Eskiden 13 ajansı çok önemliydi.. Bakanlar, bakan olduklarını 13 ajansından öğrenirdi..
Teknoloji değişti tabii..
Şimdi liste Cumhurbaşkanı’nın önüne gelmeden internete düşüyor..
İnternete düşen listeye göre bakan olanların haberi yapılıyor..
Bakanlar, bakan olduklarını artık bu sayede öğreniyorlar..
Yeni dönemde (anayasa değişikliği yapılırsa) başbakanlar da başbakan olduklarını benzer şekilde öğrenecek..
‘Twitter’dan mesela!..
Çünkü; başbakan atamayla gelecek..
Son dakika haberleri başbakanlığa atanan kişinin ismini açıklayacak..
Anında yorum..
Sürpriz.. Değil..
*
Hazırlığın bu yönde olduğu ortaya çıktı.. AKP’nin iki grup başkanvekili hafif hafif dillendirmeye başladı..
Yarı başkanlığa geçişin hazırlıkları yapılıyor.. Anayasamız uygunmuş..
Uygunluğa, 28 Şubat sürecinde Erbakan’ın istifasından sonra Demirel’in görevi Çiller’e değil de Yılmaz’a vermesini örnek gösteriyorlar..
Yarı başkanlığın yürürlükte olduğunun belgesi olarak..
Olumlu manada..
Ama aynı kişiler; yıllardır bu olayın demokrasinin yüz karası olduğunu söyleyip durur.. Demokrasiye vurulmuş darbe diye anar..
Demirel’in bu tercihi 14 yıl sonra işlerine yaradı galiba!..
Neyse konumuz bu değil..
Başbakanın atamayla geleceği..
AKP sözcülerinin iddia ettiği gibi ufak tefek rötuşlarla olacak bitecek hadise değil.. Kuvvetler ayrılığı tam manasıyla olsun.. İşin sonu padişahlığa, krallığa gitmesin deniliyorsa.. Türki Cumhuriyetler gibi olmamamız isteniyorsa..
BİR: Senato kurmak şart..
İKİ: Milletvekilleri ve senatörlerin dar bölge iki turlu seçimle Ankara’ya gitmeleri lazım..
Seçmen yakalarına yapışsın diye..
Yukarıdan işaret alıp işaretle oy kullanmasın diye..
*
Bugünkü seçim sistemini koruyup.. Milletvekillerini torba usulüyle seçersek, listeleri merkezden belirlersek, başbakanın atamayla geleceği sistemin adı yarı başkanlık olmaz..
Yarı başkanlık kılıfı altında ‘tek adam’ yönetimi olur..
Muhalefet ne istiyor?
Türkiye’nin bu melez rejimiyle yoluna devam edemeyeceği belli..
Hem cumhurbaşkanını hem başbakanı halk seçemez.. Seçerse kaos olur..
Ya yarı başkanlık olacak..
Ya parlamenter sistem..
Yani mutlaka sistemin elden geçirilmesi lazım.. O halde muhalefet de tavrını ortaya koymalı.. İktidarı bekleyelim, önce iktidar eteklerindeki taşı döksün diye düşünebilirler..
Ama durup beklemekle olmuyor..
Ne istiyorlar?
Güçlü cumhurbaşkanı güçsüz başbakan mı?
Güçlü başbakan sembolik cumhurbaşkanı mı?
Seçim yasası, partiler yasası..
CHP ne istiyor, MHP, BDP..
Bir gecede olacak değişiklikler değil.. Aylarca konuşmamız lazım.. İktidar ne yapmak istediğini söylemiyorsa, söylemek istemiyorsa, son dakikaya bırakmak istiyorsa..
Muhalefet ne istediğini masaya koyarak üstüne gitmeli.. Gerçi iktidar adamları da yavaş yavaş niyet beyanında bulunmaya başladılar..
Yarı başkanlık istiyorlar ama nasılı hâlâ karanlık!
Bize özgü mü?
Fransa’dakinin kopyası mı?
İnsanların neyin ne olduğunu öğrenmesi için sıkı bir tartışma şart..
Ceninin not defteri yayımlandı ajitasyon tavan yaptı
Bu kadarını yapmazlar diyordum..
Yaptılar..
Ceninin hatıra defterini yayımladılar.. Ana rahmine düştüğü gün not tutmaya başlamış kürtaj olana kadar!..
Oku hüngür hüngür ağla..
Elma çekirdeğinden küçüğüm diye yazmış, içimde tatlı bir kıpırtı var, artık kalbim var demiş,
yüzüm tamamlandı iki güzel gözüm var diye not düşmüş, annesine beni koklayacak mısın, sevecek misin diye sormuş..
Ajitasyonun dik alası.. Daniskası!..
*
Amaç ne derseniz.. Başbakan kürtaj cinayet dedi ya, cinayet olduğunu abartarak anlatıp göze girmek derim..
Başka ne olabilir ki..
10’uncu haftaya kadar kürtaj 30 yıldır serbest.. Ceninin not defterini yazan kadın gazeteci bu konuda daha önce kalem oynatmış mı?
Ana rahminden mektup yayımlamış mı?
Kürtaja cinayet diye bakmış mı? Cinayet diye yazmış mı?
Karşı çıkmış mı? İki satır oynatmış mı?
Yooo..
Şimdi niye yapıyor?
Dedim ya Başbakan’a hoş görünmek için.. Başbakan cinayet demişse benim için de bundan tezi yok cinayettir demek için..
Başka izahı var mı?
Mehmet Tezkan
Milliyet