Garip iş bu iş...


Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay Meclis’te Uludere olayı konusunda bilgi veriyor... Okuyoruz:
“İnsansız hava aracına ait görüntülerin ulaşması üzerine terörist olduğu değerlendirilen bu gruba önce ikaz ve hedefin teyidi için saat 19.35 ve 19.45’te 2 atışta 4 aydınlatma yapıldı. Herhangi bir ikazın gelmemesi ve gurubun aynı tertipte intikaline devam etmesi üzerine Hava Kuvvetleri uçakları ile grup ateş altına alınmıştır.”
Dikkat buyurunuz... Ortalık aydınlatılmış... Buna rağmen grup aynı tertiple intikale devam ediyor. Yani kaçakçı konvoyu hiçbir şey olmamış gibi ilerliyor... Bir terörist grup böyle mi yapar? Herhalde aydınlatma fişeği atıldığı anda araziye dağılır, bulduğu sipere yatar, kendini gizlemeye çalışır... Bakan Atalay devletin suç işlediğini anlatmak istemeyeceğine göre.. Anlaşılan kendisine aktarılan bilgiyi iyi özümsememiş. Devleti temize çıkarmaya çalışırken suçlu duruma düşürüyor...
Bu gibi teknik konularda bilgi verme işi uzmanlara bırakmalıydı...
* * *
Diger Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç da benzer yönde kafa karıştırıcı ifadeler kullandı. Dedi ki:
- Öncelikle işaret fişeği atılmış, top atışları yapılmış... Buna rağmen grup hareketlerine devam etmiş...
Emekli General Osman Pamukoğlu ise bakın ne diyor:
“Kara gözetlemesiyle tespit edilen kaçakçı konvoyuna (ki bu konvoylar yılan gibi, ip gibi uzundur) esas silahların etkisine girmeden, çok uzaktan havan ve top mermisi ile ateş açıldıysa, bu da akıl almaz bir şeydir. Eğer bu kol, PKK koluysa neden yaklaşmaları beklenip pusuya düşürülmeleri planlanmaz, düşünülmez?”
Biz olayda kasıt olabileceğine inanmıyoruz. Ama cevaplanması gereken de çok soru var.
Genelkurmay neden bir basın toplantısı düzenlemiyor...



Yandaş basında flaş gelişme... Enflasyon oranındaki artışın sebebi Ergenekon’a değil, gıda fiyatlarına bağlandı...
Haldun Ertem

Kenan Evren, 26 genci astığı maddeden yargılanacakmış.
Bu durumda şimdi de biz soralım:
Ne dersiniz Paşam; asalım mı, besleyelim mi?
Fahrettin Fidan



Başbakan’ın tahsili
İnternette Başbakan Erdoğan’ın üniversite mezunu olmadığını iddia eden bir video dolaşıyor... Başbakan’ın üniversite mezunu olup olmadığı daha önce de gündeme gelmişti... Şimdi yeniden gündeme gelmesi cumhurbaşkanlığı adaylığıyla ilgili... Açıklığa kavuşturalım...
Tayyip Erdoğan üniversite muzunu mu? Evet...
Birkaç yıl önce konu yine gündeme geldiğinde Marmara Üniversitesi Rektörü Prof. Necla Pur’a sormuştuk. Rektör Pur, soru kendilerine sık sık sorulduğu için araştırdıklarını, Tayyip Erdoğan’ın 4 yıllık İktisadi Ticari İlimler Akademisi’nden mezuniyet diploması bulunduğunu açıklamıştı. Ticari İlimler Akademisi sonradan Marmara Üniversitesi’ne katılmıştı.



Cumhuriyet hıncı
Atatürk Yüksek Kurulu üyesi olup günübirlik “Ben Atatürkçü değilim, Atatürkçü olmayı hakaret sayarım” diye konuşan Mümtazer Türköne’nin 19 Mayıs Bayramı konusundaki cehaleti de şapka çıkartır nitelikte... Habertürk’teki röportajda diyor ki:
“1932 yılında İnönü İtalya’ya gidiyor. Ve İtalya’da faşist kutlamaları görüyorlar. Alıyorlar onu 1938’den itibaren 19 Mayıs törenleri diye Türkiye’de uyguluyorlar.”
Ülkemizde gençlik ve spor bayramları 1916’da “İdman Bayramı” adı altında başlar.
Girişimcisi İsveç’te spor eğitimi gören Selim Sırrı Tarcan’dır.
İlk bayram 29 Nisan 1916’da Kadıköy’deki İttihat Spor Kulübü’nün çayırında Selim Sırrı Bey’in girişimleriyle düzenlenir. İkincisi 1917’de yapılır. Araya savaş girer.
Samsunlular, 1926 yılından itibaren, 19 Mayıs’ı ‘Gazi Günü’ ilan edip şenlikler düzenlemeye başladılar. Daha sonra Maarif Vekili Mustafa Necati Bey, Selim Sırrı Bey’in önerisi ile ‘Terbiye-i Bedeniye Şenlikleri’nin sırasıyla 10 Mayıs’ta Ankara’da, 11 Mayıs’ta İstanbul’da, 12 Mayıs’ta İzmir’de düzenlenmesi için emir verdi.
Bu tarihten itibaren, 19 Mayıs adı bazen ‘Okullar Bayramı’, bazen ‘İdman Bayramı’ bazen ‘Jimnastik Şenlikleri’ olarak her yıl büyük şehirlerde kutlandı...
Mustafa Kemal, ölümünden altı ay önce Ankara Stadyumu’nda 19 Mayıs gösterilerini izlediğinde o gün henüz bayram ilan edilmemişti. 19 Mayıs’ın ‘Gençlik ve Spor Bayramı’ olmasını öngören yasa Meclis’te 20 Haziran 1938’de kabul edildi.
19 Mayıs bayramının ne İnönü’nün İtalya gezisiyle ne İtalyan faşizmiyle ilgisi vardır. Cumhuriyete şaşı bakanların icadıdır bunlar...



Taraf’lı yorum...
OdaTV’den kısa bir yorum... Okuyalım:
“OdaTV operasyonu yapıldığında Taraf gazetesi günlerce polis - savcı sızdırmalarını manşetten verdi. Sayfalar ayırdı bu yalanlara, itibarsızlaştırma propagandasına. Makale yazmadık köşe yazarı kalmadı. OdaTV’yi lekelemek için ellerinden geleni yaptılar. Aradan on ay geçti OdaTV duruşması başladı. Günlerce gazete sayfalarında linç edilen isimler savunma yapmaya başladı. Fakat, Taraf gazetesi bu savunmalardan bir cümle bile alıp haber yapmadı / yapmıyor! Gazete değiller, kirli propagandanın ne yazık ki gönüllü piyonları olmayı seçtiler.“


Melih Aşık
Milliyet

Yorum Gönder

0Yorumlar
Yorum Gönder (0)