Bahçeli, ramazandan sonra hep sahada olacak



Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, basında hak ettiği yeri almasa da önemli açıklamalar yapıyor, ülke gündemiyle ilgili partilerinin bakışını, duruşunu anlatıyor. Hangi durumlarda, kapılarının hangi görüşme konuları için kapalı olduğunu da sıkça dile getiriyor.

“Kürt sorunu” denildiğinde, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin tüyleri diken diken oluyor. Bahçeli ve kurmayları “Kürt sorunu” dememeye özen gösteriyor, Güneydoğu’da yaşanan olayları “terör sorunu” olarak görüyor.

Öcalan, aynen şunları söylüyor
Bazıları kaptırıyor ve PKK’nın başı Abdullah Öcalan’ın söylemlerinin kat kat ilerisine gidiyor. Öcalan, ifadesi alındıktan sonra, dönemin DGM Başsavcısı Cevdet Volkan’a 22 Mart 1999’da mektup gönderdi, “Kendi kendimi sorguladım, ek ifade vermek istiyorum” dedi. Volkan ile birlikte C.Savcısı Talat Şalk, 3 Nisan 1999’da Öcalan’ın ek ifadesini aldılar. Bakalım, Öcalan olaylara nasıl bakıyor:

“Ben uzun örgüt hayatımda Kürtlerin özgürlüklerini, Türkiye içerisinde bulduklarını gördüm. Bana göre Kürtlerin derdi ayrı bir devlet kurmak olamaz. Federasyon ve otonomi bir çözüm değildir. Federasyon ve otonomiden daha ileri bir çözüm demokratik sistemin kendisidir.

Devletin asli unsurlarıdır: Türkiye'de mevcut sistemde Kürtlerin siyasal hakları vardır. 1990'lardan sonra Kürtler ile ilgili kültürel haklar da geliştirilmiştir. Bu halen de yürürlüktedir. Kürtçe gazete çıkarılmakta, Kürt Enstitüsü kuruldu, Kürtlerin oy verdiği bir parti, kültür dernekleri vardır. Bütün bu olanlar Türkiye’de, Kürtlerin özgür ifade hakkının geliştiğinin göstergesidir.

Bununla şunu ispatlamak istedim: Türkiye'de Kürt meselesi demokratik sistem içerisinde Kürtlerin ifade özgürlüğüne kavuşarak olumlu yönde gelişmiştir. Bütün Türkiye'de demokrasi geliştikçe, elbette Kürtler de yararlanacaktır. Esasında daha Cumhuriyet kurulmadan ve kurulduktan sonra da Kürtler, devletin asli unsurlarıdır.

Türkiye Cumhuriyeti Devleti içerisinde demokratik ortamda her şeyin gerçekleşmesi mümkündür. Ben bu sonuca vardım. Ancak bu düşüncelerimi yeterince kamuoyuna yansıtma imkanı olamadı. Özgürlüğün ancak Türkiye içinde olacağı mesajını veriyorum.” (İfadenin ayrıntıları ‘Apo Olayının Perde Arkası’ kitabımda)

Terörün bitmesini istemezler

Öcalan’ın bu sözlerine katılmamak mümkün mü? Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının özgürlüğü genişledikçe, bu devletin asli unsuru olanların alt kimliklerine bakılmadan tamamı genişletilmiş olacaktır. Bugün yöre insanının ekonomik, kültürel ve sosyal sorunları yok mu? Olan sorunları çözebilmek için iktidar ve muhalefetin birlikte hareket etmesi gerekiyor.

Yapılacak düzenlemeler terörü durdurur mu? Durdurmaz. Çünkü, terör Güneydoğu’da önemli bir rant aracı haline geldi. Kaçakçılıkla terör kol kola. Terörün bitmesini istiyor gözükenler, onların sözcülüğünü yaparken, teröristlerden daha ateşli, onlardan daha ileri isteklerde bulunduklarını da görüyoruz.

Bahçeli, “santim santim” dolaşyacak
Başbakan Erdoğan, muhalefete karşı çok ağır ifadeler kullanıyor. En azından liderlerin bir araya gelebileceğini göstermesi, gerilimin yayılmamasına katkı sunar. MHP’nin, bir çok konuda AKP’den çok CHP ile yol ayrımında olduğu biliniyor. Nitekim, görüşme kapılarını kapatması da bunun göstergesi…

MHP Genel Başkanı Bahçeli, şu günlerde partisinin il kongreleriyle meşgul. Ekim ya da kasım ayında MHP kurultayı gerçekleştirilecek. Parti, iç sorun yaşamadan kurultayı geride bırakıp, yerel seçim çalışmalarına yönelmeyi planlıyor. Partide bir gelenek vardır, belediye başkanlarının önemli bir bölümü yeniden aday yapılacak.

Ramazan sonrası MHP Genel Başkanı yoğun bir program uygulayacak. Balkanlar ve Türk Cumhuriyetlerine gidecek. Ardından, kendi deyimiyle Türkiye’yi “karış karış” değil, “santim santim” dolaşacak. Aslında, Bahçeli yine dolaşıyor, köylere gidiyor, sandalyenin üzerine çıkıp konuşuyor. Ancak, parti teşkilatı çalışmadığı sürece Devlet Bahçeli tek başına ne yapsın?

Ayrıca küskünler, dargınlar partide kol geziyor…Bunlar yetmiyormuş gibi AKP, ülkücülerin aklını karıştırma konusunda son derece başarılı. Her halde, referandumda AKP’nin yanında yer alanlar da, gerçek durumu ve niyeti artık görmüş olacaklar ki, yeniden partide kenetlenmek istiyorlar.

Yarın, Erdoğan-Kılıçdaroğlu arasında Güneydoğu olayları görüşülecek. O saate kadar kim bilir kaç şehidimiz daha olacak. Güvenlik görevlilerinin eli-kolu bağlanmış durumda. Teröriste ateş etmenin bile adeta suç haline geldiği günümüzde, terörle mücadelenin yerini sanki müzakere alıyor gibi…


Saygı Öztürk
Sözcü

Yorum Gönder

0Yorumlar
Yorum Gönder (0)