Konuşanlar ve Susanlar…


Terör örgütü kurmak ve yönetmekle suçlanan Türkiye Cumhuriyeti’nin 26. Genelkurmay Başkanı; özel yetkili
savcının yargısını onaylayarak tutuklama kararı veren hâkime, “Terörist demek bana en büyük ceza” dedikten sonra Silivri zindanına gönderildi.
İlker Başbuğ’un tutuklanması içeride dışarıda geniş tepkilere neden oldu.
“Sorguda kızdı, Yüce Divan’a sığındı” manşetiyle Başbuğ’un tutuklanmasına arka çıkan, malum cemaatin etkisindeki bir genel yayın müdürünün yönetimindeki Radikal gazetesi ile dinci, yandaş gazetelerin eteklerinde ziller çalıp oynadıkları yayınlar dikkate alınmazsa…
…medya ve dünya basını, ilk gün Genelkurmay Başkanı’nın uluorta terörist ilan edilerek tutuklanmasını eleştirdi.
***
Çankaya’daki başta, AKP önde gidenleri Başbuğ’un tutuklanmasını yorumlayan açıklamalar yaparken, Başbakan RTE sustu. Haberlere göre pazartesi günü konuşacakmış.
Susmakta yerden göğe kadar haklı Başbakan. Cuma, cumartesi, pazar… üç gün İstanbul’daki saray misali evinde, başını iki eli arasına alacak, düşünecek:
Özel yetkili savcı ile tutuklama kararı veren özel yetkili hâkim, üç ifade, beş imalı açıklamaya dayanarak, en az beş altı yıldır birlikte çalıştığı, güvendiği Genelkurmay Başkanı’nın bir terör örgütü kurduğunu, yönettiğini keşfediyor da insanların nefes alışlarını bile denetim altına almayı başaran Başbakan’ın, Başbuğ’un terör örgütü kurup yönettiğinden haberi olmuyor!
Üstelik Başbuğ, şeytani bir zekâ! Herkesi enayi yerine koymuş!
Hükümeti devirmek için TSK içinde terör örgütü kurup yönetirken, Başbakan’ın asker içindeki köstebeklerini, MİT gibi, Emniyet gibi istihbarat servislerini de bir güzel uyutmuş!
***
Vah ki vah! Başbuğ’un tutuklanması RTE’nin kolay sindirebileceği bir darbe değil…
Çankaya’daki “kardeşi” gibi; “Kimse mahkeme sonuçlanmadan suçlu ilan edilemez. Herkes hukuk karşısında eşittir” diye klasik bir açıklama yapsa veya yardımcısı Beşir Bey gibi, Başbuğ’u sevecenlikle “arkadaşımız” diye anımsasa ya da Ahmet Davutoğlu gibi “yargı sürecinde bazı suçlamalar yapılamaz” diye, gerçekçi açıklama yapamayanların sığındığı bir yorum yapsa…
…bu söylemlerin hiçbiri yediği darbenin ağırlığını hafifletmez.
A’dan Z’ye iktidar kadroları yargı adaletine ve çabuk karar vermesi dileğine sığınıyor.
***
Okuryazardır yöneticilerimiz, dışarıda yoğunlaşan eleştirisel yayınları herhalde okuyor olmalılar. Zira dış yayınlar, açıklamalar ilk gün susmadı.
Dış medya: (Tabii Amerika’daki) CNN, Türk hükümetinin baskısı toplum içerisinde kutuplaşmalara yol açtı. Bazıları tutuklamayı “hükümet demokratikleşme yolunda önemli bir adım attı” diye yorumluyor.
Ancak eleştiriler soruşturmanın politik bir cadı avı olduğu yönünde. Eleştirilerde, Başbakan’ın rakiplerini sindirmeye ve laik düzeni hadım etmeye çalışmakla suçladıklarını yazıyor.
Uluslararası Reuters haber ajansı; kendi kuşağındakiler tarafından saygıyla bakılan, kuşağının en entelektüeli Başbuğ’un, Türk ordusunun en iyi ve parlak kişisinin şimdi parmaklıklar ardında olduğunu duyuruyor.
New York Times; Başbuğ’un tutuklanmasını daha önce eşi benzeri görülmemiş bir olay diye tanımladıktan sonra, “bu tutuklamanın laik kurumlarla AKP’nin itişmesinin son perdesi” olduğunu yazıyor.
***
İçerideki dışarıdaki yorumlar tutuklamaya geniş yer verirken…
…TC’nin 26. Genelkurmay Başkanı; mahkeme kararı ile terörist örgüt kurmak ve yönetmekle suçlanarak terörist ilan edilirken…
…“Kendi vatandaşlarımıza terörist demek istemiyoruz ( 5 Ocak 2014)” diye demeç veren son Genelkurmay Başkanı Org. Necdet Özel…
…Hiç değilse Başbuğ’un tutuklandığı -ilk gün- …
…Milliyet’teki demecine sadık kalarak… TSK’nin başında bulunanların asla terörist ve TSK’nin terörist örgüt diye suçlanamayacağını bir demeçle, asker görüşü olarak açıklama görevini yerine getireceğine…
…-Başbakanı gibi- sustu!
Bu tavrı; kendisi için hayırlara vesile olur inşallahhh!

Cüneyt Arcayürek
Cumhuriyet

Yorum Gönder

0Yorumlar
Yorum Gönder (0)