O köşeler babanızın malı mı!


Şimdi o hep çok ünlü, çok itibarlı bir doktor olacak… Ama binlerce doktor ve sağlık çalışanı, zor şartlarda hak aradı, kamu sağlığına titizlendi diye tukaka edilecek. Şimdi o hem de çok ünlü, çok itibarlı bir gazete yazanı, bir medya aristokratı olacak… Ama ateşin, kanın, gözyaşının içinden haber yaptı; kimilerini ürküten haberler, yazılar, kitaplar yazdı diye bir muhabire, bir gazeteciye yıllarca hapis istenecek; aylarca tutukluluğa çarptırılacak.

***

T24 haber sitesinde Doğan Akın; “Hürriyet’in spa doktoru” üstüne üçüncü ibretlik yazıyı, üçüncü kimlik dökümünü yazdı… Bakalım, “Türkiye Türklerindir” ne yapacak? Burada da geçenlerde andığım üzere… Sağlık gibi çok kritik konuda; üstelik “sağlıklı beslenme” gibi birçok insanın aklının, ruhunun, parasının aktığı mevzuda, yıllardan beri “en büyük gazete”de kalem oynatan “Doktor”un “piyasa” marifetleri dökülüyor. Bir şirkete ortak olup ürünlerinin reklamını, objektif tıp ve gazete yazısı tadında döktürmeler… Ortada olmayan bir klinik varmışçasına, piyasa ürünlerine gazetede meşhur edilmiş adını koydurmalar… Tanıtımı için para aldığı bir takım ürünleri, onlarla ticari ilgisini asla belirtmeden insanlara tek tavsiye diye kakalamalar… Danışmanı olduğu maden suyu için sulu yazılar döktürmeler!

***

İşin tuhafı şu: Doğan Akın son yazısında, “sağlık merkezi ticareti”nde de bulunduğu için, bu sütundaki adıyla “Hürriyet’in spa doktoru”nun adını kullandırdığı ürünler için bir şirkete verilmiş “para cezaları”nı da kayda geçirmiş. Sanayi Bakanlığı Reklam Kurulu, “Doktor”un adıyla yapılmış kimi işleri ahlaka ve etiğe aykırı bulup ceza bile kesmiş. Ama sonuç şu: Doktor’un reklam kokulu, piyasa dokulu, sağlık maskeli yazıları “büyük gazete”de aynen devam. Şöyle ki… Doktor’a bu piyasa cüretini veren şirketler, sözde TÜSİAD’ın etik kurallarına bağlı. Doktor’a bu sağlık maskeli reklamcılık fırsatını veren gazete, sözde medya grubunun ahlak ve etik kurallarına sadık.

***

Ama haber için çırpınırken enkaz altında kalabilen Cem Emir gibi gazetecilere, bin TL maaş ve grubun onca yayınına hizmet karşılığı 200 TL görüntü parası verebilen, onların yıpranma hakkının kaldırılması için hükümetle el ele veren “para-medya”; Doktor’a serbest ticaret yolunu ardına kadar açmış! Ezilen, unutulan, hor görülen insanların hayatından “sakıncalı haber” geçen gencecik muhabirlere; işyerinde esaret yetmemiş gibi, yıllarca tutukluluk, yıllarca hapis biçen “serbest piyasa düzeni”; Doktor civanımlara şöhret dokuyor. “Parasız eğitim” isteyen çocuğa terörist muamelesi yapabilen devlet, adalet ve medya düzeni; “kendine paralı yol” yapanları itibarlı sayıyor.

***

Bu işler, bir zamanlar yazar doğramak için “Bu köşeler babamızın malı mı!” şiarını piar edinenlerin gazetesinde oluyor hem. Yani, sadece bazı “fikirler” yazanlar veya yazmaya niyetlenenler, babasının malı olmadığını bilecek; ama köşenizi ticari plakalı yaparsanız, babanızın dükkanı, hatta süpermarketi gibi açabileceksiniz!

***

“Hürriyet’in spa doktoru”na ürünlerinin reklamını yaptırmış ünlü işadamı ile büyük medya yetkilisi eşi, bir vakit bulduklarında, hep birlik bir düşünsünler bu durumu. Bazen, normal sandığımız bir şey ayıptır çünkü! Ne uymayı vaat ettiğiniz etik kurallara sığar; ne de, çok sayıda dürüst doktor, sağlıkçı ile gazetecinin üstüne abanan, onları ezen bir piyasa varken, hakkaniyet ve adalet duygusuna. Bir an gelir; sosyetenin bile ciddi ve dürüst doktorlar ile gazetecilere acayip ihtiyacı olur!

***

Ne memleket ya!

Umur Talu
Habertürk
Tags

Yorum Gönder

0Yorumlar
Yorum Gönder (0)