Kılıçdaroğlu, Yaşar Paşa'nın yargılanmasını niçin istiyor?


Türkiye’nin gündeminde aralarında eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ’un da bulunduğu komutanların, gazetecilerin, bilim adamlarının tutuklanmaları, bu durumu eleştirdiği için CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu hakkında “dokunulmazlığının kaldırılması” amacıyla fezleke düzenlenmesi, CHP’li tüm milletvekillerinin dokunulmazlıklarına son verilmesine ilişkin dilekçeler var .

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, seçimden önce yazarlık yapan İstanbul Milletvekili Aydın Ayaydın’la birlikte gazete ve televizyonların Ankara Temsilcileriyle birlikteydi. Hemen belirtelim, milletvekilleriyle ilgili şu an tam 622 fezleke var. İlginç olan bunların hiç biri Anayasa ve Adalet karma Komisyonu’nda ele alınıp sonuçlandırılmıyor.

Evren’de, Yüce Divan’da yargılanmalı
Kılıçdaroğlu, İlker Başbuğ gibi, 12 Eylül 1980 harekatının lideri eski Cumhurbaşkanı Kenan Evren ile dönemin Hava Kuvvetleri Komutanı Tahsin Şahinkaya’nın da “Yüce Divan”da yargılanması gerektiğini belirtiyor. CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, temsilcilerin sorularını şöyle cevaplandırıyor:

Adil Yargılama yok: Ülkemizde “adil yargılama”nın olmadığını herkes biliyor. Adil yargılamanın olmadığı yerde “adil yargı”dan da söz edilebilir mi? Ben bunları dile getirdiğim için hakkımda fezleke hazırlandı. Bu konuda kendilerine hakaret edildiğine ilişkin şikayet eden bir yargıç var mı? Yok. Fezleke hazırlanması benim için de sürpriz olmadı. Daha önce de bu tür fezlekeler gelmesini bekliyordum. Çünkü, soru önergeleri suç unsuru gibi iddianamelere giriyorsa, benim söylediklerim de haydi haydi fezleke konusu olur.

Kan davası var: Bazı yargı mensuplarıyla tutuklular arasında adeta kan davası var. Örneğin bunun taraftarlarından birisi tutuklu milletvekilimiz Mehmet Haberal, diğer taraf ise tazminata mahkum edilmiş hakimlerdir. Oysa, yargı adına o hakimlerin, bu davadan çekilmesi gerekirdi. Biz biliyoruz ki CHP üzerinde bazı oyunlar oynanıyor. İklim Bayraktar olayı da bunlardan biridir. Bir görüşme ne hale getirildi.

Telefonlarımız dinleniyor: Biz biliyoruz ki telefonlarımız da dinleniyor. Birileri, CHP’ye nasıl zarar veririz , bazı olaylarla nasıl irtibatlandırırızın hesabı ve arayışı içinde. Bu yüzden daha dikkatliyiz.

Başbakanın da imzası var
Milli Güvenlik Siyaset Belgesinde (MGSB) bir konu tehdit olarak algılanıyorsa bu konu Başbakanın imzasıyla Genelkurmay Başkanlığı’na da gönderilir. Prosedüre göre, Genelkurmay bunu emir kabul eder ve bu konuda çerçeve çalışması belirlenir,. Bu Başbakanın imzasına sunulur. Dolayısıyla, İnternet Andıcı çalışmasında da Başbakanın imzası var. Ama bu belgeyi ben gözümle görmedim. Ancak görenler var.

Büyükanıt’ın yargılanmasına destek

Eski Genelkurmay Başkanlarından Yaşar Büyükanıt’ın yargılanması gerektiğini ben seçim meydanlarında da söyledim. 27 Nisan bildirisini o günlerde ‘muhtıra’ diye niteleyenler, şimdi onun ‘TSK’nın hassasiyeti’ diye niteliyorlar. Büyükanıt hakkında soruşturma açılmasına, yargılanmasına destek veririz. Böylece, Dolmabahçe’de Başbakan-Büyükanıt görüşmelerinin ne olduğu da belki açığa çıkar.
Dolmabahçe görüşmesinin içeriği bir türlü açıklanmıyor. Anlaşılıyor ki, Dolmabahçe sırları olduğu sürece,. Büyükanıt için dokunulmazlık var.

Hukuk kuralları içinde yargılama
Eski Genelkurmay Başkanı, ‘terörist” olarak tanımlanıyor. Devletin bsütün sırlarını bilen kişiyi siz nasıl terörist olarak tanımlarsınız? Daha başından iddianame boşa çıkarılmış oluyor. Herkes yargılanabilir, gidip ifade verebilir.
Kaçma, delilleri karartma şüphesi yoksa bunu tutukluyorsunuz, özel yetkili mahkemede yargılıyorsunuz. Hukuk kuralları içinde yargı görevini yapmalı. 12 Eylül darbesini gerçekleştirenler de hukuk kuralları içinde Yüce Divan’da yargılanmalıdır.

Uludere olayı aydınlatılmalı
34 vatandaşımızın öldürülmesi olayında hükümet sıkıştığı için CHP’yi suçluyor. Öldürülen köylülerin köyüne Başbakan da, bakanları da gidemedi. Ben, korumasız olarak o köye ulaştım. Bana, BDP’li Hasip Kaplan’ın neden orada olduğu soruluyor. Şırnak milletvekili olan Kaplan’a, ‘ben geldim, sen ayrıl’ deme hakkım yok.

Vatandaşlarımız Irak topraklarında öldürüldü. Sınır ötesindeki bu harekatın yapılabilmesi için hükümetin talimat vermesi gerekir. “Vur’ emrini etkili ve yetkili birisi tarafından verilmemiş olsa asker bu saldırıyı yapamazdı. İnsansız hava araçlarının merkezi ABD’dir. Son dönemde doğru bilgiler geldi ve buna bağlı başarılı operasyonlar yapıldı. Son bilgi de nasıl olsa doğrudur diye araştırılmadan hava harekatı gerçekleştirildiği görüşündeyim. İstihbaratı kimin verdiği önemlidir.”
Kılıçdaroğlu’na son sorular ise parti içi konulardı. Partiye zarar vermeyen her türlü eleştiriye saygı duyduğunu belirtiyor.

Saygı Öztürk
Sözcü

Yorum Gönder

0Yorumlar
Yorum Gönder (0)