İki AKP...


Herkes korku içinde birbirine soruyor: Şehir Tiyatroları ihtilâfı nereye varacak?

Anayasa kuralını koymuş. (Madde 64)

“Devlet, sanat faaliyetlerini ve sanatçıyı korur. Sanat eserlerinin ve sanatçının korunması, desteklenmesi ve sanat sevgisinin yayılması için gereken tedbirleri alır.”

Ama bir anıtı “ucube” diye yıktıran, başka birine “Böyle sanatın içine tükürürüm” diyen zihniyet anayasa, babayasa dinler mi?

Nitekim Başbakan özelleştirmeden söz etti. “Devlet tiyatro ile uğraşmaz” demeye getirdi.

En doğru teşhisi dün bir VATAN okuru koyuyordu:

“Devlet 16 kanal ile en yaygın televizyonculuğu yapar ama tiyatro yapamaz; Devlet inşaatçılık (TOKİ) yapar, tiyatro yapamaz; Devlet ders kitapçılığı, dijital tahtacılık, tabletçilik, kömürcülük yapar, tiyatro yapamaz öyle mi? Şehir Tiyatroları AKP yandaşı olmadığı için dayak yiyor!”

“Kimsin sen” bozar...

Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay akıllı bir siyaset yürütüyor.

Başbakan’ın sözleri hakkında bir yorum yapmayacağını açıkladı geç kalmadan.

Eminim ki biraz yatışmasını bekledikten sonra çözüm sürecini başlatacak, Başbakan’a tiyatrocuları ve tiyatroseverleri yeniden kazanmalarını sağlayacak taktiği verecektir.

Her şey eskisi gibi olmasa bile “hiç yoktan iyi” dedirtecek bir uzlaşma gerçekleşecektir.

Bunu diliyoruz. Çünkü “Kimsin sen” tavırlı çıkışların getireceği tatminler tiryakilik yaratır.

Yönetenleri yoldan çıkarır. İşte örnek:

Bizim AKP’yi model alan Fas’taki lâmba amblemli Adalet Ve Kalkınma Partisi iktidarda 100 günü tamamladı.

Ülkenin büyük gazeteleri bu kısa dönemde yasaklarla değişen hayatı ele alıp “İslâm devleti olmaya mı gidiyoruz?” sorusunu ortaya atan manşetler yayınladılar.

Neydi bu yasaklar?

AKP’nin kötü örneği

Medyaya baskı ve sansür arttı;

Milli gelirin büyük kısmının turizmden geldiğini unutan Turizm Bakanı’nın “Turistler günah peşinde. İnsanları Allah’tan uzaklaştırıyor” sözleri tedirginlik yarattı;

Göreve döndürülen radikal imamlar 9 yaşındaki kızların evlenmesinin caiz olduğuna dair fetva vermeye başladılar;

TV dizilerine sansür uygulaması başladı;

TV’de şans oyunları yasaklandı, devlet televizyonunda beş vakit ezan okunması uygulaması başlatıldı;

Sanata müdahaleler arttı. İslâmi olmadığına karar verilen sanat dallarına yasak uygulanırken 15 yıldır süren geleneksel müzik festivalleri “gençleri günaha sevkediyor” gerekçesiyle sonlandırıldı;

Kadına şiddet tırmanışta. Aile Bakanı tecavüze uğrayan kadının tecavüzcüsü ile evlenmesini teşvik eden yasayı mecliste savundu;

Alkollü içkilerin vergisi iki kat arttı.

Fas’taki AKP’nin bizdeki AKP’ye benzediği söylense bile, oradakinin kötü bir örneği olduğunu kabul etmek zorundayız.

Ama bazı bozulmaların da benzerlik taşıdığını AKP önderleri kabul etsin.

Hayatı din kurallarını referans alarak değiştirmeye çalışmanın Allah katında da kul katında da makbul olmadığını herkes bilsin!

Güngör Mengi
Vatan

Yorum Gönder

0Yorumlar
Yorum Gönder (0)