19 Mayıs’tı dün…
Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı…
Atatürk’ü anma derken?
*
“Atatürkçüler darbeci...”
“Atatürkçü olmak hakaret...”
“Atatürk rozeti takmak günah...”
“Atatürk zalim, içkici, çapkın ve hatta diktatör...”
Gençlik derken?
*
Her 2 gençten birinin örnek aldığı kişi: Polat Alemdar...
Her 4 gençten biri işsiz...
2 milyon genç ne çalışıyor ne de iş arıyor... Bir başka deyişle
2 milyon genç evde oturuyor!
Üniversiteli gençler dünyadan habersiz...
Dünyadan haberdar olan üniversiteliler ise ya poşu taktıkları için ‘terörist’
ya yumurta attıkları için ‘eylemci’ ya da parasız eğitim istedikleri için
‘örgütçü’ muamelesi görüyor.
Gençlerimiz şehit düşüyor, gençlerimiz dağda ölüyor...
Bu arada parası olan gençlerimiz bedel ödüyor, parasız gençlerimiz
hâlâ kışlada patates soyuyor...
*
Spor derken?
*
Spor ve siyaset birbirine girmiş:
Belediye başkanları kulüp yönetiyor...
Milletvekilleri futbol yorumculuğu yapıyor...
Milli güreşçimiz ceylan derisi koltukta koyun sayıyor...
Başbakan müdahale etmeden ne federasyon başkanı seçilebiliyor
ne şampiyonluk kupası verilebiliyor.
Şike, teşvik, doping, küfür, şiddet, mafya, gece hayatı, kumar...
Spor dünyamızda ‘spor’dan başka ne ararsan bulunuyor!
*
19 Mayıs kutlamalarının bu yıl stadyumlardan çıkarılması çok iyi oldu...
Genç Polat Alemdar’lar ziyadesiyle rahatsızdı zaten!
Kutlamaların yeni adresi mi?
Bu memlekette giderek sayısı artan parazit gençliğe, ülke sporunun geldiği noktaya ve
Atatürk’ü anarken öfke krizleri geçirenlere bakınca kusura bakmayın ama aklıma tek bir yer geliyor:
19 Mayıs bundan böyle kahvehanelerde kutlansın arkadaş!
Yakışır.
Candaş Tolga Işık
Posta
20-05-2012