Siyasallaştığını kendi mensuplarınınn bile inkar edemediği yargıdaki gelişmeleri takip etmenin yolu yandaş gazetelerin manşetlerini incelemekten geçiyor. Bu ve benzer tesbitleri Silivri’deki duruşmalar esnasında avukatladan duyduğumda önceleri inanmak istememiştim.
Mahkeme heyeti henüz ara kararı açıklamadan bilinen televizyon kanallarının alt yazı ve haberlerinde “tutuklandı…” veya “tutukluluğun devamı” yönündeki bültenlerin acar muhabirlerin ya da masa başındaki editörlerin öngörüsünden ziyade temennileri olduğuna da inanmıyorum. Oralarda görev yapan ve tetikçi olduklarının farkına bile varmayan söz konusu ulakların haber kaynakları da ilginç. Gazetecilik mesleğinin alfabesi “5N1K”dır. Yani Kim? Ne? Nerede? Nasıl? Ne Zaman? Niçin? sorularının cevaplarının olması gereken haber kuralı yandaşlar sayesinde çoktan değişti bile.
Örneğin “Kim?” sorusunun tek hedefi artık asker! “Niçin?” ise “darbe iddiasıyla” diye geçiştiriliyor. “Nerede?” ye gelince “bazı çevrelerde konuşuluyor” cevabı yeterli. “Ne zaman?” da somut bir tarih ve yer yok!
Yandaşların dün manşetten verdiği haberi virgülüne dokunmadan paylaşalım. “Koşaner ve 3 Komutan tutuklanacak mı?” başlığı altında “Genelkurmay’da yıllarca önemli makamları işgal etmiş bir komutan, askeri çevrelerde dolaşan bomba iddiayı aktardı: “İki nokta üst üsteli bu alt başlıktan sonra spotlarda “Işık Koşaner ve birlikte çalıştığı komutanlar ifadeye çağrılacak. Ve galiba tutuklanacak.
Asker bunu konuşuyor.” “Başbuğ’dan sonra Silivri’ye giden ikinci Genelkurmay Başkanı Işık Koşaner olabilir. İstifa ettiği için değil. Ergenekon’a yardım ve yataklık ettiği iddiasıyla. Koşaner’in büyük, Erdal Ceylanoğlu, Eşref Uğur Yiğit ve Hasan Aksay’ın küçük fotoğraflarının yer aldığı sürmanşetteki bu haberde bir eksik var. Işık Koşaner ile beraber istifa eden Kara, Deniz ve Hava Kuvvetleri Komutanlarının fotoğraf ve isimleri yanında Jandarma yok.
Oysa Koşaner, Jandarma Genel Komutanıyla beraber çalışmadı mı? Jandarma Genelkurmaydan alınıp direkt olarak İçişleri ve Başbakanlığıa bağlandı da bizim haberimiz mi yok! İstifa etmeyerek Genelkurmay Başkanlığına getirilen Necdet Özel’in diğerlerinden ayrı tutulmasındaki anlamı çözebilmiş değilim.
Halen görevde olan Orgeneral Necdet Özel için emekli olduğunda neler yazacaklar bilemem. Ama benim kafama alt başlıktaki “Genelkurmay’da yıllarca önemli makamları işgal etmiş bir komutan” deyimi takıldı. Haberde “önemli makamlar işgal altında” anlamı çıkmıyor mu? Madem makamı işgal ediyor o halde nasıl haber kaynağı olabiliyor? Ortada henüz fol ve yumurta yok iken tutuklanma gerekçesi de açıklanmış.
“İstifa ettiği için değil. Ergenekon’a yardım ve yataklık ettiği iddiasıyla…” Haberin ya da köşe yazısının devamını okuyunca “İşgalci”nin kimliğini büyük harflerle “DOSTUM” diye belirtmiş. Ve cep telefonu ile yaptığı görüşmeyi aktarmış.
Sokaktaki simitçiden liseli talebelere kadar hemen her kesimde “dinlenme korkusu” hakim iken “MGK”da ve Genelkurmayda önemli makamları işgal eden “birinin bütün bu saçmalıkları cep telefonu ile konuşabilmesi, böylesi iddiaları bir gazetenin yöneticisi ya da yazarı ile paylaşabilmesi mümkün mü? Aynı zatın bir kaç gün önce ” Bazı kalemler yalan yanlış bilgilerle doğruyu yazdıklarını düşünüyor satırlarının mürekkebi kurumadan böylesi çamura saplanması traji-komikliğin ötesinde.
Deveye neren eğri diye sormanın anlamı yok. Sözü uzatmayalım. Yeni hedefin Işık Koşaner ile beraber Erdal Ceylanoğlu, Eşref Uğur Yiğit ve Hasan Aksay olduğu belli oldu.
Silivri’de İlker Başbuğ’un kaldığı blokta sanırım hazırlıklara başlanmıştır. Kimbilir belki de el altından soruşturma bile açılmış da bizim haberimiz yoktur. Kaçıncı dalga olduğunu artık kimselerin sayamadığı yeni operasyonda Koşaner ile beraber istifa eden Kuvvet komutanlarının tutuklanmasına hiç şaşırmayacağım.
Sonuçta İlker Başbuğ’un “Yüce Divan” da yargılanmasının reddedildiği haberleri bile gündemden düştü. Bir kaç günlük “Başbuğ Silivri’de” manşetleri sabun köpüğü gibi uçup gitti.
Tek satır İlker Başbuğ haberine rastlamadığımıza göre, Işık Koşaner ve arkadaşlarının tutuklanmasınıda “hazmettire hazmettire alışacaklar…” Bu arada Genelkurmay karargahından ses yok. “MGK ve Genelkurmayda önemli makamları işgal etmiş bir komutan” ile ilgili açıklama gelmedi. Tutuklanma haberine “tepki” olmadığına göre bunu da “ciddiye almadılar” kategorisine dahil edelim mi?
Yavuz Selim Demirağ
Yeniçağ