Gandi veya Sezar!


“Benim tek güvencem partililerim ve halkım. Halkım bana sahip çıkıyor. Bu da Brütüsleri kendiliğinden yok ediyor. Brütüsler yok olacak.”
Kemal Kılıçdaroğlu’nun Sözcü gazetesine verdiği röportajda kullandığı bu sözler dün CHP Genel Merkezi tarafından gazetecilerin ve milletvekillerinin cep telefonlarına mesaj olarak geçildi.
Genel Başkan’ın muhalifleri “Brütüslük”le suçlaması ve bunu Genel Merkez’den mesaj olarak geçmesi tuhaf karşılandı. Bir partili dedi ki:
“Kendisini Sezar’a, parti içi muhalifleri de Brütüs’e benzeten Genel Başkan’a tavsiyem, Google’a girip ‘Brütüs, Sezar’ı neden öldürdü?’ maddesini okumasıdır. Şu satırları görecek:
‘Sezar tam bir diktatördü... Brütüs muhafazakâr ve Cumhuriyet ilkelerinin hararetli bir savunusuydu. Tam bir diktatör olan Sezar’a düşman olmuş ancak bu düşmanlığını gizlemiştir. Monarşik idareden memnun olmayan Brütüs ancak Sezar’ın ortadan kaldırılmasıyla gerçek bir özgürlüğe ve cumhuriyete ulaşılabileceğine inanıyordu. Sezar’a suikasti bu düşünceyle tertipledi.’”
Kemal Bey tarihi şahsiyetleri biraz daha yakından incelemeli...



Mümtaz bir istifa
Cumhurbaşkanı tarafından Atatürk Yüksek Kurulu’na atanan Prof. Mümtazer Türköne, tepkiler karşısında uygun olanı yaptı, istifasını verdi.
Cumhurbaşkanı da umarız Cumhuriyet değerlerinin “Ben yaptım oldu” mantığıyla çiğnenemeyeceğini görmüştür. Burası muz cumhuriyeti değil sonuçta...




Kaçakistan!
İktidarlar Güneydoğu’yu kalkındıramadı... Halk fakir.. O yüzden kaçakçılık da neredeyse meşru meslek haline gelmiş. Bölgeden dönen CHP heyeti diyor ki:
“Kaçakçılık askeri ve mülki idare amirlerinin bilgisi dahilinde yapılıyor.”
Ancak dikkat... Yasalarda kaçakçılık hâlâ suçtur. Askeri ve mülki amirler buna göz yumuyorlarsa suç işliyorlar. Peki bu suçu ne adına işliyorlar? Tehlikeyi neden göze alıyorlar? Kaçakçılarla duygusal ilişkileri mi var? Yoksa hayrına mı? Merak işte...
Peki ne kaçırıyorlar derseniz? Gaziantep Milletvekili Mehmet Şeker anlatıyor:
- Suriye ve Irak ile Türkiye arasında ciddi fiyat farkı olan hemen her şeyin kaçakçılığı yapılıyor. Bunların başında da sigara ve akaryakıt geliyor. Bugün Gaziantep’te alenen satılan kaçak Marlboro’nun fiyatı 4, benzin ve mazotun 2 lira. Fiyat yüzde 50 ucuz... Suriye’nin meşhur 70’lik hurma rakısının fiyatı sadece 10 lira. Sonra çay... Hatay ve Gaziantep’te Çay - Kur’un çayını içen hemen hemen kalmadı. Herkes yeşil kutuda satılan Suriye çayını içiyor. Ülkemizin sadece isimlerini verdiğim bu malların kaçakçılığından kaybı milyarlarca lira... İşin bir de trajikomik boyutu var.
- O nedir?
- Gaziantep Türkiye’nin 6. büyük şehri. Trafiğe giren araba sayısı her yıl hızla artıyor ama benzin ve mazot tüketimi her yıl her nedense düşüyor! Sigarada durum benzer nitelikte... Resmi rakamlara göre tüketim düşüyor. Sağlık Bakanlığı bunu kendi başarısı sanıyor.. Ama aslında düşüşün bir sebebi kaçakçılığın artmasıdır. Bunu dillendirmeye kimse cesaret edemiyor.



Kubilay
Gericiler tarafından şehit edilen Asteğmen Kubilay her yıl 23 Aralık’ta Menemen’de anılır. AKP iktidara geldiğinden beri hiçbir bakanın bu anma törenlerine gitmemesi dikkati çekiyor. Ancak sadece bakanlar değil, beş yıldır görevde olan İzmir Valisi Cahit Kıraç da törenlere katılmıyor.
Avukat Noyan Özkan Vali Kıraç’a bir mektup yazarak devletin temsilcisi olmasına rağmen bu törenlere ısrarla katılmamasının, yerine yardımcısını göndermesinin sebebini sordu... Cevap:
“Şehit Asteğmen Mustafa Fehmi Kubilay’ı anma etkinliklerine katılıp katılmadığımı hangi saikle merak ettiğinizi anlamamakla birlikte, valilerin tören ve anma günlerine bizzat katılma görevleri dışında da önemli görevlerinin olduğunu ve ildeki bütün etkinliklere kurumsal düzeyde katılım sağlanmaya çalışıldığının bilinmesini; bilgilerinize rica ederim...”
Mazeret sizi ikna etti mi?



Soru: Yandaşlık nasıl bir şey?
Yanıt: Şöyle... İthalat ve ihracatta rekor artış yaşanıyor ama siz sadece “İhracatta rekor kırdık” diyorsunuz...
* * *
Ekmeğin gramajı düşmüş, fiyatı düşmemiş.
Bu da “güncelleme”nin bir başka türü...
Haldun Ertem


Rektör
CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, İnönü Üniversitesi eski rektörü olup Ergenekon davası kapsamında Silivri Cezaevi’nde tutuklu bulunan Prof. Dr. Fatih Hilmioğlu ile ilgili TBMM’ye bir soru önergesi verdi.
Hilmioğlu’nda kanser başlangıcı şüphesinin bulunduğunu belirten Ağbaba, Adalet Bakanı Sadullah Ergin’e sordu:
“Bakanlığınız insanları çaresiz dertlere düşürdükten sonra mı tahliye etmektedir? Bilim insanlarının, gazetecilerin, generallerin, yıllarca haklarında hüküm verilmesini beklemesini, bakanlığınız nasıl değerlendirmektedir?”
Hilmioğlu’nun durumunun ciddi olduğu bildiriliyor.




Başbakan, İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin’e “Konuşma yasağı” getirmiş.
Buna konuşma yasağı değil, dense dense “Pot kırma yasağı getirdi” denir.
* * *
Gerzeliler, “Gerze’de termik santral kurmaya kalkmak cinayettir” diye açıklama yapmışlar.
Ama gelin de bunu birtakım gerzeklere anlatın anlatabilirseniz!
Fahrettin Fidan


Melih Aşık
Milliyet

Yorum Gönder

0Yorumlar
Yorum Gönder (0)