Bu, Tayyip’in kaçıncı yalanı?..


“Biz (paradan) altısıfırı atıyoruz dediğimizde birileri olmaz dedi.

Biri TaksimMeydanı’nda anırırım dedi.

Hâlâ bekliyorum anırır diye. Bu iş köşelerde yazmakla olmaz, çık anır.”

Bu sözleriyle beni kast ediyor ama isim veremiyor…

Çünkü yalan söylüyor.

Çok büyük olasılıkla Tayyip ’i birileri işletmiş. Ya da böyle saçma sapan bir konuyu
“Çık anır” gibisözcüklerle gündeme getirmeyi marifet sanıyor.

Burada kaçıncı kez yazıyorum…

Bu sözleri ben hiçbir zaman söylemedim ve yazmadım.

Beni de bırakın bir yana, başka bir köşe yazarı da yazmadı.

Eğer mert adamsa, yürekli adamsa, o yazıyı çıkarır ortaya ve ondan sonra konuşur.

Koskoca başbakan olmuş, çeşitli ortamlarda babayiğitlik taslıyor ama kendisine “Kanıtla” dediğimizde sütre gerisine çekilip ortalıktan kayboluyor.

Tayyip aynı anırma sözlerinisürekli tekrar ediyor. Bundan önce Fetullah’ın

Zaman gazetesi onun bu sözlerini iki kez aynen aldı ve haberinde

“Başbakanın bu sözleri, Emin Çölaşan’ı kastettiği şeklinde yorumlandı” diye bir cümle kullandı.

Zaman’a dava açtık, yazdıklarını kanıtlamasını istedik, kanıtlayamadılar…

Ve tazminat kazandık.

Şimdi ikinci davamız karar aşamasında.

Bir İngiltere, Almanya, Danimarka, Fransa başbakanı düşünün ki, ikide bir çıkıyor kürsülere ve böyle düzeysiz, gerçek dışı sözlerle başkalarına saldırıda bulunuyor, onların anırmasını istiyor.

O başbakan, ülkesinde bunun hesabını veremez.

Ama burası Türkiye, yalan söylersiniz, düzeysiz konuşursunuz, birilerisizi alkışlar.

“TaksimMeydanı’nda anırmak… Bu iş köşede yazmakla olmaz, çık anır…”

Adamın düzeyine bakın siz..

Burada bir kez daha yazıyorum, vurguluyorum:

Yalan söylüyor. Eğer yalan değilse, o yazımı göstermesini talep ediyorum.

Kendi hayal dünyasında ürettiği masallarla toplumu kandırmaya kalkışıyor.

En azından, kendisini dinleyen vatandaşlara saygısızlık ediyor.

Birkaç gün hastalık izni

SEVGİLİ okuyucularım, dört günden beri hastayım. Acayip bir grip, halsizlik, akıntı, ateş, yorgunluk, öksürük, üşüme ve titremeler… Önce üzerinde durmadım ama iş giderek ciddileşti. Cumartesi günü Prof. Dr. Mustafa Saatçi ’ye gidip muayene oldum. Epeyce ilerlemiş faranjit çıktı. Antibiyotik, boğaz spreyi ve öksürük şurubu verdi ve bu işin en iyi çözüm yolunun yatıp dinlenmek olduğunu söyledi. Tıp bilimi öyle gelişmiş ki, ağzımdan içerisoktuğu bir çubukla bana boğazımın içini ekranda gösterdi. Boğazım kıpkırmızı idi. Pazar günü yattım. Dün sabah gazeteye gelip şu kısa yazıyı yazayım dedim. Sonra yine yatış… Gerçekten de adım atacak gücüm kalmadı. Bunca zamandır sizden ilk kez bir hastalık izni istiyorum. En kısa zamanda yeniden birlikte olmak dileği ile…

Emin Çölaşan
Sözcü

Yorum Gönder

1Yorumlar
  1. Emin Bey, kanıtla diye çok ısrar etmeyin bence. Ne CD ler hazırladılar askerler için, sahte olduğu kanıtlandığı halde hiç bir şey yapılamadı. Maazallah sizin yazınızın yayınlandığı gazetenin o günkü sayısı istedikleri gibi basarlarsa, işiniz yoksa uğraşın sahtedir diye..

    YanıtlaSil
Yorum Gönder