Balık Baştan Kokar!..


Cumhurbaşkanlığı’yla yetinmeyen; başkan olup devleti tek elden yönetmeye özenen RTE; on yıldır toplumda huzursuzluğu, karşıt görüşlerin kanlı bıçaklı hale gelmesini

konuşmalarıyla beslememiş ve sanki toplumda huzuru ve barışı sağlamış gibi…

…yakın gelecekte mutlaka gerçekleşeceğini söylediği başkanlık sistemiyle huzurlu ve barışçıl demokrasi vaat ediyor.

Son derbi maçından sonra elbette onaylanması olanaksız olayların temelinde, RTE’nin kitleleri birbirine düşüren davranışlarının, her Allah’ın günü karşı görüşlere ağzına gelen ağır ifadelerle saldıran konuşmalarının etkisi yok mu?

Parlamento içi ve dışı muhalefete, muhalif medyaya, yazarlara on yıldır bir gün olsun ılımlı birkaç cümle söylediğine tanık oldunuz mu?

Toplumu önce laikler laikliğe karşı olanlar, dinsizler dinciler diye bölmeye başlayan RTE; zaman içinde diğer temel konularda da bölücü karakterinin gereğini yerine getirdi, getirmeye devam ediyor.

Olayların temelinde RTE’nin iktidar olduğu 2002’den beri karşı görüşlerin birbirini düşman görmesine önayak olan bölücü davranışları yatıyor.

Böylece balık baştan kokar özdeyişi gerçekleşiyor!

***

FB, 3 Temmuz’da şike soruşturmalarının başladığı günden bu yana, bir yıla yakın bir süredir sürekli suçlayıcı davranışlara hedef oldu.

Yöneticileri, futbolcuları ve… FB’ye inanılmaz bir sevgiyle bağlı olan taraftar, bir yıla yakın süredir sinir savaşı veriyor.

Aylardır öteki kulüplerden, gazeteler ve TV’lerdeki spor programlarından gelen saldırıları, tek şike zanlısı FB olduğunu kanıtlamayı görev bilen yayınları, söylemleri; FB’nin yöneticisi de futbolcusu da ve taraftarı da sineye çekmeyi başardı.

Maç sonrası FB taraftarının tümüne mal edilemeyecek olayları yaratan küçük sayıdaki holiganlar; ne yazık ki FB’ye bütün yazarların layık gördüğü başarıya gölge düşürdüler.

***

Kupa gerginliğinin saldırganlığa dönüşmesinde medyanın payı yok mu?

Olaylarda medyanın gerginliğe prim veren tutumu etkili olmadı mı?

On gün, hatta bir ay önceden gazete ve spor haberleri, programları derbinin dostluk şöleniyle geçmesini telkin edeceği yerde, gerginliğin artmasını, olası kimi olayları teşvik eden yayınlara ara vermediler.

Somut örnek: Çalıştığı kanalı babasının çiftliği gibi kullandığını yayın yönetmenini açık ekranda azarlayarak kanıtlayan; maçtan önce, taraftarları yatıştıracak yayın yapacağına, derbinin “kanlı mı kansız mı” olacağından söz eden…

...tarafsızlık yanlısı görünmeyi, iktidarı, hele RTE’yi rahatsız etmemekteki ustalığını, ne çare futbol alanında gösteremeyen…

…Kanal D’ye GS forması giydiren bir “anchorman”: Mehmet Ali Birand!

Şimdi yazılarında, ekranda tanık rolü kesiyor!

Maç sonrası olayların yaşanmasında medyanın sorumluluğunu sorgulayan da yok!

***

Olayların başlamasıyla birlikte GS’nin, hangi duygusal ve kuralsal gerekler nedeniyle olursa olsun hak ettiği kupayı FB Saracoğlu Stadı’nda almasını sağlamak amacıyla...

…vali, Emniyet sorumluları, kulüplerin başkanları, yöneticileri bir araya geliyor, saatlerce arayıp bulamadıkları çözüm, Rize’deki Başbakan’dan geliyor: GS kupayı Saracoğlu’nda alacak!

Şu halimize bakın. Futboldaki gerginliğe çare aranmasını sürekli yineleyen kulüplerin yetkilileri, TFF, vali ve diğer yetkililer iki saat tartışıyor, uzlaşamıyorlar. Emir Başbakan’dan valiye. Uzlaşmazlıklar cebe. GS kupayı Saracoğlu’nda kaldırıyor.

Ertesi günü terörün tribüne yayılmasını lanetleyen, FB’li izleyici kadınlara yüklenen Başbakan ile; Trabzon maçında FB’li futbolculara reva görülen taşlı bıçaklı, küfürlü, hatta sahaya inen, FB takımının havaalanına bile polis araçlarıyla gitmesini sağlayan taraftar olaylarına gıkı çıkmayan aynı Başbakan!

Futbolun içine düştüğü kargaşayı, son olarak kupa sorununu bile uzlaşmayla çözemeyen bir toplum, RTE’yi demokrasiye zorlayacak ha?

Herhalde balık kavağa çıktığı zaman!


Cüneyt Arcayürek
Cumhuriyet

Yorum Gönder

0Yorumlar
Yorum Gönder (0)