuşadığını ve bu ortamda asker içindeki kötü niyetlilerin tekrar canlanmaya başlayacağını söylüyorlar. Yayın yönetmeni ve başyazar Ahmet Altan'ın yazılarındaki sertlik ve eleştiri dozu gittikçe arttı ve daha da artacak gibi gözüküyor. Başbakan'ın oluşmaya başlayan hayal kırıklığı ortamından haberdar olduğu ve bunu kontrol altına almaya çalışacağı, Taraf Gazetesi'ni ve yazarlarını hedef alan konuşmalarından görülüyor. Cemaat içindeki kaygılar da Taraf'ın yayınlarında ortaya koyduğu kaygılara paralel olarak tırmanıyor. Ben işte bu nedenlerden dolayı özellikle Uludere olayından sonra Fethullah Gülen'in dönüş tarihi kararını ertelediğini düşünüyorum.

DÖNÜŞ 2014'TE OLUR Peki "dönüş ne zaman olur" sorusunu ben Sayın Gülen de dahil olmak üzere birçok insana sordum. Son zamanlarda bu soruya aldığım cevaplarda bir ortak senaryo ortaya çıkıyor: Buna göre ben Fethullah Gülen'in 2014 yılından önce dönmeyeceğini düşünüyorum. O tarihte de dönüş ancak yeni cumhurbaşkanı halkın oylarıyla seçildikten sonra olur. Türkiye'nin daha özgürlükçü yeni Anayasası yürürlükteyken yeni cumhurbaşkanı da halkın oylarıyla seçilmişken işte o ortamda eğer yeni cumhurbaşkanı gerekçelerini halka iyi açıklarsa ve Fethullah Gülen'i görüşmek için davet ederse işte o zaman Fethullah Gülen bunu katiyen reddedemez gelir diyorlar.

***

Âleme aktım
UZUN bir aradan sonra yılbaşı gecesinde eğlenmek için Beyrouth'taydık. Âleme aktık yani. İzzet Çapa misafirlerini iyi ağırlamayı ve kaliteli eğlendirmeyi bildiği için çok da eğlendik. Ama ben etrafta gördüklerimden sonra acaba çocukluk dönemime dönsem mi diye düşünmeye başladım. Ben küçükken güzel kadınların etrafında oturmakta olduğu masaların altına oyuncaklarımı kaza süsü vererek atardım sonra onları toplamak gerekçesiyle masanın altına girip bacaklarını seyrederdim. Acaba şimdi de aynı oyunu yapsam mı diye ciddi biçimde düşünmeye başladım. Çünkü çevrede özel ilgiye layık güzel bacak sayısı hayli fazlaydı ama Rana benim bu yaşımda bir gece kulübünde oyuncak oynamamın yanlış anlamalara yol açabileceğini söyleyerek beni bu fikrimden vazgeçirdi.

***

Çin'i inceleme yılı
BEN 2011 'de aldığım bir karar sonucunda 2012'yi kendim için Çin'i ve Hindistan'ı inceleme yılı olarak tespit ettim. Ismarladığım birçok kitap yolda, geliyorlar. Bu arada o ülkeleri iyi anlamak için Konfüçyanizm ve Budizm'in de okunup araştırılması gerekecek çünkü onların ekonomik başarıları inanç sistemlerinden bağımsız değil. Ben Türkiye'de de benzer süreçlerin işlediğini düşünmekteyim; yani iki ülke iyi çalışılırsa Türkiye'nin geleceğini daha net göreceğiz gibi geliyor bana. Yeni kitaplar gelene kadar Çin ile ABD'nin rekabetini anlatan elimdeki Aaron L. Fielding'in "A Contestfor Supremacy" adlı kitabını okumaya başlayacağım yeni kitaplar geldikçe onlardan da haberdar ederim sizi.

***

Rakı tercihim
SON yıllarda şaraba ağırlık vermeme rağmen rakı aynı zamanda hâlâ eski sevdalım. Bazı ortamlarda rakının verdiği keyfi şarap katiyen veremiyor. Rakıda ise Yeşil Efe tercihimden vazgeçemiyorum. Özellikle yaz aylarında Bodrum'da Yeşil Efe'nin verdiği keyfi hiçbir rakı veremiyor bana. Etrafımda çoğu insan son zamanlarda Âlâ'yı tercih etmeye başladı. Tabii ki bu tür konularda doğru tercih diye bir şey yok. Aynen şarapta olduğu gibi, her zaman en güzel, size güzel gelendir.

Serdar Turgut
Habertürk
Tags

Yorum Gönder

0Yorumlar
Yorum Gönder (0)