Suay Karaman yazdı:"Beş mi olsun, yedi mi?"


Yaşadığımız olayları düşündüğümüz zaman, siyasi iktidarın yıllardır “ileri demokrasi” adını verdiği düzenin, kendilerine bağlı bir hukuk düzeni olduğu iyice anlaşılmıştır. Ülkemizde hukuksuzluk her konuda hissedilmektedir. Hukukun olmadığı bir düzende, her türlü demokrasi dışı tutum ve davranışların olması da kaçınılmazdır.
Her konuda keyfiyete dönen hukuksuzluk, cumhurbaşkanının görev süresinde bile kendini göstermiş; beş yıl mı, yedi yıl mı tartışmaları başlatılmıştır. Yargıçlar ve Savcılar Sendikası (YARGI-SEN) Başkanı Ömer Faruk Eminağaoğlu, 24 Ekim 2011 tarihinde, 2012 yılında gerçekleştirilmesi anayasal zorunluluk olan cumhurbaşkanlığı seçiminle ilgili işlemlerin yapılması ve hukuksal belirsizliğin giderilmesi için Yüksek Seçim Kurulu’na başvuruda bulunmuştur. Ancak YSK, bu konuda değil bağlayıcı bir karar almak, net bir yanıt bile verememiştir. Bunun üzerine Sayın Eminağaoğlu, 3 Ocak 2012 tarihinde tekrar YSK’ye başvurarak, cumhurbaşkanlığı seçim takviminin bir an önce açıklanmasını istemiştir.

Bu konunun gündeme gelmesi üzerine 17 Aralık 2011 tarihinde, cumhurbaşkanının görev süresinin beş yıl olduğu görüşüne karşı çıkan başbakan; “bizim bu konudaki düşüncemiz, Cumhurbaşkanımızın bu süresinin yedi yıl olması istikametindedir. Parlamentoda olması gereken bir süreç varsa ki, bu konuda gelişen düşünceler var, yani böyle bir yetkinin parlamentoda olduğuna yönelik, bu konuyla ilgili de hemen Anayasa Komisyonu’nda yeni yılla birlikte gündeme gelecektir” diye açıklamada bulunmuştur. Başbakan, kendi görüşünü yasaların üzerinde tutmaktadır.
22 Temmuz 2007 tarihinde yapılan genel seçimlerde, 23. yasama dönemi için milletvekilleri beş yıl görev yapmak üzere seçilmişlerdir. 21 Ekim 2007 tarihinde yapılan halk oylamasıyla bu süre dört yıla indirilmiştir. YSK, 2011 Şubat ayında, 23. dönem TBMM’nin, kısalan sürenin esas olduğundan yola çıkarak dört yıl görev yapacağını, bu nedenle 24. yasama dönemi seçimlerinin 2011 yılında yapılacağı ile ilgili ilke kararı almıştır. Beş yıl için seçilmesine karşılık, görev süresi YSK tarafından dört yıl olarak vurgulanan TBMM, 3 Mart 2011 tarihinde seçim kararı alarak, 12 Haziran 2011 tarihinde seçimlerin yapılmasını kararlaştırmıştır. Bu seçim kararı üzerine YSK de, 07 Mart 2011 tarihinde aldığı kararla, seçim takvimini açıklamıştır.
Cumhurbaşkanının görev süresini beş yıla indiren anayasa değişikliği, 31 Mayıs 2007 tarihinde kabul edilmiştir. Bu yasa, “halkoyuna sunulmak üzere” 16 Haziran 2007 tarihinde Resmi Gazete’de yayınlanmıştır. 11. Cumhurbaşkanı TBMM tarafından, 28 Ağustos 2007 tarihinde, yedi yıl için ve bir dönem görev yapmak üzere seçilmiştir. 21 Ekim 2007 tarihinde yapılan halk oylamasıyla, cumhurbaşkanının halk tarafından ve beş yıl için, en çok iki kez seçilebilmesine olanak sağlanmıştır. Yapılan anayasa değişikliğinde görevdeki cumhurbaşkanı için bir geçici madde ile görev süresi düzenlenmesine gidilmemiştir. Bu durum karşısında tek yetkili organ olan YSK, milletvekili seçimlerinin dört yıl esasına göre yapılacağı kararının aynısını, yasadaki kısalan süreyi dikkate alarak, cumhurbaşkanı seçimi için de beş yıl olarak alması gerekmektedir.
22 Temmuz 2007 tarihinde yapılan genel seçimlerde beş yıl için seçilen 23. dönem TBMM’nin, yapılan anayasa değişikliği sonucunda, seçimin yapıldığı andaki hükümlere göre değil, daha sonra yürürlükte olan hükümlere göre dört yıl için görev yaptığına göre, aynı şekilde cumhurbaşkanlığı seçiminin de, önceki seçimin yapıldığı andaki değil, halen yürürlükte olan süreye göre yapılması gerekmektedir. Halen yürürlükteki hükümlere göre cumhurbaşkanlığı seçimleri ile ilgili tek yetkili organ YSK olup, bu konuda yasama ve yürütme organlarına herhangi bir yetki veya görev verilmemiştir. Ne başbakanın görüşü, ne de hükümetin görüşü, yasaların üzerinde değildir ve olamaz da.

12 Ekim 2011 tarihinde Avrupa Komisyonu tarafından hazırlanarak, Avrupa Parlamentosu’na sunulan “Türkiye 2011 Yılı İlerleme Raporu”nda da bu konuya vurgu yapılmakta ve şöyle denilmektedir: “Cumhurbaşkanının beş yıllığına doğrudan halk tarafından seçilmesini düzenleyen 21 Ekim 2007 Anayasa değişikliğinin YSK tarafından yorumlanmasına bağlı olarak, Cumhurbaşkanının görev süresinin 2012’de mi, yoksa 2014’te mi biteceğine ilişkin belirsizlik hâlâ sürmektedir.”
Anayasanın 101. maddesinin birinci fıkrasında; “cumhurbaşkanının görev süresi beş yıldır” yazdığına göre, cumhurbaşkanının görev süresinde, hukuksal durum çok açık ve nettir, üstelik yorum bile gerektirmemektedir. Anayasada yazılan bu süre, anayasa dışında herhangi bir yasa, karar ya da yorumla uzatılamaz, kısaltılamaz. Bu sürenin başlangıcı da, bitimi de herhangi bir karara ve koşula bağlanamaz. Yalnızca kendi siyasal çıkar ve hesapları için ortaya atılan yapay yorumlarla, bu konuda bir belirsizlik olduğu yayılmaktadır. Hukuk devleti bağlamında izahı güç olan bu belirsizliğin ilgili kurumlarca gözetilerek, bir an önce çözüme kavuşturulması gerekmektedir.
Siyasi iktidarın cumhurbaşkanlığı seçimi sürecinde 2012 yılı için isteksiz davranması ve seçimlerin 2014 yılında yapılması eğilimini yansıtması üzerine, YSK anayasal sorumluluğunu yerine getirmekten kaçınmaktadır. YSK’nin, anayasal görevini yerine getirmemesi, anayasayı ihlal niteliğindedir. YSK, anayasal görevini yerine getirerek, cumhurbaşkanının görev süresinin ne zaman dolacağı ve seçim sürecinin ne zaman başlayacağına yönelik seçim takvimini açıklayarak, yaratılan bu belirsizliğin ortadan kaldırmasına destek olmalıdır.
Bu konunun çözümü için TBMM’de grubu bulunan siyasi partilerin, ivedilikle grup kararı alarak YSK’ye başvurmaları gerekmektedir. Bunun dışında tüm siyasi partilerin, demokratik kitle örgütlerinin ve yurttaşların da YSK’ye başvurarak, demokratik ve hukuksal yolların etkin kullanımının sağlanmasında çözüme ortak olmaları gerekir.

Suay Karaman
İLK KURŞUN
Tags

Yorum Gönder

0Yorumlar
Yorum Gönder (0)