Sosis'e sıcak kaynak yaptı!


Başbakan yanında bakan!
Başlarında beyaz kasklar.
İş tulumlarını da giymişler.
Başbakan, mühendis, teknisyen ve işçilerin gurur yüklü bakışları altında tren hattının çelik rayını diğer çelik raya “sıcak kaynak yapacak” makinenin düğmesine bastı.
Önce parlak ışık hüzmelendi.
Sonra beyaz şimşekler çaktı.
İlk sıcak kaynak gerçekleşti.
Ben niçin heyecanlandım, tahin edebilirsiniz? Öncelikle “asrın projesinin” gerçekleşmesini ben de yürekten istiyorum. Bu projeye 2004 yılında başlanmıştı. 2010 yılında bitecekti.

2010 geçti. 2011 bitti.
Halk trenle boğazı geçemiyor.
Boyuna lafı ediliyor.
Seçim öncesine denk getiriliyor.
Durmadan açılış yapılıyor.
İlk kaynak törenleri düzenleniyor.
Asrın Projesi bir türlü bitmiyor.

Xxx

Siz okurlar hatırlayacaksınız.
Ben bu köşede yazılarıma da; söylemesi ayıp, “Asrın Projesi Sosis oldu” ve “Medya Patronu Sosis’e üzülüyor” ve “Ağla Gözlerim” türü özellikle dikkat uyandırıcı başlıklar koydum. Trenlerin yolcularıyla Boğaz’dan geçmesini sağlayacak ”tüp geçidi” Japon firma zamanında bitirdi fakat bu çelik tüp, 4 yıldır Boğaz’a deniz dibine terk edilmiş “sosis” gibi kaldı diye yazdım. Çünkü Gebze’den Üsküdar’a ve Yenikapı’dan Halkalı’ya bu tüp geçidi bağlayacak tren hatları ve istasyonların yenilenmesi zamanında bitmedi.
1 milyar dolar denilmişti.
Gecikme oldu.
1 milyar dolar yetmedi.
1.5 milyar dolara çıkartıldı.
Zamanında yine bitmedi.
Tren raylarını döşeme ve istasyonlarını yapma işini yüklenen Fransız şirketler Alstom-Marubeni ile Türk şirketi Doğuş, bugüne kadar halka açıklanmayan bir nedenle işi yarım bıraktılar.
Niçin yarım bıraktılar?
Kusur-kabahat kimdeydi?
İşi yarım bırakmadan önce ne kadar avans çektiler? Bu avanslara karşılık ne kadar iş yaptılar?
Bu sorular cevapsız kaldı.

Xxx

İşi bırakan şirketlerin yerine yarım kalan elektro-mekanik donanımı tamamlamak üzere “teknik ve mali” 2 yeni ihale yapıldığı ve bu 2 ihaleyi de OHL-Dimenronic adlı şirketlerin kazandığı gazete haberleri olarak çıktı.
Fakat tam bilgi yine yoktu.
Yeni ihale kaça yapıldı?
Hangi koşullarda yapıldı?
Asrın projesinde maliyet kaça çıktı? Gecikmenin faturası kamu zararı olarak milletin sırtına mı yüklendi? İktidar partisinin seçim ortamına girildiğinde “Çılgın Projeci” diye propagandası yapılırken; Boğaz’da sosis gibi kalan projeden doğan zarardan hiç söz edilmiyor.
Raylara sıcak kaynak!
Züppe (kendini öven) propaganda!


(uyan borusu)
Kara elmas!
Pembe somon!

Norveç Başbakanı Jens Stoltenberg geçen hafta Türkiye’ye geldi, Çırağan Sarayı mutfağında “pembe somon doğrarken poz verip” fotoğraf çektirdi, gazetelere haber yaptırdı. Norveç Başbakan’ı ile “somon doğrama fotoğrafı” veren işkadını Leyla Alaton da “Norveç’den yılda 40 milyon dolarlık somon füme ithal eden ve Türkiye pazarında satan başarılı bir şirket kurduklarını” açıkladı. İşkadını Leyla Alaton’un babası işadamı İshak Alaton, sürekli olarak “Zonguldak kömür madenlerinin kapatılmasını” bunun yerine Karadeniz’de somon çiftlikleri kurularak halkın iş sahibi yapılmasını savunuyordu. Somon üretimi olmadı ama ithalatı Çırağan’da gazetecilere reklam yazıları yazdıracak patlama yaptı.

Necati Doğru
Sözcü

Yorum Gönder

0Yorumlar
Yorum Gönder (0)