Kenan Evren, şakağına silahı dayayıp tetiği çekmeden önce sorsa!


Eski Genel Kurmay Başkanı İlker Başbuğ, darbe yapmamıştı. 36 saat sorgulandı, “interneti kullanıp darbe yapacaktı” suçlamasıyla içeri aldılar.
Kenan Evren ise darbe yaptı.
Partileri kapattı.
Yeni Anayasa yaptı.
Yeni Anayasa’ya “darbe yapanların yargılanamayacağı” anti demokratik, yakışıksız, çirkin madde (15. madde) koydu.
Halkın oyuna sundu.
Halktan yüzde 92 oy aldı.
Darbe yapmayan İlker Başbuğ’un 36 saat sorgulandığı ve içeri atıldığı düz hesabı üzerinden gidersek darbe yapan Kenan Evren’in 360 bin saat sorgulanacağı ve çıkamamacasına hapse konulacağı kesin gibi… Zaten Kenan Evren de “Halka sorup 15. maddeyi kaldıralım Kenan Evren’i yargılayalım derlerse ve halk da yargılayın derse, bu işi yargıya bırakmam. Bu lekeyle yaşayamam. Çeker tabancamı intihar ederim” demişti.

TV’de konuşmuştu.

Xxx

Evren ne yapacak?
Bilmiyorum.
Aklıma bir sahne geliyor.
Yeniden gazeteci Fikret Bila ile TV söyleşisine canlı olarak çıksa ve şakağına tabancasını dayayıp, tetiği çekmeden önce sorsa: Hangimiz daha diktatör, hangimiz daha darbeci; ben mi yoksa Tayyip Erdoğan ile Abdulah Gül mü?
Sonra şu gerçeği anlatsa:
“Beni (Kenan Evren’i) yargılıyorlar.
Bana diktatör diyorlar.
Kendimi halkın üstünde görmüşüm.
Ayrıcalık yapmışım sayıyorlar.
TV’den beni izleyenler şu örneğe bakın. 200 iktidar milletvekili, parti başkanları başbakandan olur alarak bir gece vakti saat 3’te bir yasa çıkardılar. Bu yasa; Meclis’e yeni giren milletvekili, 2 yıl milletvekilliği yaparsa hayat boyu milletvekili emeklisi sayılır ve bugün itibariyle 6 bin 275 bin TL emekli maaşını mezara gidinceye kadar alır.
xxx

Ey Türk milleti.
Şu an intihar etmek üzere tabancasını şakağına dayamış olan ben Kenan Evren’i TV’den canlı olarak izleyenler, “Bu 2 yıl milletvekili olunca hayat boyu mezara kadar emekli milletvekili maaşı alma imtiyazını” kanun haline sokuldu ve benim Cumhurbaşkanı olduğum zaman da “onaylamam için” önüme getirildi.
Reddettim.
Bir daha getirildi.
Yine onaylamadım.
Benden sonra Cumhurbaşkanı olan Turgut Özal da 2 defa geri çevirdi. Turgut Özal’dan sonra Cumhurbaşkanı olan Süleyman Demirel de 1 defa reddetti. İşte milletvekiline ayrıcalık, halktan üstünlük, diktatörlük benzeri özel imtiyaz isteyen ve Başbakan Tayyip Erdoğan’ın olur vermesiyle gece saat 3’te parmaklar kaldırılarak çıkartılan yasayı şimdiki Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, ilk seferde onayladı.
Ey TV’den beni izleyen halk.
Şimdi siz söyleyin.
Hangimiz daha diktatör.
Hangimiz daha darbeci.”


(uyan borusu)

67 danışman
kayıp!

Hikmet Karaman, hatırlatma olsun diyerek şöyle yazmış; “Meclis Başkanımız, 87 danışmanım var, toplantı yapıp tanışmak istedim. Ancak 20 tanesine ulaşabildik. Diğerleri kayıp. Nerede ve kim oldukları belli değil, her ay maaşlarını düzenli olarak alıyorlar dedi. 67 danışmanın kayıp olduğunu öğrendik” Hikmet Kahraman merak etmekte haklı. Gerçekten nerede bu danışmanlar, bulunabildiler mi? Meclis bütçesinden bunlara ayda ne kadar maaş ödeniyor? Hepsi aynı maaşı mı alırlar? Yollukları da var mı? İçlerinde ölmüş olup da hala maaşları yakınlarına yatanlar var mı? Meclis Başkanı, “kayıp danışmanlar nasıl bulunur” diye sorup danışacak yeni bir danışman daha almayı düşünüyor mu?

Necati Doğru
Sözcü

Yorum Gönder

0Yorumlar
Yorum Gönder (0)