Mustafa Suphi’yi öldürten Kâzım Karabekir miydi?


Türkiye’deki sosyalist/ komünist hareketin en önemli ismi Mustafa Suphi sayılabilir. 1883’te Giresun’da dünyaya gelen Mustafa Suphi Türkiye Komünist Partisiínin ilk merkez komitesi başkanıdır.
Paris’teki siyasal bilimler fakültesini bitiren; Tanin, Servet-i Fünun ve Hak gazetelerinde yazan Mustafa Suphi, 1911’de girdiği İttihat ve Terakki Fırkasıíndan 1912’de kopar ve Milli Meşrutiyet Fırkası’nın kurucuları arasında yer alır.
1914 yılının başlarında bir grup arkadaşı ile birlikte bir tekne ile Rusyaíya kaçar; burada Türk kökenli çeşitli devrimcilerle ve bolşeviklerle (komünistler) tanışır. Rusya’da komünistlerin iktidarı ele geçirmesinden sonra Mustafa Suphi Moskova’ya gider. İktidarın iki numaralı adamı olan Josef Stalin’in yardımcılarından büyük Türk teorisyen Mir Seyyit Sultan Galiyev’in sekreterliğini yapar.
Bakü’de; 10 Eylül 1920íde 15 bölgeden gelen 75 delege ile Türkiye Komünist Partisi’ni kurarlar. Sovyetler Birliği; onu Anadolu’da başlatılacak komünist hareketin lideri olarak görmektedir. Bu yüzden Mustafa Suphi Anadolu’ya geçme ve Türkiye’deki komünist harekete yön verme kararını alır.
Kurtuluş Savaşı için Sovyetler Birliği’nden çok ciddi yardım gören Ankara hükümeti, Mustafa Suphi’nin eylemlerini yakından izlemektedir. Kendisi; Ankara’ya da davet edilir. Fakat; Doğu Cephesi Komutanı Kâzım Karabekir Paşa, bunlara koruma vermez. Mustafa Suphi ve arkadaşları Kars’ta, Erzurum’da saldırılara uğrarlar. Can güvenlikleri sağlanamadığı gerekçesiyle Rusya’ya geri gönderilmeleri kararlaştırılır. 1921 yılının 28 Ocağı’nı 29’a bağlayan gecesi 14 yoldaşı ile birlikte Trabzon’da Rusya’ya gitmek için bindikleri teknede Kayıkçılar Kahyası Yahya tarafından öldürülürler.
MECLİS’TE TARTIŞILDI
Kurtuluş Savaşı’nı yürütmek üzere 23 Nisan 1920’de Ankara’da toplanan Büyük Millet Meclisi’nin gizli oturumlarında işte bu Mustafa Suphi ve arkadaşları da uzun uzun tartışma konusu yapıldı.
Aşağıda aktaracağımız belge gösteriyor ki özellikle Erzurum Milletvekili Hüseyin Avni Bey; Doğu Cephesi Komutanı Kâzım Karabekir Paşa’yı; Mustafa Suphi’ye dolayısıyla da bolşeviklere yardımcı olmakla suçlamıştır.
Mustafa Kemal Paşa; 1. TBMM’nin 131. birleşimindeki 3. gizli oturumunda bu suçlamalar cevap veriyor. İşte o olayların gizli oturumda anlatımı:
KAZIM PAŞA’YA SAHİP ÇIKTI
“Küçük bir şüphesi olanlar Kazım Karabekir Paşa hazretlerinin bir buçuk yıldan beri Doğunun durumu hakkında her gün vermiş olduğu raporları ve onların tümünü okuduktan sonra bir karara varmaları ve ona göre konuşmaları gerekir. O zaman, o düşüncede olan kişiler bu değerde, bu güçteki bir kişi hakkında, Kâzım Paşa’nın değerini ölçmekte ne kadar yanlış yaptıklarını anlayacaklardır. (...)
Mustafa Suphi geliyor... Bir defa Mustafa Suphi’yi herkesten önce, doğuda Hüseyin Avni Bey’den önce ortaya çıkaran Kâzım Karabekir Paşa’dır. Bu adamın yurda girmesinin zararlı olacağını takdir eden Kazım Karabekir Paşa’dır ve bunun ülke dışına çıkarılması lazım geleceğini bilen de Kara Bekir Paşa’dır. Yoksa Erzurum valiliğimiz değildir. Biz değiliz efendiler. Zekice yaptığı planı herkesten önce gerekenlere veren Kara Bekir Paşa’dır. Bilmem Bolşeviklere eğilimli imiş, Mustafa Suphi’nin bilmem nesi imiş... Herkesten önce güçlü önlem alan odur. Ben söylüyorum. Çünkü belgeler vardır. Şuradan buradan bu konuyu anlatan telgraflarını birer birer getirip okuyalım.”
KOMÜNİST GİBİ Mİ GÖRÜNDÜ?
Kemal Atatürk’ün gizli oturumda Kâzım Paşa’yı savunurken verdiği bilgilere bakınca; Kara Kâzım Paşa’nın Mustafa Suphi ve arkadaşlarına karşı komünist sempatizanı gibi bir görüntü verip onların niyetlerini öğrenmeye çalıştığı da anlaşılıyor. İşte o bölüm:
“Sonra buyurdular ki; paşa ile görüşmüşler. İslamiyet’le Bolşevizmin... Kâzım Paşa’nın Bolşevikler ve Bolşeviklik hakkındaki tüm düşünceleri ve tüm görüşleri şimdiki ifadelerim ile anlaşılan anlamdadır. Fakat bu sözlerle sizi sınava çekmiştir ve yine Kâzım Paşa, beyanları arasında Doğu politikasının izlenmesi gereğinden söz etmiştir. Bunun için konuşmaya gerek görmüyorum. (...)
Ve Kâzım Paşa komünistlerle ilişkide bulunanlara karşı komünist görünebilir. Ülke ve ulus için yararlı bir siyasal amaç sağlamak içindir. Gerçekte komünist ve Bolşeviklik olduğu için değildir. Yine söylediler ki, Gümrü’de Kazım Paşa kendi eliyle Ermenileri komünist yaptı. Kâzım Paşa ile aramızda bir hafta iletişim oldu. Ermeni sorununun çözümü söz konusu olduğu sırada şunu mu yapalım, bunu mu yapalım diye çeşitli çalışmalar söz konusu olduğu zaman, o tartışmalarda bulunmuş olsaydınız, anlardınız ki en faydalı olan şey; zaten komünist olmayan serseri Ermenilere komünist dedirtmek için ve Taşnak varlığını yıkmak için yapmıştır.”
MUSTAFA KEMAL’E MEKTUP
“Kâzım Paşa hakkındaki sözlerin diğer bir noktasına da yanıt vermek isterim: Mustafa Suphi ile ilk görüştüğü zaman iletişimde bulunamadım. Benim yanıma özel bir kişi göndermiştir. Eskişehir’de bulunduğum sırada Mustafa Suphi’nin ve de bir adamın imzası ile bir belgeyi ve bir mektubu üstünde bulunduran bir kişi bana geldi. Mustafa Suphi bana başvuruyor ve diyor ki: ‘Bizim dışarıda kuruluş maksadımız, içerdeki ulusal maksadımızı kolaylaştırmak ve sağlamaktır. Biz size nasıl hizmet edebiliriz?’
Bu mektubu getiren adam aynı zamanda bana gizli olarak diyor ki: ‘Merkez kurulunun içindeyim. Bu adam Lenin’in tek adamıdır ve Lenin Türkiye hakkında bir iş yapmadan önce, mutlaka Mustafa Suphi ile... bu adamın çevresini sarmaktır.’
Ben doğrudan doğruya Mustafa Suphi’nin mektubuna cevap verdim, onu okuyabilirsiniz. Bu ulusun, bu milletvekillerinden oluşan meclisin maksadı, amacı, politikası kesin olarak budur. Hiçbir zaman, merkezi dışarıda bulunan bir örgütle işbirliği yapamayız. Biz kendi kendimizi yönlendirme ve yönetmeye çalışırız. Bu ülkede çalışmak isteyenler memleketin içinde bulunurlar ve memleketin gerçek kaynaklarına, topluluklarına dayanırlar. Onun için Mustafa Suphi’ye ceza veremezsiniz efendim.”
SORUŞTURMAYA GEREK YOK
Kemal Paşa; bolşeviklere engel olmak adına Kâzım Karabekir hakkında başlatılmak istenen soruşturmaya da karşı çıkmıştır:
“Bir de Doğu’nun durumunu incelemek için bir özel heyet gönderilmesini istemişler. Doğu’nun durumunu hangi açıdan öğrenmek istiyorsunuz?... Asıl mektubu getirip de gizli duyuruda bulunan, söylediğim şeylerin tümü hakkında müspet ve doğrulanmış yeterli kanıtlar vardır. Yeniden kanıta gereksinime yoktur. Bu mesele hakkında eğer Kâzım Paşa’nın buna eğilimleri ve bu eğilimlerin zararlı olacağını soruşturma ise maksat, bu çok açıktır. Azerbaycan’da bilmem Dağıstan’da Bolşeviklerin komünizme karşı ne gibi ciddi önlemler düşündüğünü anlamak için, hükümete olan önerilerini okuyabilirsiniz. Eğer bundan başka Doğu’ya ait anlaşılması gerek ve beyefendi tarafından söylenecek bir şey varsa özel heyetin gönderilmesi konusu ki buna hiç gerek yoktur, Kazım Paşa’nın Bolşeviklere karşı olan duygularını bilmektesiniz.”
(...)
Hüseyin Avni Bey (Erzurum): “Ben tereddüt ettim, şahsımda...”
Mustafa Kemal Paşa Hazretleri ( Devamla): “Çünkü her gittiğiniz yerde aleyhinde bulunuyorsunuz. Yazık değil mi? Tarihe geçecek yaptığı şeyler...”
Mustafa Kemal Paşa, Komünizme karşı olmasına karşın Mustafa Suphi’nin cezalandırılmasına da karşıdır. Kâzım Karabekir Paşa ise zahiren Mustafa Suphi’yi destekler tavır içine bile girmiştir. Bu durumda; Yahya Kaptan’ın işlediği cinayetin ona mal edilmesi pek mantıklı gözükmemektedir.
Gelecek hafta: Atatürk”e mal edilen, “Komünizm görüldüğü yerde ezilmelidir.” iddiası nereden çıkartıladı ?

Rıza Zelyut
Güneş

Yorum Gönder

0Yorumlar
Yorum Gönder (0)